Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '07

 
Kategori
Anılar
 

Size borcum yok anılar

Size borcum yok anılar
 

Çocuklarımız, bizim hayata olan bağlarımız.

Bizim çocukluğumuzla öyle farklı ki şimdiki çocukların hayatı. Bizleri eve iple bağlasan evde durmazdık, büyük şehirde yaşamamıza rağmen eve ancak hava karardıktan sonra girerdik oda bağrış çığrış.

Her şeyimiz farklı idi, bizimle beraber annelerimizde bahçemizde komşularımızla sohbet eder, birinin pişirdiği çayı, salça ve önce sana yağ sürülüp üzerine şeker ekilerek harika bir tada ulaşan ekmekler kapanın elinde kalırdı... Evlerimizde minisi, midisi, ankastrası fırınlar yoktu.. Elektrikli fırınla ilk tanıştığımız zaman genç kızlığa adım attığım zamanlardı..

Annem kek yapmasını öğrenip komşunun fırınında pişirmişti, bayılmıştık tadına. Bayram seyran olunca annelerimiz tepsi tepsi börek açar en yakın fırına gönderirdi.

Piştikten sonra gelin kız gibi süzülerek geçerdi kapımızın önünden o tepsiler, ağzımızın suyu akardı...

Misafirliğe giderken bizleri pek götürmezlerdi, es kaza kaza götürecek olsa evde tembihlenirdik..

"Bak orada çay yapılınca size soracaklar, sakın haaa içerim demeyin, dizlerinizin üstünde oturacaksınız koşturmak yok, gözlerimi takip edin".

Nasılda dinlerdik annemi, sorarlardı,

"Çay katayım çocuklara bari paşasından."

Annem, "Yokkk onlar sevmiyor, " döner bize sorar yeniden annemizin gözlerinden anlardık vereceğimiz yanıtı, "İçmezsiniz değil mi çocuklar?"

Biz üç kardeş tembihliyiz ya yok içmeyiz derdik sıkıysa içeriz de o zaman gezme sonrası tehditler ardı ardına gelirdi

-Tamammm bu son gezmeniz bir daha size gezme mezme yok şansınızı yitirdiniz!!!

Bazen diğer çocuklara uyup oturduğumuz yerden kalkmaya kalkınca bir çimdik bizi olduğumuz yere mıhlardı. Canın yanar, gözlerinden yaş düşer, pusar kalırsın...

Önceleri yer sofrasında otururduk.

Sofra bezimizin üstüne bir elek konur, onun üstüne bir sini ve yemeğimiz. salatamız, yoğurdumuz Allah ne verdi ise özel bir yemek varsa bu kez hepimizin hakkı ayrılır bizlerde gıdım gıdım ekmeği bol tutarak, karnımızı doyururduk...

Sonra zamanla güzel bir masamız oldu, artık herkesin tabakları ayrı idi...

Radyo sonrası televizyonda hayatımıza girince ve tv saatleri akşam yemeği sonrasına denk gelince, hele de bulaşık sırası bende ise, herkesin tabaklarını acele ile toplayıp, bulaşığı biran önce yıkayıp tv karşısına geçmek için ev ahalisini sıkboğaz ederdim...

Eğer dışarıda mahallemizin kızları toplanmışsaaa, birde çekirdekçi Naci amcadan koca bir kesekağıdı sıcacık çekirdek alınmış ve hele de birikmiş erkek arkadaşlarımızla ilgili yeni havadisler var ise, değmeyin keyfimize...

Anılar ah anılarrrrrrr size borcum yok anılarrr...

Sevgi ile kalın…


 
Toplam blog
: 292
: 1094
Kayıt tarihi
: 08.03.07
 
 

Yazmaktan hoşlanan... Kelimeleri renklendiren bir sihirbazım ben.. Bodrum'da yaşamaktayım.. Sev..