Sizin selüloit’iniz Türkiye’nin gündeminde!

Uzun zamandır Türkiye’nin gündemini işgal eden bir konu var. Bazı sanatçıların (gerçek sanatçı olanları ayırt ederek söylüyorum), medyatik aşklarının, kimin elinin kimin cebinde olduğunun tartışmalarını bitirdik. Şimdi eğilim sanatçıların vücutlarının bazı bölgelerinde oluşan portakal kabuğu yapının kimde ne kadar, neden ve nasıl oluştuğunu tartışıyoruz.

Tıp dilinde selüloit denen insanın doğası olarak yaşlanmayla ortaya çıkan oluşum Türkiye’nin gündeminde çok şükür. Düşünecek ve tartışacak başka konu olmadığından rahatça bu konuyu irdeleyebiliriz.

Size ne köylü anaların nasır tutan ellerinden... Size ne tarlada sabahtan, akşama kadar çatlayan dudakları ile çalışan, kurumuş memeleri ile çocuk emzirmeye çabalayan insanlardan. Size ne belanın küresel her türlü çeşidinden... Karın tokluğuna sömürülen emekçiden. Yarınlara ümit ile bakamayan gençlerden size ne. Size ne töre adına öldürülen, size ne berdel adına kaderleri değiş tokuş olan genç kızlardan. Size ne önüne sınav barajı konan gençlerden...

Size göre Türkiye’nin tek gündemi bazılarının bacaklarının arkası, bazılarının dizden aşağısı. Yakın bir zamanda selüloit konusunda yarışmalar ve sabah programları hazırlanıp ekranlara gelirse hiç şaşırmayın. Ama ben halkımızın gerçek derdinin bazılarının bacaklarının arkası, bazılarının dizinden aşağısı olduğunu sanmıyorum.

(Bu konuyu hazırlarken Posta gazetesindeki, 6–07–2007 günkü Ahmet CUMALI’nın haberinden faydalandım, teşekkürler.)