Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '09

 
Kategori
Siyaset
 

Siyasi çözüm

Bir kısım çevrelerin yıllardır dile getirdikleri siyasi çözüm konusunda gerçekten çözüm noktasına doğru yaklaşıyoruz.
Ama çözüldüğünde ülkemizi neler beklemektedir, işte orası biraz karanlık.
Bir süredir konu birçok yönüyle enine boyuna tartışılmaktadır ancak taraflardan bir kısmının bu tartışmalarda eksik olduğunu da görmezden gelemeyiz.
Bu tartışmaların bir tarafında AKP ve DTP var.
Her türden AB ve ABD sözcüsü var.
Ama tartışmaların Türkiye ayağı yok.
Bu konuda gerek diğer partilerin, gerekse ülkemizin büyük demokratik kitle örgütlerinin her nedense sesi soluğu çıkmamaktadır.
Böyle olunca da konu, tek yanlı bir monoluğa dönüşmektedir.
Günlerdir çözüm yolunun adını koymaya çalışmaktadırlar.
Bu çözüm nasıl bir çözüm olmalı?
Öyle ya…
Birileri kafasına koymuş, illa ki ülke bölünecek ve adım adım bağımsız bir devlete giden yol açılacak.
Gözleri onun için yarı bağımsızlık modellerinde.
Acaba İskoç modeli mi uygulanmalı…
Yoksa Bask modelimi…
Ya da Kosova modeli mi?
Buna son günlerde söylenen Cezayir modelini de eklerseniz…
Konunun bundan sonra hangi noktalara varabileceğini sanırım tahmin edebilirsiniz.
Tartışılan bunca modele ve yapıya karsın hiç kimsede çıkıp demiyor ki…
Bu modeller ülkemizde etnik kimliklere göre ayrılmayı dayatıyor. Bu modeller iki milletli, iki devletli bir yapı içeriyor.
Bizim kendi modelimiz yok mu?
Aslında var.
Büyük önderin tanımladığı Türk Milleti kavramı bu modeli göstermektedir.
Atatürk “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.” diyerek aslında çözümü o günden göstermiştir.
Ülkemizde de, diğer ülkelerde olduğu gibi birçok etnik kökenden insanlar bulunmaktadır.
Ancak…
Bu insanlar bir millet çatısı altında birleşmişlerdir.
Bugün ülkemizde Türk kavramı bir etnik kimliğin adı değil, tüm etnik kimlikleri kucaklayan milletin adıdır.
Böyle olmasına rağmen bir süredir Türk kimliği, etnik kimlik düzeyine düşürülmüş ve ülkemizde bulunan diğer etnik kimliklerden farksız bir konuma getirilmiştir.
Ve gelinen noktada…
Üniter yapımızın geleceği açıkça tartışma konusu yapılmaktadır.
Çünkü…
Ülkemiz ABD’nin BOP’u içindedir.
ABD bölgenin haritasını değiştirmek ve enerji kaynaklarını denetimini altına almak istemektedir.
Bunu uygulayabilmesinin de sadece bir tane yolu bulunmaktadır.
Bölgedeki etnik ve dinsel kimlikleri kışkırtmak.
Çatıştırmak…
Sonrasında da ortaya çıkan yeni duruma göre bölgenin haritasını yeniden çizmek…
Irak böyle bölündü…
Yugoslavya da…
Yani kısacası bu gün, Sevr’i yırtıp, bağımsızlığımızı kazandıktan 87 yıl sonra tekrar Sevr’in eşiğindeyiz.
Ama durumumuz o günlere göre çok farklı ve umutsuz.
Neden diye sorarsanız?
Bu kez, Atatürk Yok!

23–07–2009
Nusret KEBAPÇI
 
Toplam blog
: 207
: 398
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Ben Ankara'da yaşayan kendi halinde okur yazar  bir öğretmenim...     ..