Sizde bu kafa varken...

Hem önünüze gelen herkese saldıracaksınız.,

İktidarınıza muhalif olan kim varsa gözünün yaşına bakmadan yok etmeye çalışacaksınız,

Tarihin sarı sayfaları arasından işinize gelen ne varsa cımbızla çekip kullanacaksınız,

Kendi inancınızı herkese dayatacak, sizin gibi düşünmeyenleri ötekileştirecek ve dışlayacaksınız,

Sünni anlayışı egemen kılıp Alevi anlayışla alay edeceksiniz,

Taksim ve Gezi Parkı eylemlerine katılanları, eylemlere sıcak bakanları övenleri işinden aşından daha da beteri yandaşlarınızın hedefi edeceksiniz,

Sonra da meydanlara, televizyon kanallarına meclis toplantılarına çıkacak;

“Halkımızın tamamını kucaklıyoruz” diyeceksiniz…

***

Yine çok bilinen bir fıkra taşı gediğine koyar diye düşünüyorum. İşte o fıkra;

***

Merkep, horoz, köpek toplanmışlar, baş başa vermişler ve

“Arkadaşlar bu böyle olmaz, bir yer beğenelim, orayı neşelendirelim. Hiç kimseyi ayırt etmeden yani,

 Onu, şunu, bunu toplayalım, bir köy kuralım” demişler.

“Horoz ötecek,

Köpek havlayacak,

Merkep anıracak,

Böylece dağlar, dereler sesleriyle şenlenecek ve bunu duyanlar köyümüze gelecekler ve onlara neşeyle katılacaklar…”

Oy birliği ile mutabakata varılmış ve bir orman kenarı seçilmiş, tüm hazırlıklar tamamlanmış...

Derken bir tilki görünmüş; horoz, misafir geldi manasında bir ötünce, merkep koşup bir çifte atmış, köpek öteden yetişip kuyruğundan kapmış, bir kıyamettir kopmuş…

Tilki vartayı atlatınca uzaktan sormuş: yahu “siz buraya ne için toplanmıştınız?”

Hep birlikte;

“Dağı ve köyümüzü neşelendirmek için” demişler…

Tilki şak diye yapıştırmış;

“Sizde bu huy varken çok zor neşelendirirsiniz…”

***   

Bugüne kadar geçen on bir yıllık süreç göstermiştir ki; tıpkı fıkra da olduğu gibi,

Sizlerde bu burnu büyüklük ve kibir,

Kin ve nefret duygusu “öç” alma

Dinimizi ve halkın duygularını sömürme hevesi,

Kimliğinden utanma

Kendinden başkasının aklından şüphe etme, tek adam olma,

İktidar, koltuk ve güç hırsı,

Olduğu ve değişmeye de hiç niyetiniz olmadığı sürece;

Bu ülkede haktan adaletten, refahtan huzurdan, demokrasiden özgürlükten ve “halkın tamamının kucaklandığınızdan” söz etmeniz mümkün değildir…

***  

Uzun lafın kısası; “Sizde bu kafa varken” yandaşlarınızın dışında kimseyi ikna edemezsiniz…

Neyse sürçü lisan ettiysem affola…

Büyük düşünür ve gönül adamı Mevlana’dan muhteşem bir cümle ile veda edelim tüm dostlara;

“Nasibinde varsa aIırsın karıncadan bile ders.

Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse; sana ters…”

Hoşçakalın…

Erdoğan ÖZGENÇ