Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ekim '08

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Sizlerle paylaşmak istedim

Sizlerle paylaşmak istedim
 

Gemi kaptanlığının; sadece, gemiyi yüzdürmekten, armatör veya yetkililendirilmiş kişi tarafından verilen talimatları uygulamaktan, kaptan olarak geminin can ve mal güvenliğinin yanı sıra armatör ve personelin de ayrıca menfaatlerini 2. ve 3. kişilere karşı korumaktan & müdaafa etmekten, kısacası ve özetle geminin sancağını, prestijini ve her türlü çalışabilirliliğini korumak ve devamlılığını sağlamaktan ibaret olmadığını, kaptanlık yapan ve yapmış olanlar iyi bilirler…

Tek başına gemide kaptanlık yapmanın & gemiyi idare etmenin de mümkün olmadığını yine, kaptanlık yapan ve yapmış olanlar tarafından iyi bilinir.

Her iş de olduğu gibi, geminin de sevk ve idaresinin muntazam işlemesi için, takım çalışmasına ihtiyaç vardır.

Gemide çalışan her bir elemanın iş ve beyin gücüne ihtiyaç vardır. Eğer birinin iş, ya da beyin gücü eksikse, bu eksikliği tamamlayan ikinci bir güce, muhakkak ihtiyaç vardır. Eğer gemide bu eksikliği tamamlayıcı kişiler yeterince bulunuyorsa o gemi işler, işletir..!
Denizde çalışan bir emekçinin denizde karşılaştığı zorluk ve sıkıntılarını EN İYİ anlayabilen, denizde çalışmış & emek vermiş biridir. Şirkette & ofiste, masa başından, gemi idaresini EN İYİ yapabilecek olan yine, denizde çalışmış biridir.

Gemi sahibi armatörün, gemisi için, gemi personelinden yapılmasını istediği bir işi istemesi için önce, kendini, o işi yapacak olan kişinin yerine koyarak talepte bulunması gerekir. Gemide çalışan birinin öncelikle neden denizi tercih ettiğini bilmesi gerekir. Gemide çalışmak zorunda olan birinin, neden zorunlu olduğunu bilmesi gerekir. İşi yapacak o personelin, kendisine verilen işi, ne derece doğru ve zamanında bitirebileceğini, bunun içinde, personelin nelere ihtiyacı olduğunu, iş verenin bilmesi gerekir.

Geçici ve zorunlu olarak çalışmaya başlamış birinden iş istemek, düşmandan su istemekten farksızdır.!

Bana göre; Düşman edinmek kolaydır ama dost edinmek de kolaydır. Yeter ki karşılığı dostça olsun.

Denizde çalışan personele dostça davranmak, dürüstçe yaklaşmak, ihtiyaç olduğunda ona el uzatmak ve ihtiyaçlarını zamanında temin etmek, kendini bilen bir denizci için, kendini her konuda feda etmeye hazır hissetmemekten başka alternatifi yoktur.

İş hayatında bazı değişmez kurallar & ticari amaçlı kurnazlıklar, politikalar elbette vardır, olacaktır da ama bunu, denizde çalışan birine uygulamak, hissettirmek, her zaman kendini evinden ve sevdiklerinden uzun bir süre ayrı kalmak zorunda olan birine yansıtmak, hem vicdanen hem de, Allah katında yanlıştır ve inançlı biri için günahtır.

Deniz ortasında çaresizce ve umutsuzca kaldığı zamanlarda bile, o kişinin en azından arkasında yardım elini uzatmak için hazır bekleyen birilerinin bulunduğunu bilmesi, ona, o andaki zor şartları unutturacak ve yaşama gücü ile birlikte güven duygusu da verecektir. Eğer o, bu güven duygusunu verecek olan birilerinin ya da nedenlerinin var olduğunu hissederse, onun yapamayacağı hiç bir şey yoktur.

Çareler tükenmez derler ama çareyi, maazeretsiz bulacak kişinin de yine imkanlar ve netice itibarıyla kendisi ya da yakınları için çıkar sağlamıyacaksa, tükeneceği, bilinen bir gerçektir.

Her meslekte olduğu gibi, yapılan ya da yapılacak iş, sevilerek, istenerek yapılırsa & yapılacaksa başarılı olunur, severek yapılmayan bir işte insan, zaten başarılı olamaz.


Başarı için sevgi & istek şarttır ve gereklidir. Bu sevgi ve isteği var eden, körükleyen de, yapılan işin karşılığını hakkınca, maddi ve manevi olarak alabilmektir.

Gemiye gönderilecek personelin, armatör ya da şirket personel müdürünün bu konuda tecrübeli ve denizi & denizciliği biliyor olması hakikaten çok önemlidir.

Her yeterli ehliyete sahip olan kişiler, eğer, o kişinin psikolojik durumuna bakmadan, gözlemlemeden, apar-topar, gemiye gönderilecek olursa-ki, bunun sonuçları aşikardır- hem gönderildiği gemideki mevcut olan, iş ve sosyal düzen bozulur, hemde gemideki iş gücü, iş emniyeti, iş başarısı, en önemlisi takım çalışmasını gerektiren o ortamdaki birliktelik, dayanışma, azalır, personel arasındaki huzursuzluğa ve moral bozukluğuna sebep olur, dolayısıyla bu da hem gemiye hem de armatöre zarar verir hatta prestijini sarsar…

 
Toplam blog
: 2
: 672
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

1961 Balıkesir doğumluyum...Denizcilik hayatım 1978 sonlarında başladı. 1981 de askere gittim ve ask..