Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Skandal harita mı, skandal haber mi?

Skandal harita mı, skandal haber mi?
 

Bugünkü Milliyet'e manşet olan, Abbas Güçlü'nün "skandal harita" başlıklı haberini okumuşsunuzdur...

Habere göre, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün bir çalışmasında yer alan Türkiye haritasının içinde Musul, Kerkük ve Kıbrıs da var.

Harita'nın kaynağı bilinmiyormuş. Ama harita yakından incelenince görülüyor ki, bu harita Türkçe hazırlanmamış. Ya da bir Türk tarafından hazırlanmamış da demek mümkün. Çünkü Türkiye çevresindeki yerler Türkçe yazılmamış...

O zaman akla şu geliyor. Türkiye üzerine çalışmalar yapan dışardan biri, bizim "Misak-ı milli" mize uygun sınırları olan bir Türkiye haritası çizmiş.

Yani, bir yabancı eliyle "misak-ı milli" kağıt üzerinde de olsa gerçekleşmiş...

Milliyet bunu "skandal" olarak nitelemiş. Bu yaklaşım, bizdeki Cumhuriyetin çizdiği "kutsal sınırlar" sendromu'nun bir yansıması bence. Ne eksilsin isteriz, ne çoğalsın...

Oysa, Musul ve Kerkük bizim "milli yemin"le çizdiğimiz sınırlarımız içerisinde idi. Ama, ne olduysa oldu ve Tek Parti döneminde buradaki haklarımızdan vaz geçtik.

Dünya yuvarlak ve herhangi bir şekilde belirlenmiş doğal sınırları da yok. Sınırları insanlar çiziyor. Bazan savaşarak, kan dökerek; bazan anlaşarak, bazan da bugünki Arap devletlerinin sınırlarında olduğu gibi, sömürgeci devletlerin elindeki cetvellerle çiziliyor sınırlar...

Çoğu zaman da, çizilen çizgiler, döşenen dikenli teller, akrabaları, kardeşleri birbirinden ayırıyor. Bizim Suriye sınırımızda, Irak sınırımızda ve aslında bütün sınırlarımız da böyle olmadı mı?

Bugünki sınırlarımızı ihlal eden haritalara "skandal" diyoruz da, ihlal etmek bir yana, sınırlarımızı bizim Kurtuluş Savaşı başlarken ettiğimiz yemine uygun şekilde çizenlere niye "skandal" diyoruz...

Türkiye, geçmişte feda ettiği "misak-ı milli" nin Güneydoğu sınırları yüzünden bugün çok sıkıntı çekti, çekiyor. Aslında, Türkiye haritası şu söz konusu edilen "skandal harita"da gösterildiği gibi olsa, sınır dışından gelen teröre karşı bu kadar çaresiz kalmayacaktık. Çünkü sınırlar aşılmaz dağlarda değil, düzde olacaktı.

Dünya değişir; sınırlar da değişir... Önemli olan, kafalardaki sınırların aşılmasıdır. Hiç bir sınır "kutsal" değildir. En azından genişletmek adına sınır çizgilerinizi değiştirmeye yatkın bir zihniyetiniz olmalı.

"İstemüzük" çü Yeniçeri mantığı ile yeni şartlara direnirseniz, başkalarının sizin istemediğiniz şeyleri size dayatmasına mani olamazsınız...

Merhum Özal bir zamanlar bir laf etmişti. Bir kaç top mermisi -yanlışlıkla- Ermenistana düşse ne olur, demişti. Bununla kastettiği, ülkenin gücünü bir parça hissettirmekti elbette...Ama buna en evvel askeri cenah karşı çıkmıştı...

Şimdi de diyoruz ki, Türkiye haritasını biraz genişletmekten bir şey çıkmaz. Siz genişlemişlerini yayınlayında varsın ilgili ülkeler telaşa kapılsın..

Size ne oluyor?
 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..