Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '09

 
Kategori
Futbol
 

Skibbe gitti, sıradaki gelsin

Skibbe gitti, sıradaki gelsin
 

GİTMEK BÖYLE Mİ OLACAKTI?


Galatasaray Kocaelispor’a 5-2 yenilince, Ali Sami Yen’e bomba düşmüş gibi oldu.
Seyircinin sabrı taşmıştı zaten; seyirci, başarısızlıklarda suçu Skibbe’de buluyordu. Hele, Skibbe’nin “yeminli düşmanları” için beklenmedik bir fırsat/ ortam doğmuştu. Artık, yöneticiler de, kendilerini kurtarmak için “düğmeye basma” zamanının geldiğini düşünüyor olmalıydı. Kendini kurtarmak, “suç”un adresini başka yerlere yöneltmek için bundan daha iyi ortam olamazdı.
Futbolda yenmemin, yenilmenin doğal karşılanmadığı bir toplumda, sevinçler de üzüntüler de abartılı bir biçimde dışa yansıyor. Sevinçlerimiz de, üzüntülerimiz de günübirlik. Hele, ipi elinde tutanlar, kendilerine bir “zarar” geleceğini anlayınca, en kolay yolu seçer, teknik direktörü “aslan”ların önüne atarlar.

Bugüne gelinceye değinin yazılanlara/ söylenenlere bakınca, Skibbe’nin “gidiş”inde bir gecikme olduğu görülür. Dün akşam, Ahmet Çakar’ın, maçtan hemen sonra, “Telefonuma bir mesaj geldi; Skibbe gidiyor.” demesi, ardından bu mesajın üst düzey bir yöneticiden geldiği söylemesi anlamlıydı.
Bu mesajın doğruluğu bugün anlaşıldı.

Demek ki, Galatasaray’da “üst düzey yönetici”ler, işlerine gelen bilgileri “basın”a sızdırıyorlar. “Öbür kulüplerde sanki yok!” diyebilirsiniz. Buna yanıtım “Yok!” olamaz.
Ancak, Federasyon’dan para isteme konusunda, konuşmaların basına sızdırıldığından yakınan Başkan Adnan Polat’ın önce kendilerine bakması gerekmiyor mu?

Skibbe mi görevinden ayrıldı, yoksa yönetim mi Skibbe’nin görevine son verdi?
Bu sorunun yanıtı o kadar önem değil.
Yönetimin açıklaması “klasik” olmanın ötesinde bir anlam taşımıyor:
“Görevde bulunduğu süre içerisinde karşılıklı anlayış ve dostluk çerçevesinde sürdürdüğümüz ilişkimiz doğrultusunda Sayın Michael Skibbe’ye bugüne kadar olan hizmetlerinden dolayı teşekkür eder, bundan sonraki yaşantısında da başarılar dileriz."


Yerli teknik direktörlerin “kıyım”a uğradığı bir ülkede yaşıyoruz.
Skibbe de, “kıyam”a uğrayan bir yabancı. Kocaelispor maçı, yenilgiyle bitmeseydi, Skibbe bugün işinin başındandıydı. Boros, o penaltıya gole çevirseydi, ardından bir de gol gelseydi, Skibbe için “neler” deneceğini çok merak ediyorum.
Sormaktan edemiyorum:
Golleri yiyen Skibbe miydi?
Penaltıyı Skbibe mi kaçırdı?
Gol pozisyonları yaratan Skibbe miydi?
Sahada yorgunluktan/ bitkinlikten yürümeye mecali kalmamış olan Skibbe miydi?


Evet, yenilgilerin/ başarısızlıkların "fatura"sı teknik dörektörlere kesilir?
Başarının adresi bellidir:
Başkan ve yöneticiler!
Eski Federasyon Başkanı Ulusoy’un bir övünmesini hatırlayın:
"Milli Takımı dünyayı üçüncüsü ben yaptım!"

Skibbe gitti; aradından bir soru bıraktı:
Sıra kimde?

Bu blog Milliyet.com.tr sitesinden 105 kez görüntülenmiştir

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..