Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '13

 
Kategori
Güncel
 

SİZ VE BİZ

SİZ VE BİZ
 

Taksim Gezi Parkı Direnişi büyüyor


Halkımın susmaktan bıkan kısmı korkmadan Taksim Meydanı’na yürüdü. Halk olmanın verdiği hakla hükümetten tek bir şey istedi; “Gezi Parkı’nı yıkmayın! Ağaçları kesmeyin!” ve karşılığında yaralandı, gazlandı, dünya basınına konu oldu. Hükümet halkına savaş açtı! 
 
Bizi dışladınız Başbakanım. Bizi görmezden geliyorsunuz. Size oy vermeyenin sesini duymuyorsunuz. Öyleyse ben nasıl güvenirim devletime? Söylesenize ben bu şiddetin içinde sizi nasıl sevebilirim? 
 
Yürü halkım! Bu ülke bizim! Biz ayaklarında çarıkları bile yokken dağları aşıp, silahsız bileklerimizle silahlı askerleri deviren bir neslin torunlarıyız. Unutma halkım unutma! Biz Nene Hatun’ların, Sütçü İmamların, Kubilayların torunlarıyız. Susma artık! Yeter sustuğun! Yeter vatanının fersah fersah satılmasına izin verdiğin! 
 
%99’u Müslüman olan bir milletken, Müslümanlığımızı tartıştınız. Allah’ın kurallarını sıkılaştırıp, bizim gibi gönülden inananlarla onun arasını açtınız. Başı kapalı yan komşumuzla aramıza duvarlar ördünüz! 
 
Ülke kalkınıyor dediniz. Üniversite bitirmiş gençlerin işsizliğine göz yumdunuz. Şirketler İngilizce bilmeyen eleman almak istemiyor artık. Dilimizin değerini düşürdünüz. Bu dışa açılmaksa açtınız bizi ta okyanusların ötesine… 
 
Yeşil alanları bir bir yok edip yerine kocaman ruhsuz alışveriş merkezleri diktiniz. Dünyanın en kalkınmış ülkelerinden bile çok AVM’miz var artık… 
 
Atatürk’e küfür edenlere alkış tutulmaya başlandı ve bu sizin hiç umurunuzda olmadı. Hatta “2 Ayyaş” derken kimi kastettiğinizi bile anlayamadık! İleriye bakacaktık ya hep geçmişi özler olduk. 
Kim konuşsa kızdınız dava açtınız. Oysa belki eleştiri alabilseydiniz hep beraber bakabilir de baktığınız yeri de görebilirdik. Liseli gençleri bile hapse gönderdiniz. 
 
Sanata karşısınız. Eleştiriye karşısınız. Medyaya karşısınız. Dizilerin bile fazla beğenilmesinden rahatsızsınız. Bu kadar yeşil alan yok etmeye başladığınızda anladım ki siz bizim nefes almamıza da karşısınız. 
 
Bir ülke istiyorum içinde yaşarken kendimi güvende hissedebileceğim. Bir başbakan istiyorum karşısında konuşmaktan korkmadığım. Bir hayat istiyorum huzurlu. 
 
İşte tam da bu sebeplerle… Yürüyün gençler… Kafanıza cop da vursalar, nefes almanızı biber gazlarıyla engelleseler de yürüyün. İçeride yatan yazarlar için yürüyün! Yandaş medyaya inat Twitter’da Facebook’ta konuşun. Taksim Gezi Parkı’nı vermeyin birileri zengin olsun diye! 
 
Yaralılara yardım etmek için kendini kargaşanın ortasına atan Tıp öğrencilerine, insanlar sığınsın diye kapılarını açan işletmecilere,  esnaflara ve organize olup sokağa dökülen Beşiktaş Çarşı Grubuna teşekkür ederiz. Kendi insanı için sosyal medyadan veya başka olanaklarıyla yardım faaliyetinde bulunan herkese teşekkür ederiz. 
 
Ve…
Siz Başbakanım…
 
Arada bir bize de bakın… 
 
Bu ülkede size oy vermemiş olsa da Türk ve Müslüman olan başkaları da yaşıyor ve onların da arzuları var… 
 
Belki biz sizi yanlış anladık, anlıyoruz. Öyleyse sizi anlamamızı sağlayın lütfen. 
 
 
Toplam blog
: 18
: 984
Kayıt tarihi
: 14.04.07
 
 

Yazmak uzun soluklu bir süreç bende; tarihini hatırlamadığım kadar küçükken başlayan, asla vazgeç..