Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '09

 
Kategori
Siyaset
 

Siz İzmir'i ne sanıyorsunuz?

Siz İzmir'i ne sanıyorsunuz?
 

Gavur İzmir!!!

Öyle mi?

Çok mu hoşunuza gidiyor? Isıtıp ısıtıp getiriyorsunuz da!

Bir İzmirli olarak, bir sürçü lisan, ya da ironik bir espri olarak söylenen bu sözden çok mu onur duyuyorsunuz?

Yoksa bir taşla iki kuş mu vurmaktır niyetiniz?

Bir taraftan bu söz içten içe hoşunuza gidiyor, "dervişin zikri neyse fikri de odur" misali gerçekten böyle olmasını isterken,

Diğer taraftan aklınızca izmir'i "gaz"a getiriyorsunuz, Öyle mi?

Bir de durum sanki gerçekten böyleymiş gibi laiklik ve cumhuriyet deyip ta Atatürk'e kadar gitmiyor musunuz!

Tamam Atatürk'e kadar gidin de, neden kocaman arayı tavşan gibi atlıyorsunuz?

Arayı görmek hoşunuzu gitmiyor mu?

Yoksa arzu ettiğiniz gibi göstermeye, ya da yutturmaya mı çalışıyorsunuz?

Bugünkü İzmir'e bakıp -ki bugünkü İzmir de sizin göstermeye çalıştığınız gibi değildir- tarihi İzmir'i neden görmüyorsunuz?

Laiklik, cumhuriyet, Atatürk diyorsunuz ve bunları da CHP'yle özdeşleştiriyorsunuz da...

CHP'yi ilk şutlayan ve Demokrat Parti'nin kalesi olan şehrin İzmir olduğunu neden unutuyorsunuz?

Sadece bununla kalsa iyi; CHP'nin öyle veya böyle içerisinde olduğu (12 Eylül hariç) her müdahaleden sonra İzmir, hesap sorarcasına hep karşı tarafta olmuştur...

27 Mayıstan sonra Demirel'e, 12 Eylül'den sonra Özal'a sarılmış ve onları kucaklamıştır...

27 Mayıs'ın hemen sonrasında yapılan ve CHP'nin birinci parti olduğu 1961 seçimlerinde yeni kurulan Adalet Partisi'ne verdiği % 55, 04 oyla İzmir açıkça 27 Mayıs'a kafa tutmuştur. Eğer İzmir'le gerçekten övünecekseniz bununla övünün!

Sadece merkezi yönetimlerde değil, bazı istisnaları saymazsak, yerel yönetimlerde de İzmir hep CHP karşıtı belediye başkanlarını iş başına getirmiştir. Bugünkü İzmir'i İzmir yapanlar da bu belediye başkanlarıdır.

Birleşmeş Milletler Caddesini yapan "Varyant Rauf" Mehmet Rauf Onursal...

İzmir'de asfaltsız yol bırakmayıp tüm Türkiye'de "Asfalt Osman" diye nam salan Osman Kibar...

Yine İzmir'e büyük hizmetler yapan Burhan Özfatura... bunlara sadece bir kaç örnektir.

Burhan Özfatura'nın 1984 - 1989 döneminden sonra, daha iyi yapması için yerine getirilen Yüksel Çakmur'un (1989 - 2004) hayal kırıklığından sonra İzmir özür dilercesine bir dönem daha Burhan Özfatura'yı (1994 - 1999) belediye başkanı seçti.

Son yıllardaki kişisel popülarite sonucu olduğunu tahmin ettiğim CHP belediye başkanlıklarının da İzmir'e bir şey kazandırmadığı ortada; diğer belediyeler 21. asra ayak uydurmaya çalışırken, İzmir yerinde sayıyor!

Menderes'i, Demirel'i, Özal'ı bağrına basan İzmir, Erdoğan'a biraz mesafeli durmuş diye, İzmir sizden mi olmuş, yani?

İyi ki Erdoğan "Gavur İzmir"i ağzından kaçırıvermiş!

Mal bulmuş magribi gibi sarıldınız bu sözcüğe, bundan derin derin anlamlar çıkarmaya çalışıyorsunuz.

Bir taraftan oya tahvil edebilir miyizin hesaplarını yaparken, diğer taraftan da acayip bir şehir komlpleksine bürünüverdiniz.

Tabii ki bütün İzmir'i kastetmiyoruz...

2007 Genel seçimlerinden de anlaşılacağı gibi CHP % 35, 46, Ak Parti % 30, 50 oranında oy almış... (Türkiye geneline baktığımızda CHP için bir başarı olduğu söylenebilir. Bunda son yıllarda tuzu kuru olanların emekliliklerinde İzmir'i mesken olarak tutmaları, Demirel - Baykal işbirliği ve topluma pompalanan Ak Parti şeriatı getirecek korkusu etkili olmuş olabilir.)

Yani olsa olsa en fazla % 35'i kastediyoruz. Ne yazık ki yine azınlıktasınız! İddia ettiğiniz gibi, bugün bile İzmir CHP'nin kalesi değil...

Sizin sildiğinizi, ezdiğinizi söylediğiniz Ak Parti neredeyse sizin kadar oy almış...

Açıkçası gerçekler hiç de iddialarınızı doğrulamıyor.

Psikiatrinin konusu içine giren, dış dünyayla bağlantı kuramama, hayal dünyasında yaşama, gerçekleri kendi istekleri doğrultusunda değiştirme ve öyle algılama, başarısızlığı baskılama durumları var...

Tüm bunlar için de güzelim İzmir'imin istismar edilmesi söz konusu...

Patalojik bir durum!

Bu kişileri fitilleyip harekete geçirmek ve tatsız olaylara sebep olmak için de Baykal'ın konuşmaları fazlasıyla yeterli!

Geçtiğimiz günlerde İzmir'de DTP konvoyuna yapılan saldırıları da bu patalojik durumun belirtileri olarak okumak gerekir.

Onlara göre, "Gavur İzmir" büyük bir kahramanlık yapmış ve adını tüm Türkiye'ye duyurmuştur, o gün!

Trabzon'un -ki diğer şehir takımlarında da vardır ama Trabzon'da daha belirgindir.- futbol fanatiklerine ne kadar da çok benziyor değil mi?

Üç büyüklerin fanatikleri için de psikolojik sapma söylenebilir, ama onların ki kişisel bir sapmadır. Oysa Trabzon fanatikleri Trabzon şehri için savaştıklarını sanırlar. Bu nedenle Trabzon'da büyük olaylar yaşanıyor.

Trabzon futbol fanatikleri için yapılabilecek bir şey yok. Ama Gavur İzmir fanatikleri için bir tedavi şansı var, o da bir an önce Baykal'ın emekliye ayrılmasıdır, sanırım...

Sadece İzmir'in değil, tüm Türkiye'nin ve demokrasimizin bu patalojik tehditten kurtulması için buna çok ihtiyacımız var.

Son söz: 1961 genel seçimlerinden açık olarak anlaşılacağı gibi İzmir, onun bunun değil, demokrasinin sarsılmaz kalesidir.

 
Toplam blog
: 337
: 4184
Kayıt tarihi
: 03.08.07
 
 

Hukukçuyum... Hukukun üstünlüğünün ve hukukçunun saygınlığının ülkemde gelişmesini ve kalıcı olma..