Size bir sır vereyim mi? :))

Eski bir yazıda, eskimeyen bir dilek...

...

Hava ılık, gökyüzü açık. Gökyüzünde yıldızlar var hayret!
Günlerden sevmediğim bir gün ve radyoda Erkan Oğur çalıyor…

Mecnun’um Leylamı gördüm
Bir kerecik baktı geçti
Ne sordum ne de söyledi
Kaşlarını yıktı geçti…

Elimdeki şarap kadehimi gökyüzündeki yıldızlara kaldırıp şerefe diyorum; yüzümde buruk bir gülümsemeyle.
Şerefe…

Ve Erkan Oğur la birlikte, türküyü yıldızlara söylüyoruz.

Soramadım bir çift sözü
Ay mıydı gün müydü yüzü
Sandım ki Zühre yıldızı
Şavkı beni yaktı geçti

Ha uyudum ha uyuyacağım, belki de yarı sarhoşluk durumu benimki .
Gözlerim kapalı…

Uyanıkken mi uydurdum yoksa gerçekten rüyada mıydım bilmiyorum ama, yıldızlar hep bir ağızdan bana eşlik ediyorlardı türküde sanki…

Ateşinden duramadım
Ben bir sırra eremedim
Seher vakti göremedim
Yıldız gibi aktı geçti

Bilmem hangi burç yıldızı
Bu dertler yaralar bizi
Gamzen okun bazı bazı
Yar sineme çaktı geçti

Bu arada sesim çok yaralı çıkmış olacak ki; yıldızın biri kayarak geliyor bana, hem de yüreğimin yanına.

Diyor ki hepsinin adına : “şerefe güzel dostum, bir dilek tut bakalım…hazır yüreğine kadar kaymışım…”

Heyecanlanıyorum birden… amaaan diyorum kendi kendime, bırak bu ciddiyeti be kızım, ne nazlanıyorsun.

Hem bak yıldız yüreğine kadar kaymış dilek tutmadan olur mu ?

İkna ediyorum kendimi, hemen yıldıza dönüp tuttuğum dileğimi söylüyorum

Lütfeeen, yarim sıra arkadaşım olsun.

Önce şaka sanıyor yıldız, basıyor kahkahayı.

Sonra bakıyor ki ben ciddiyim, yüzünde acı bir tebessümle bana bakıp öğretmen edasıyla diyor ki :“ a benim yüreği yanık dostum o senin dediğin sadece okul sıralarında olur.

Hayat sıralarında kimsenin yari hep yanında olmaz, ya önündedir ya da arkasında…

Yani seninki dilek değil ütopya… gel sen başka bir dilek tut ha…?

Yok değiştirmem dileğimi diyorum sen bunu dilek olarak kabul et.

Ne yapalım , varsın benim dileğim de ütopyam olsun.
Yarim sıra arkadaşım olsun…

...

Birden bir üşüme geldi üstüme koltukta mayışıp kalmışım sanırım.

Hatırladıklarımın üstüne gökyüzüne baktım hemen. Yıldızlar hala yerlerindeler, sanki göz kırpıyorlar bana muzip muzip.

Umut doluyorum birden, gülümsüyorum kendi kendime…

Radyoda Erkan Oğur hala söylemeye devam ediyor.

İzzeti der ne hikmet iş
Uyur iken gördüm bir düş
Zülüflerin kement etmiş
Yar boynuma taktı geçti

....

Sırrımı söylüyorum : 12 Ağustos'u 13 Ağustos'a bağlayan gece kayan yıldızlardan biri yüreğinizin yanına kayabilir. Hazır edin dileğinizi derim. Benden söylemesi :)

( yazıyı yeniden paylaşmama vesile olan Sevgili Başak Akın Özdemir'e teşekkür ediyorum)

6-2-2009
haticeatalay