Siz bilmessiz...

Köylü, biricik ineği ile buzağısını aşı için kasabadaki baytara götürmüş.

Akşam üstü köyüne dönerken, eşkıyalar yolunu kesmiş. Adamı çırılçıplak soyup yol kenarındaki tek ağaca bağlamışlar. Peşleri sıra gelmesin diye buzağıyı da o tek ağaca bağlayıp ineği sürmüş götürmüşler.

Şafak vakti, kasbaya giden birkaç köylü, gecenin ayazından mosmor kesilmiş çıplak adamı kurtarmış ve kendisine gelmesini beklemişler.

Bir müddet sonra ısınıp kendine gelen adam yatırıldığı yerden fırladığı gibi kalın bir dal parçasını kapmış ve...

- Vay ben senin...

Diye, buzağıya girişmiş; yer misin yemez misin... Adamı zor zaptetmişler.

- Yahu sen delirdin mi? Ne istiyorsun zavallı hayvandan?

- Siz bilmezsiz... Ah ah! Siz bilmezsiz...

Bir müddet sonra takrar saldırmış buzağıya...

- Vay ben senin...

- Yahu! Etme, eyleme; yazık günah? O daha süt bebek...

- Süt bebegi he? Vay...

- Yeter yahu! Ne istiyorsun zavallı hayvandan?

- Yahu gardaşlar! Siz bilmezsiz bunun bana ettiğini... Sanki anasının emceğidir; O akşaaam, bu sabah. İliklerimi tüketti.

Hele birde, süt gelsin diye burnuyla vurması yok mu...

Bekir Ali