Siyasi parti liderleri konuşurken

Bir süredir tırmakta olan yarışın bitiş çizgisine gelmesiyle son bulsa da aslında geride bıraktığı izler öyle kolay silinmiyecektir. Bu yarışta kazananlar ve kaybedenler elbette kendi içlerinde bir durum değerlendirmesini oluşturacaklar.

Çağdaş, demokrasıye inanan, insan haklarını geleceğe taşıya bilen, laiklikte ödün vermeyen, toplumsal gerçekleri de görerek ülkemizde yaşayan tüm toplumlarla beraber, kendimize has kültürümüzü geliştirerek, ülkemizi medeniyetler sevyesine getirerek geleçeğimize daha rasyonel hala getirirmesiyle ülkemizde yaşayan tüm toplumlarla birlikte kendimize yakışan özümüzle ayrım gözetmeksızın yaşamayı bilmeliyiz. Bunu yaparsak ancak başara biliriz.

Geriye baktığımızda meydanlarda dil sürtüşmesi yaşayan siyası partı liderlerini anlamak çok zor olsa gerek. Karşılıklı diyaloklarda kendilerine yakıştıramadığım tarzda sözler kullanmak hiçte hoş değiydi; Siyası partı liderlerinde beklenen kendilerine yakışanı yaparak ülkemizde daha kalıcı insan haklarına saygı, kişi ve kişilere ve sosyal devlete yakışır bir şekilde davranmalarıdır. Seçim öncesi görülen manzaralar umarım bir daha yaşanmaz, yaşatılmaz bizlere.

Siyası partı liderleri öyle zamanlar geliyor ki aslında ne konuştuklarını kendileri bile bilmiyorlar. Bugün kaybedilen iller, ilçelerde yapılan eleştirilere baktığımızda halk ödün vermediği gerçekler vardır. Çağdaş, laiklikten ödün vermiyen illerden bir taneside İZMİR ‘dir. İZMİR halkı bu seçimde gerekeni sandıkta vermiştir. Burada aslında verilen mesajda çok anlamlı ve önemlidir. Siyası partı liderleri açıklama yaparken, nasıl davranması gerekiyorsa öyle davranmalıdırlar. Kazanacam diye veya kaybedecem diye kimse halkı görmezlikten gelemez. Ülkemizde siyaset için üretilen ve üretilecek olanlar günümüzde halk için olmadığını görmekteyiz. Siyaset giderek daha çok yandaşlaşmaya doğru gitmektedir. Bu da çok telikeli oyunlar oynamaktadır. Siyası partıler daha çok ayrım gözetmeksizin sandıkta kım çıkmışsa herkesi kuçaklamalıdır.