Skibbeye güle güle

Skibbe galip!

Eğer bu Galatasaray bu Fenerbahçe’yi yenemiyor ve üstelik de dört gol yiyorsa bugünden tezi yok “sözde” teknik direktör Skibbe’nin bileti hemen kesilmelidir. Hangi hatalarını saymalı ki. Deneyelim mi?

1.Dokuz yıldır kazanamadığın bir takımın sahasında maça çıkıyorsan öncelikle bu; bu maçı da kazanacağın garanti değil demektir. Çünkü geçen yıllar göstermiştir ki, ne tür teknik-taktik ya da futbolcuyla oynarsan oyna her şeyden önce psikolojik olarak maça bir sıfır geri de başlıyorsundur. Öyleyse maçı kazanmak için değil, ilk olarak tutmak ve sonra vurmak için bir taktik geliştirmiş olman gerekir. Bunun için de çift forvetle değil tek forvetle başlarsın maça. Elinde formda bir golcü Ümit varsa ve sürekli düşüşte olan Baros haftalardır hiçbir şey yapmıyorsa maça da onunla başlamazsın. Tek forvetle başlar her zaman yaptığın gibi sağda Arda ve solda Kewell’la oynarsın. Maç içinde iyi bir ikili olan Arda’yla Kewell gidişe göre zaten yer değiştirmeyi oldukça iyi becerebilen futbolculardır. Maça böyle başladıktan sonra ikinci yarıda gerekiyorsa işi bitirmek ve baskı kurmak için Baros u da oyuna alır son noktayı koyarsın. Yoksa yaptığın gibi devre arasında iki golcünü çıkarıp hiçbir şey vermesi beklenmeyen Nonda’yı oyuna alırsan takımın da inancını yıkmış olursun. Böyle yaparsan maçı da devre arasında kaybetmiş olursun.

2. Bu tür maçlarda defans oyuncularının motivasyonlarının en önemli şey olduğunu bilmen gerekir. Emre’nin kendi kalesine attığı gol, o atmasa Guiza boş kaleye atacaksa, Sabri kademeye girmekte bu kadar geciktiyse; Carlos serbest vuruş yaparken topun kaleciden dönebileceği olasılığı hiç bir defans oyuncusunun aklına gelmiyorsa ve üstelik de doğru bir çizgi savunma yapamayıp rakibin bomboş kaleye topu atmasına yol açıyorsa kornerden gelen alçak topta ön direğe koşan rakibi kimse takip etmiyorsa teknik olarak defansınızın bu maça hiç de hazır olmadığının bir ifadesidir tüm bunlar.

3. Bir kaleciye İtalyan milli takımının üçüncü yedek kalecisi diye kaleyi teslim ediyorsan ondan gerekli performansı da göstermesini beklemelisin. İzledik birlikte, Carlos serbest vuruşu kullanırken önüne baraj kurmak isteyen arkadaşlarını uzaklaştırıp bana bırakın diyen kaleci biraz köşeye de gelse o topu ya bloke edebilmeli ya da en azından kale çizgisine paralel olarak uzaklaştırmalıdır. Yoksa topu öyle uzaklaştırırsan ve defansın da uyuyorsa işte böyle de golü yersin. O zaman biz de sorarız bu kaleci Orkun ya da Aykut’tan daha mı iyi kaleci, diye.

4. Adın Lincoln’se ve endirek serbest vuruş kullanıyorsan bu topun kaleye doğrudan girerse gol olmayacağını bilmen gerekir. Elbette de biliyorsun ama o topu direk kaleye vuruyorsan neden diye de sorarız. Sadece motivasyon eksikliği mi? Öyle olduğunu kabul edelim. Diğer arkadaşlarında mı uyuyordu. Neden bir kişi olsun hatırlatmadı vuruşun en direk olduğunu. Kaldı ki vuruş doğru kullanılmış olsa yani arkadaşlarından bir hafifce topu önüne yuvarlamış olsa Lincoln o golü yine yapacak ve bir anda skor iki sıfıra taşınmış olacaktı.

Daha sayılabilecek nice hata. Fazlası laf-ı güzaf olacak.

Kısacası bu maçı Skibbe kaybetmiştir. Bu başarısıyla ve performansıyla Galatasaray gibi bir takımın başında maç yönetebilecek bir vizyona ve karizmaya sahip olmadığını ortaya koymuştur. Başta da söylediğimiz gibi bugünden tezi yok gönderilmelidir. Yanına da Nonda’nın eklenmesinde fayda görülmektedir. Nonda’dan boşalacak kontenjana alınacak bir sağ bek ve biraz kariyerli bir hocayla bu kadronun “iyi olmaması mümkün değildir. Bugünden sonra kaybedilecek vakit, puan ve itibar kaybından başka bir şey getirmeyecektir. Acele etmek gerekir.