Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '10

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Siz! 3 adımda mutlu olmak ister misiniz?

Siz! 3 adımda mutlu olmak ister misiniz?
 

RESİM imaginarium.com.tr sitesinden.


SİZ, 3 ADIMDA MUTLU OLMAK İSTER MİSİNİZ?

‘Mutlu olmak için Hindistan’a gitmeye gerek yok’ derler ya. Bende aynı cümleyi söylüyorum işte. Ve size 3 adımda mutlu olma yolunu anlatıyorum.

Adım 1- http://www.imaginarium.com.tr/ sitesi var. Mutluluk tabi ki bu sitede değil. Ama öğretisi içeriğinde. KicoNico var mesela içinde. Kolu yamalı, bir kulağı diğerinden küçük, ya da başka bakış açısı ile bir kulağı diğerinden büyük! vücuduna göre fazla büyük kafası olan…vs…vs…vs.

Neden bu oyuncaklar böyle: ‘Mutluluk için kusursuz olmak şart değil’ mesajı veriyor çünkü.

Sizce gerek var mı küçücük çocukların beynine bu mesajı sokmaya?

Bence var!

Yıllardır söyler annem ve hala devam eder o ezberlediğim cümlesine. Her şey yolunda gider. Mutluluk tavan yapmış mesela. Bir şey olur. Ne olduğu önemli değil, siz ister bardak kırıldı deyin, ister ev yandı! Her iki olayın şiddeti de aynı hissedilir, o tavan yapmış mutluluk anında.

Ve o bildik cümle: ‘MUTLULUĞUMA GÖLGE DÜŞÜRDÜNÜZ!’

Yahu anne, 40 derece sıcaklıkta insan gölgeden başka ne ister? ( Tabi mevsimlerden kışsa… O zaman işler başka:)

Yoooook, gölge düştü bir kere! İşte mutluluk yıllardır böyleydi benim gözümde… KUSURSUZluk mutluluktur!

Adım 2-Hayatımın hangi evresinde fark ettim bilmiyorum. Belki de mütevazılıği bir kenara bırakıp ‘başardım’ (mı?) demeliyim…

Neyi <ı>‘MUTLULUĞUN ANLIK ZEVKLER OLDUĞUNU!’ Hayır! Gidiş hata uymadı bu cümle. Akıl vermek yerine kendi mutluluğumu bulmalıyım belki de?

Birde cümlem var ki akıllara ziyan ‘MUTLULUK HİÇBİR YERDE DEĞİL, SEN DE DEĞİLSE!’

Adım 3- Siz ister zen öğretisi deyin, içinize odaklanıp mutluluğu arayın derinliklerinizde. İster Ying yang felsefesi deyip, mutlulukla-mutsuzluluğu yuvarlanan top gibi algılayın. Mutluluk nerde istersiniz orada bence. Mobil yanı:)Bu teknoloji çağında benim için şuandaki tanımı böyle.

Işınlanabilir, bir gülüşle karşındakine gönderilebilir, telefon (cep mesajı ya da e-mail değil!) aracılığıyla şehirler –ülkeler arası yolculuk edebilir(matrix filmi gibi oldu yahu) Biz var oldukça, yanı başımızdadır yani.

‘His’setmek için hislenmek gerekir.

Ayağımızın altında dolanan kediler gibi, eğilip kucağımıza almak gerekir. Bizimle oyun oynamak isteyen köpecikler için, çomağı fırlatıp getirmesi beklenir! Beklerken, getirirken, eğilirken, severken…

<ı>Mutluluk O ‘ken’ içindekidir.

Blogcunun notu: Birde yazısı var Erdal Şafak’ın bugünkü gazetede:

Demiş ki; ‘’ İşte çöldeki vaha mertebesine yükselttiği o sitede can havliyle kendini havuza atan genç adam, buz gibi birasını yudumlarken, "Mutluluk bu olsa gerek. Hayatımın sonuna kadar burada yaşamaya seve seve razıyım" diye seslendi, daha doğrusu selam verdi bana.
Güldüm; "Delikanlı" dedim, "Mutluluk kavramının, 'Eudaimonia'nın doğduğu coğrafyada olduğunu unutuyorsun galiba?"
Yutkundu. "O da ne demek" dedi, usul kulaçlarla havuzun bana yakın tarafına gelirken.
"Anlaşıldı" dedim, "Seninle çağlar ötesine bir felsefi yolculuk yapmak şart oldu."
Ve anlatmaya başladım. Mümkün olduğunca "Sofi'nin Dünyası"ndaki yalınlığı ve basitliği tutturmaya özen göstererek. Devamı yarın.’’

Meraktayım, yılların hayat deneyimine sahip olan biri Mutluluğu nasıl anlatacak diye. Kim bilir belki feyiz alırım bende.

Yazının tamamı için: http://sabah.com.tr/Yazarlar/safak/2010/08/03/tatil_notlar

 
Toplam blog
: 119
: 1401
Kayıt tarihi
: 11.02.09
 
 

Ben kimim? Tüm sıfatlarımın dışında doğduğum günden beri bu sorunun cevabını bulmak için sürekli ..