Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '06

 
Kategori
Halkla İlişkiler
 

Siz de deneyin

Polis haftası kutlanıyordu. İzmir Emniyet Binasının yanına eski yıkılan karamürsel binasının alt katına, polis teşkilatı halkla bütünleşmek amacı ile, stand açtı. Burada hem polis teşkilatının kullandığı araç ve gereçler tanıtılıyor hem de eskiden büyük olan ehliyetler yenisi ile değiştiriliyordu, küçük bir ücret karşılığında, herkes memnundu bu durumdan.

Ben de bu hizmetten yararlanmak amacı ile ehliyetimi teslim edip makbuz bedelini odeyerek ehliyetimi teslim ettim. Aksamustu gelmem soylendi, ehliyetimi almaya gittigimde ehliyetimi bulamiyorlardi. Meger bulamayislarinin sebebi ehliyetimin E tipi olmasi imis. Ehliyetime takograf entegresi taktirmak amaci ile Ankara`ya gondermisler. Bu arada makpuzu kaybettim. Bende o donemde soforluk yapiyorum, ehliyetsiz araba kullanmam imkansiz. Yetkililerden yazi istiyorum araba kullanabilmem icin kimse yardimci olamiyor. Bana Trafik subesine gitmemi tavsiye ettiler. Gunlerden cuma gunu idi, bir dilekce yazarak trafik subesine gittim. Hangi bolume gitti isem dilekcemi kabul etmiyorlar, en sonunda bulundugum katin en yetkilisinin makamina gittim. Baskomiser odasinda bir bayan ile oturuyordu, durumumu izah ederek dilekceyi uzattim, yuzume bakti, dilekceyi bana dogru firlatti, git kaybettigin makpuzu bul dedi. Bende makpuzu bulabilecek olsam benim burada isim ne dedim. Konusma cik disari dedi, aslinda bayana hava atiyordu. Bir anda ter icinde kalmistim. Sinirimden ne yapacagimi bilmiyordum. Eve gitmek icin bindigim dolmusun parasini odedigim halde arac hareket eder etmez aractan indim birseyler yapmaliydim. Tekrar ehliyetimi teslim ettigim yere gittim, gorevlilere basima geleni anlatip ne yapmam gerektigini soruyordum. KImse bana cevap vermiyordu, gorevli butun memurlara tek tek sordum. Iclerinden biri benim arkami isaret ediyordu. Arkami dondugumde buyrun dedi gayet kibar davraniyordu. Durumumu anlattigimda yanindaki bayan gorevli bana beyefendi siz simdi ehliyetinizi kaybetmis oluyorsunuz dedi. Bende biliyorum hanimefendi bunun cezasi yasalarla belirlenmistir, yasalarda insanin uzerine evrak firlatma diye bir cezaya raslamadim deyince, yagci bayan memur kipkirmizi oldu. Benimle muhatap olan kiside Trafik sube muduru imis, bana pazartesi gunu gel isini halledeyim diye soz verdi. Bende bu sozun uzerine biraz rahatlamis olarak eve gittim. Pazartesi gunu duzgunce giyinerek tekrar dilekce yazip yola ciktim. Tam Cumhuriyet meydanindan minubus ile geciyordum ki, Polis haftasi kutlaniyordu. Minubus soforune inecegimi soyleyip araci durdurdum. Toren dagilmisti, gozlerim emniyet mudurunu ariyordu. Sikayetimi ona yapacaktim, daha once emniyet mudurunu gormemistim ama iyice protokole yaklastim. Omuzlari aparatli emniyet mudurunu gordum yanina yaklastim. Durumumu ona anlattim git makamima birazdan geliyorum dedi. Cumhuriyet meydanindan Izmir Emniyet binasi yuruyerek 10 dakika surer. Binaya girerken emniyet muduru ile randevum oldugunu soyledim. Ozel kaleme haber verdiler, ozel kalem odasina girdigimde icerisi cicekci dukkani gibi idi, kutlama amaci ile surekli cicek geliyordu. Ozel kalemdeki gorevli ziyaret amacimi sordu. Basimdan gecenleri onada anlattim, ama basima gelebilecekleride gozumun onunden geciriyordum. Emniyet muduru diger kapidan odasina gecmis. Yanina girenler ozel kalemin bulundugu odayi kullaniyorlar. Sira ile gruplar halinde sivil polisler yanina giriyorlar, emniyet mudurunun azarlamsini bulundugum yerden duyuyorum. Duydukcada dogrusunu soylemek gerekirse cekiniyorum, acaba gelmesemiydim diyorum kendikendime. Sonunda gorevli memur emniyet mudurunun beni bekledigini soyledi. Elimde dilekce ile basimdan gecenleri bir kez daha aktardim. Soforunu cagirdi, beraber gidin arkadasin sikayetci oldugu kisilerin isimlerini bana getir dedi. Bende sadece bir kisiden sikayetci oldugumu soyledim. Asagiya indigimizde saat 12 ye 5 vardi, trafik subesi emniyet mudurlugunden 15 dakika. Sofor arkadasa su anda yemek saati kimse yoktur, yemekten sonra gidelim dedim. Yok dedi bizi bekliyorlar. Emniyet mudurunun mavi renkli eski makam arabasina binip trafik subesine gittik. Beni azarlayan baskomiser ayakkabisini boyatiyordu, beni tanimadi. Basladim bana yapilan hareketi anlatmaya yaparlar efendim diyor hic uzerine alinmiyor, bende basladim hakaret etmeye yine hic umursamiyor. En sonunda butun bunlari yapan sensin dedigim anda, boyanmakta olan ayakkabisini boya sandigindan asagi indirerek esas durusa gecti. Bizim emniyet muduru tarafindan gonderildigimizi biliyordu, cevrede kimse olmamasina ragmen bana evrak duzenlenmesi sadece iki dakika surdu. Imzalanmis kagidi elime aldim degermiydi butun bunlara dedim. Oradan ayrildik, araci kullanan memura gelmeme gerek var mi? dedim. Gelirseniz iyi olur, cunku bana sorar neticeyi dedi. Tekrar ozel kaleme gittim. Basladim beklemeye, gorevli arakadas iceri girmemi soyledi. Emniyet mudurune tesekkur ettim, siz vatandas ve idare amiri arasindaki diyalogun en guzel ornegini gosterdiniz dedim. Soforunu cagirarak aldinmi sikayet edlilen memurlarin listesini dedi. Ben sadece bir kisiden sikayetci oldugumu soyledim, bana geregini yapacagini soyledi. Onumuzdeki haftalarda baskomiser gorevden alinmisti. O gunku Izmir emniyet muduru Lutfu Tomus idi, kendisine buradan bir kere daha tesekkur ediyorum.

 
Toplam blog
: 377
: 711
Kayıt tarihi
: 05.08.06
 
 

Türkiye'yi ve Türk insanını çok seviyorum. Dünyada bütün canlıların yaşam hakkı olduğuna inanıyorum...