Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ocak '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sizden sadece bir tane var..

Sizden sadece bir tane var..
 

Yıllar geçmeye başlayıp, çocuklar büyüyünce ister istemez bir telaş başlıyor. Aynada kendine bir farklı gözle bakmaya başlıyor insan. Acaba yaşlanıyor muyum ? Saçlarım dökülmeye başladı , alnımda ki şu kırışıklık yeni oluşmuş galiba , ellerim eskiden olduğu gibi bakımlı gözükmüyor v.s v.s

Seneler 40 tan sonra çok hızlı geçmeye başlıyor. Nedeni ? Sorumlulukların artması. Aile büyüklerinin gözünde siz hiç büyümediğiniz için beklentilerinin artması. Çünkü onlar yaşadıkları kadar yaşayamayacaklarının farkındalar. Ve size can simidi gibi sarılıyorlar. Hep ilginizi , sevginizi, sizinle daha çok zaman geçirmeyi istiyorlar. Çocuklarımız da öyle. Konuşurlarken gözlerinin içine bakarak dinlememizi , onları önemsediğimizi , onlara değer verdiğimizi hissetmek istiyorlar. Kadınsanız, eşinizin hala sizi sevdiğini, en güzel kadının siz olduğunu söylemesini, sizinle eskiden olduğu gibi ilgilenmesini, erkekse , eşinin hala onu yakışıklı bulduğunu, heyecan verdiğini hissetmek isterken çocuklarla biraz fazla ilgilenseniz kıskanabiliyor. Yani insanoğlu yaş aldıkça bir tedirginlik bir telaş içerisine giriyor. Beden yaşı eskimeye başladıkça ufak tefek rahatsızlıklar başlıyor. Beraberinde endişe. Korku.

Bunlar bir çoğumuzun yaşadığı ortak duygular. Peki bu olanları kabullenmek, bulunduğumuz yaştan mutlu olmak çok mu zor ? İşin püf noktası özgüvenden geçiyor. Kadında erkekte kaç yaşında olursa olsun kendini sevmeli ve kendisiyle barışık olmalı. Yaş alan bir ferdin, iç çekişmelerinin törpülenmiş, yaşadıklarından kazandığı edinimlerinden ötürü daha olgunlaşmış olması gerekiyor. Gençken hayat önce sınayıp sonra öğretirken, şimdi öğrendiklerimizle başkalarını sınamak gibi bir artı var cebimizde. Dahası, sabrımızın denenmesinin dışında, sınanacağımız birşey de kalmamış oluyor ilerleyen yaşlarda. Yapmayı düşündüğümüz şeylerde daha seçici oluyoruz. İstemediğimiz bir şeyi yapmamız gerekmiyor." Hayır " demeyi öğretmiştir çünkü yaşadıklarımız bize.. Bir çok kalıcı arkadaşlıkların, dostlukların temelleri pekişmiştir. Birbirimizi daha çok arayıp sorar olmuşuzdur. Çünkü artık zamanı daha doğru kullanmayı öğrenmişizdir. Değer yargılarımız, hayata bakışımız değişmiştir. Yaş almaya olumlu bakmak, sonraki yıllarda mutlu yaşamamızı sağlarken, elbette "her yaşın ayrı güzelliği var" tezini çürütecek şeylerde var.

Karşıdan gelen çok güzel bir bayan ya da çok yakışıklı bir erkekle birlikte olma hakkını yıllar elinizden alıyor. Bana itiraz ettiğinizi duyuyorum şu an. Ama bu "hayır"ların gerçek olduğuna inanmıyorum. Erkekseniz testesteron, kadınsanız "ya genç bir kadına tutulduğunda beni bırakırsa" kaygısı beyninizin bir kenarında mutlaka duruyor. İtiraz ettiğiniz şey gerçeğin kendisine. Yanınızda torununuz büyük anne, büyük baba diye size hitap ederken , ruhunuz her ne kadar genç olursa olsun, 30 lu yaşlarda ki heyecanla ve vurdumduymazlıkla bir ilişkiye başlamanız mümkün değil.

Küçük yaşta evlenenlerin evlilikleri daha çabuk eskidiği için, geç evlenenlere geç çocuk sahibi olanlara nazaran daha bir dezavantajdalar.
Genç düşünüp , genç yaşayan insanlar bu tür kaygılar taşımıyorlar. Ruhunu ve bedenini genç tutanlar da.. Cinselliğin ve kaliteli bir sexin her yaşta yaşanabileceğini bilenler de bu kaygılara düşmüyor. Her gün "acaba şuram neden ağrıyor ?" sızlanmaları olmadan, "kolesterolüm, trigliseritim yükseldi, tansiyonum çıktı" gibi hastalıklarla aklını bozmayan insanlar da endişe duymuyor.
Kitap okumak, yazmak, müzik dinlemek, sosyal derneklerde görev almak ya da sık sık ziyaret etmek, hayvan beslemek, çiçek yetiştirmek, doğayla başbaşa kalmak "birine " yada "birilerine" ait olma duygusu taşımak, "size ihtiyaç duyulduğunu" hissetmek ve mutlaka yaşamınızda bolca SEVGİ üretmek, ruhuda bedenide genç tutuyor..
Bu hayatta bizden sadece bir tane var.

Sevgiyle kalın..

 
Toplam blog
: 347
: 1365
Kayıt tarihi
: 31.10.07
 
 

İstanbul 25 Temmuz : /… İşletme tahsil ettim. Özel ilgi alanım olduğu için 2 yıl Psikoloji okudum..