Sizdeki emperyalizm sevgisi!

Sene 2002...

ABD Irak'a girmeye hazırlanıyor. Bizde de yeni hükümet gelmiş. Herkes merak içinde... Şak ! Açıklama geldi. O dönem Başbakan olan Gül, ''Stratejik müttefikimizin yanındayız'' dedi. Hükümetten gelen, dışarıdan gelen açıklamalar ile basınızmız Irak'ta kimyasal silah olduğunu yazıyordu. Bu arada savaş söylemlerini arttıran Meclisimiz 1 Mart tezkeresi için oylamaya gidiyor ancak ''Evet'' oyu fazla çıktığından tezkere kabul ediliyor.

Anadolu'nun güneyine ABD'nin tank taşıyan uçakları iniyor, yaklaşık 50 bin ile 150 bin arası asker orada bekletiliyordu. Tabi o dönem daha yeni iktidar olan yönetim, Saddam hakkında bugünkü gibi fazla atıp tutmuyor sadece ABD'nin Orta Doğu'ya demokrasi getireceğini, bu demokrasinin de bölge için faydalı olacağı konusunda birleşiyorlardı. 

Nitekim ABD Irak'ı vurdu. Bölgeye gelen demokrasi ile birlikte ülke bölünüyor, tee o yıldan günümüze her gün masum siviller ölüyor, ABD askeri oradayken yerel kadınlara edilen tecavüzler vs. ile demokrasi kendini sağlam şekilde hissettiriyordu. Daha sonra Saddam asılınca Iraklılar seviniyor ama durmayan kanla birlikte sevinç yerini pişmanlığa alıyor. Bugün bu ülke hala kan ağlıyor.

***

Sene 2013...

Arap Baharı'nın etkisiyle birlikte Suriye'de de isyan çıkıyor, Esad ve karşıt güçler bir iç savaşa giriyordu. Suriye'den ülkemize gelen mültecilerden ötürü biz bu laya dahil oluyoruz. Başbakanımız 2007 senesinde Bodrum'da ailece tatil yaptığı, ortak bakanlar toplantısı düzenlediği Esad'a düşman kesiliyor ve her fırsatta çıkan iç savaşı durdurmasını ve gitmesini söylüyordu.

Bu arada demeçlerle olayın sıkı takipçisi olduğunu belli eden yönetim, dış mihraklara çağrı yapıyor ancak kimyasal silah kullanımı ortaya çıkana kadar Emperyalist devletler olayı sallamıyorlardı. Kimyasal silah dedikodusu çıktı, Suriye artık hedef oldu.

ABD, AB Suriye'ye demokrasi getirme çalışmalarından bahsediyor şimdi. Senatolar reddetse de bir şeyler olacak gibi. Hatta ABD-Rusya bu konuda anlaşma sağladı. ABD'ye, AB'ye, BM'ye seslenen ve tarihte bir Müslüman  ülkeyi Haçlılara saldırmaları yönünde isteklerde bulunan ilk Müslüman olan Başbakan amacına ulaşacak sanırım derken bugün ''Hiç bir zaman savaş çağrısı'' yapmadık açıklaması geldi. Baktılar Batı kıvırıyor...

***

Ben şahsen ''Esad kardeşimle aramıza nifak tohumları ekenler'' gibilerinden bir açıklama bekliyorum.