Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '06

 
Kategori
Kitap
 

Siz hiç bir kitabın adına aşık oldunuz mu?

Siz hiç bir kitabın adına aşık oldunuz mu?
 

Sene 1994. Benim sigara tiryakisinin sigara içmesi kıvamında kitap okuduğum dönemler. Para yok pul yok, nereden kitap buluyorum dersiniz? İzmir'in bana göre efsane kitabevi olan Konak kitabevine gidiyorum. Adını Turgut koyduğumuz etiket makinesiyle kitapları etiketliyorum. Onlar da etiketlediğim her yayınevinden bir kitap hediye ediyorlar bana. Hatta beğendiğim kitabı okuyup geri getirmeme göz yumuyorlar ki nasıl bir ödüldür anlatamam.

İşte yine böyle bir etiketleme gününde elime bir kitap geçti. Kapağında bir kedi resmi ve üzerinde beni kalbimden vuran şu cümle "Ne Kitapsız Ne Kedisiz". Çarpıldım kaldım. İşte bu diye düşündüğümü hatırlıyorum. Hayat bunlarsız olamaz. Siyah beyaz bir resmi var yazarın arka kapakta. Güleç yüzlü, elini çenesine dayamış, gözlüklü bir adam. Bilge Karasu. Teredütle kapağını açıp karıştırdım kitabı. Takılıp kaldım tabii ki. O günün hediyesi o kitap oldu.

Alt tarafı 96 sayfalık bir hoşluktu kitap ama çok şey vaadetti içindeki her cümle. Ertesi gün Bilge Karasu'nun ne kadar kitabı varsa piyasada son kuruşuma kadar harcayıp aldım. Gece'ye bayıldım ama en çok Göçmüş Kediler Bahçesi'nden etkilendim. Bütün kitaplarını iki günde uykusuz garip bir delilik halinde okudum. Sonra sakinleşip yavaş yavaş tekrar okudum hepsini.

Hakkında yazılanları okudum. Huysuzluğunu, inceliğini, titizliğini, münzeviliğini çok sevdim Bilge Karasu'nun. Çok tanışmak istedim. Olmadı. Kısa bir süre sonra da gazete de ölüm haberini okudum. 1995 yazıydı. Bir yakınımı kaybetmiş gibi hissettim.

Buyrun bu gün payımıza düşen de Bilge Karasu, hayatı ve eserleridir:

1930'da İstanbul'da doğdu diye yazar bütün kaynaklarda. İstanbulun neresinde doğmuştur, anası babası kimdir pek de belirten çıkmaz. Bir tek Yalçın Küçük, babasının E.Caraso adında ittihat ve terakki'nin önde gelenlerinden ve tabii ki yahudi ve sabatayist olduğunu yazar. Kaynaklar genelde İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde okudu diye devam eder. Arası boştur. Çocukluk ve gençliği hakkında nerede bilgi vardır, hatta böyle bir bilgi var mıdır bilemiyorum. Ben rastlamadım. Ankara Radyosu dış yayınlar servisinde çalıştığı, Rockfeller Bursuyla 1963 yılında Avrupaya gittiği de bu kaynakların birleştiği noktalar arasında. Yine Avrupanın hangi avrupa olduğu, belli bir ülkeye mi gittiği belli değidir. Belki de avrupayı baştan başa gezmiştir Karasu. Sonra dönüp çevirmenliğe başladığını da söyler kaynaklar ve çok şükür bunun yazılı ve basılı kanıtları elimizdedir. Lawrence'den çevirdiği "Ölen Adam"la TDK çeviri ödülünü kazanmıştır çünkü. Aynı tarihte yani 1963'te öykülerini derlediği ilk kitabını yayınlar. Bu ilk kitabın adı "Troya'da Ölüm Vardı" dır.

Ölümüne kadar Hacettepe Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalışmaya devam etti der yine o sinir bozucu kaynaklar ve eklerler "14 temmuz 1995'te pankreas kanseri tedavisi sürerken Hacettepe Üniversitesi'nde yaşama veda etti."

Oysa arkadaşları onun için başka şeyler söyler:

"Bilge Karasu az yerdi. Ama böreğin tepside kalan kırıntılarını toplamaya bayılırdı. O ince uzun, güzel parmaklarıyla birer birer toplardı çıtır parçacıkları. Bir soru sor, de ki, falanca felsefeci şunu şunu demiş, oysa ben şöyle düşünüyorum. Bak, der ve başlar anlatmaya. Çok iyi çok ayrıntılı anlatır, çok da güzel anlatır ama asla bitirmez. Bir soru sorulmuşsa o en güzel biçimiyle yanıtlanmalıdır." der Nezihe Meriç

Yıldırım Türker ise "Her konudaki titizliği, sabrı, yavaşlığı, kendine inadının biz dostlarını kimileyin ne denli bezdirdiğini hatırlıyorum. Onunla hiçbir şeyin üstünden atlanıp geçilmezdi. O, ince, düşünceli, olağanüstü bir dosttu. Ama hiçbir şeyi sevilmek için yapmazdı" diye anlatır.

Yazdıklarının ve yayınlananların listesi de burada işte:

Troya'da Ölüm Vardı 1963 – öykü
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı 1970 - uzun öykü (Sait Faik Hikaye Armağanı)
Göçmüş Kediler Bahçesi 1980 roman
Kısmet Büfesi 1982 "metin"
Gece 1985 (Pegasus Roman ödülü)
Kılavuz 1990 roman
Ne Kitapsız-Ne kedisiz 1994 deneme (Sedat Simavi Edebiyat Ödülü)
Narla İncire Gazel 1995 deneme


Daha anlatılacak çok şey vardır eminim ama ben Bilge Karasu’yla kendi anılarım olsun, onları anlatayım isterdim. Yine de derim ki “evet ne kitapsız ne kedisiz yaşamak istemezdim”

 
Toplam blog
: 79
: 1562
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1972 yılıydı. Doğdum. Evde hep kitap okuyan iki kişi vardı. Büyüdüm, okullar okudum. Birşey öğrenmed..