Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '13

 
Kategori
Güncel
 

Sizden başkaları da var bu dünyada

Sizden başkaları da var bu dünyada
 

Sosyal hayatta toplumu oluşturan fertler, her zaman birbirine muhtaçtır. Kadın-erkek, esnaf-işçi-memur-amir, köylü-şehirli, fakir-zengin… hâsılı herkes birbirine ihtiyaç duyabilir.

Bazen öyle enteresan olaylara şahitlik ediyoruz ki dudak bükerek şaşırmamak mümkün değil. Çünkü bulunduğu ortamda, yaşadığı mekânda ve cirit attığı meydanda, başka kimsenin olmamasını isteyen bazı zevatlar, kendisinden gayrisini istemiyor, beğenmiyorlar.

“Az olsun, çok solsun; ama yeter ki hepsi benim olsun”hayat felsefesi ve düşünce tarzıyla meydanda fink atanlar, an gelir ki elinde avucunda ne varsa da yitirirler. Bulundukları meydanda ne kadar tedbir ve önlemler alırsa alsınlar, muhakkak bir çatlaktan içeriye sızmalar ve sızma neticesinde boynu altında kalanlar olacaktır.

İnsan ilişkilerinin hiç bir zaman menfaate dayanmaması gerekir. Bu dünya üzerinde başka yaşayanlar da bulunmaktadır. Menfaate dayalı ilişkilerden hiçbir zaman sonuç alınamaz. Hedefe ulaşamayarak, er-geç yolda kalınacaktır.

Somurtkan hindiler gibi, ufacık bir menfaat uğruna olmadık kalpler kırarak insanlıktan çıkanlar; istediklerini elde etmek uğruna, mevcut birçok imkânı da seferber etmekten çekinmiyorlar. Her insanın gücü, kuvveti, maddi-manevi imkânları aynı olmayabilir.

Bu demek değildir ki senden aşağıda olan insanları ezeceksin, sana muhtaç hale getireceksin.

Bu demek değildir ki, karşındakini elindeki her türlü imkânla yerle bir edeceksin.

Bu demek değildir ki insanların gururuyla, haysiyetiyle, şerefiyle oynayacaksın.

Bu demek değildir ki, minnacık bir menfaatin için, insanları harcayacaksın.

Bu işin maddi külfeti olduğu kadar, - eğer inanıyorsa- dini, inancı, meşrebi, mensubiyeti boyutunda sorumluluğu, vebali, hesabı vardır.

Bunu yapanlar çok iyi bilirler ki, “miskal-i zerre kadar kötülük yapanlar ceza olarak karşılığını, miskal-i zerre kadar iyilik yapanlar da mükâfat ve sevap olarak karşılığını alacaklardır.”

Bir takım menfaatler karşılığı, çeşitli işleri yapanlar, “benim olmayan şey başkasının da olmasın” mantığıyla yaşadığını sanan efendiler, nereye kadar bu meydanda kalacaklardır.

Bu meydan yiğitler meydanı, bu meydan cengâverler meydanı, bu meydanlar yalakalar, çaylak tecrübeliler meydanı değil. Bu meydan tilkiler, bu meydan hantal ayılar ya da sırtlanlar, çakallar meydanı hiç değil.

Muhterem bukalemunlar, hiç düşünmezler mi?

“Şerefle bitirilmesi gereken en önemli ve en ağır olan görev hayattır.”

Muhterem çokbilmişler, hiç bilmezler mi?

“*Bir lokma için, şerefini ayaklar altına almaya,

*Bir anlık zevk için, namusunu lekelemeye,

*Bir zamanlık mevki için, ayak öpmeye,

*Günlük menfaatler için faziletini karatmaya değer mi?”

Kendisinden başka kimseye yaşama hakkı tanımamaya,  yapılan şeylere tahammül göstermemeye, “her şey benim olsun” düşüncesiyle yaşamaya çalışanlar, daha nereye ve ne zamana kadar bu huylarını devam ettirecekler.

Biraz da başını kumdan çıkararak, etrafında başka insanların da, başka güzelliklerin de-özelliklerin de olduğunu/olabileceğini görmeyecekler mi/ göremeyecekler mi?

Sadece siz değil, başkaları da var bu dünyada…

Bilesiniz!!

Siz de çok iyi bilirsin ki; insanı insan yapan eti-kemiği değil, tatlı dili güler yüzü, insanlara olan saygısı, hoşgörü ve tahammül gibi birçok insanî değerleridir.

Ne dersiniz?

Öyle değil mi?

Kerim BAYDAK        

kbaydak61-artan@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..