- Kategori
- Sosyoloji
Sizin Çocuklarınız Değil!..
Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil…
Onlar kendi yolunu izleyen Hayat'ın oğulları ve kızları.
Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler
Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller.
Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
Çünkü kendi düşünceleri var onların.
Onların bedenlerini barındırabilirsiniz ama ruhlarını değil.
Çünkü ruhları geleceğin evinde yaşar; düşlerinizde bile gidemezsiniz oraya. Onlar gibi olmaya çabalayabilirsiniz ama onları kendinize benzetmeye çalışmayın.
Çünkü geri geri gitmez yaşam, dün ile oyalanmaz.
Kendi kararlarını alan, bildiği doğruları savunan, soran, sorgulayan, düşünen birey yetiştirmek her anne babanın isteği…
Bunu yapmak düşündüğünüz kadar zor değil.
Eğitimci ve pedagogların fikri ortak;
Çocukların yaşamasına izin verin, ellerini telefondan, gözlerini ekrandan ayırmalarını sağlayın.
Onlara zaman ayırın; oyun oynayın, dans edin, yemek yapın, birlikte sofra kurun.
Siz kitap okursanız onlar da okur; unutmayın onlar duyduklarını değil, gördüklerini yaparlar.
Onların yerine her şeyi siz yapıp, sonra da ‘hiçbir şey yapamıyorlar' diye şikayet etmekten vazgeçin.
Bırakın kırsınlar, düşürsünler, hata yapsınlar ama yapsınlar.
Öyle öğrenecekler çünkü. Düşe kalka..
Tüm istediklerine sahip olmak onları mutlu yapmaz, sadece tüketmeyi öğrenirler.
Değeri, vicdanı öğrenmek için yeri geldiğinde üzülecekler de.
Üzülmelerine de izin verin. Bu arada kendinizi de unutmayın;
Kitap okuyun, güzel filmler izleyin, dostlarınızla vakit geçirin.
Sakın vakit yok demeyin ..
Bunun için neye ihtiyacınız var biliyor musunuz? Yavaşlamaya…
Hatırlamak isteyen insan yavaşlar, unutmak isteyen insan hızlanır.
Her şeye yetişmek zorunda olmadığınızı hatırlayın.
Sonra da yaparken mutlu olduğunuz ama hayatın koşuşturması içinde unuttuğunuz güzel şeyleri hatırlayın ve yeniden yapın.
Sadece yavaşlamaya ve hatırlamaya ihtiyacımız var…
İnanın zor değil..
ozcanvural33@hotmail.com