Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Ağustos '11

 
Kategori
Deneme
 

Siz hiç...

Siz hiç...
 

Ayrılıklarda hüzün hep vardır...


Siz hiç, girdiğiniz bir mekanda son kez dolaşıyor olabileceğiniz hissine kapıldınız mı? 

Herhangi bir belirti ya da uyarı olmadan, öylesine, içinize doğmuşluğu oldu mu? 

Attığınız ilk adımdan itibaren tüm basamakları ağır ağır çıkarken, "Nasıl da heyecanlıydı, ümitliydi ilk günler, ne çok anılar birikti burada, kaç kez çıktım kimbilir bu merdivenlerden" dediniz mi? 

İşiniz bitip çıktığınızda ise, nasıl olup da bunu düşünebilmiş, içinize doğmuş olabildiğine şaşırdınız mı? 

Ayrılıklar hüzünlüdür her zaman. Sabun köpüğü gibi çabucak eriyip gideni de, kılıç yarası gibi kalıcı iz bırakanı da vardır. Ama hüzün hep vardır. 

Kim sever ki ayrılıkları, vedaları. 

Ama ayrılmak gerekir bazen, veda zorunludur, ne yaparsan yap boş, geri dönüş yoktur. 

Hüzünlenelim, oturup ağlayalım, yas tutalım hatta... da, nereye kadar? 

Bir yere kadar. 

Hayat devam ediyor, güneş her gün doğuyor, nefes alıyoruz, demek ki yaşıyoruz ve yaşıyorsak mutlaka ümit var. Yeni bir sayfa açmak, yeni bir dünyaya adım atmak, yeniden mutlu olabileceğimiz bir çok sebep bulmak için ümidimiz var. 

Oturup karaları bağlamanın ise hiç bir iler tutar tarafı yok. 

Kapanan her kapı, açılacak yeni bir kapının habercisidir, bunu bilmeyen de yok. Bilmiyormuş gibi davranan var. 

Hani, "Dünyada şanssız insan yoktur, ne kadar şanslı olduğunu anlamayanlar vardır" ya, öyle işte. 

Bu yazdıklarımı okuyup da aşktan meşkten yola çıktığımı sanan olabilir. Çok da uygun aslında. Ama yok, çıkış noktam ne aşk ne de meşk. Genç bir adam olma yolunda hızla ilerleyen bir ergene yol gösterme çabaları. 

Esen kalın... 

 
Toplam blog
: 314
: 1210
Kayıt tarihi
: 07.08.11
 
 

Üsküdar İstanbul doğumluyum ve halen burada yaşıyorum. Okumak, yazmak ve seyahat etmeyi çok seviyor..