Siz hiç gülerken ağladınız mı?

Siz hiç gülerken ağladınız mı? Bilir misiniz ne demek olduğunu? O öyle bir şeydir ki kimse bilmez halinizi; siz hep gülersiniz ve etrafınızdaki insanlar sizi mutlu sanır. İçinizi bilmezler; kırgınlıklarınız vardır, üzüntüleriniz vardır. Dertlerinizle kimseyi üzmek istemezsiniz. Gün olur öyle bir gülersiniz ki insanlar sizi dünyanın en mutlu insanı sanır. Hatta bazen salakça hareketler yaparsınız ve etranızı güldürürsünüz. Siz gülerken içinizde parçalanmalar olur. Yüreğiniz bağırmak, çılgınca ağlamak ister; ama yapamazsınız. İşte budur gülerken ağlamak.

Gece olur uyuyamazsınız. Gündüz yaşadıklarınız gelir aklınıza ve yüreğinizden bir ses "gene olmadı, gene yapamadın, gene içine attın. neden?"diye sorar.Cevap vermek istersiniz; ama olmaz. onuda içinize atarsınız.

Günler böyle geçer ve içinize atmaya devam edersiniz. Sonunda kendinize zarar verirsiniz. Oysa herkesle konuşmak belki çözecektir sorunları. Belki yok edecektir kırgınlıkları. Dünyalar dolusu ağırlığı alacaktır üzerinizden. Belki belki...

Kırgınlıklardır genelde gülerken ağlatır insanı. Hele birde haklı olduğunuza inanıyorsanız...

Peki neden bu kırgınlıklar? Neden üç günlük dünyadaki bu ayrılıklar? Neden gülen gözlerdeki bu ağlamalar? Birşeyler ıspat etmek mi?Ya da bir dost kaybetmek mi? Unutmayın `dal rüzgarı affetmiştir; ama kırılmıştır bir kere`

İnsanlar kaybetmeden anlamaz dostun kıymetini. Siz etrafınızda sizin yüzünüzden gülerken ağlayan insanlar olmasını istemiyorsanız kırmayın. Ve siz gülerken ağlayan insanlardan olmayın.

Yargılamak için bilmek, bilmek için anlamak, anlamak için dinlemek gerekir. Şimdi soruyorum: Szin etrafınızda sizin yüzünüzden gülerken ağlayan dostlarlar var mı? Ya da siz hiç gülerken ağladınız mı?