- Kategori
- Gündelik Yaşam
Siyasi Hayatım..
Altı yaşındaydım, siyaset ile solumda oturan (annemin dayısı, babamın halasının kızının beyi) rahmetli Kazım Altay’ın 1966 senato seçimleri adaylığı yıllarında tanıştım.
Dayımın tosba vosvogeni vardı. Sinop’un ilçelerini – köylerini gezip gelirler, evde “ordan oy gelir, buradan oy gelmez..” konuşmaları yaparlardı.
Bir gün, hiçbirinin ağzını bıçak açmadı. Anladığım /anlayabildiğim tek şey; Parti, Sinopluların her işine Ankara’da koşuşturan dayımın yerine birinci sıraya başka bir aday koymuş.!
O gün, altı yaşında siyasi hayatım bitti.
Yıllar içinde bizde çoştuk, koştuk, yürüdük, bağırdık.. Ama çocukken yaşadığım siyasi travmayı hiç atlatamadım.
Eğer siyaset, “insana hizmet” için yapılıyor ise, Cemil Meriç’in dediği gibi; En büyük ihtiyacımız hoşgörü, en büyük düşmanımız önyargıdır.!