Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '07

 
Kategori
Güncel
 

Sn. Bülent Arınç' ın, düşünce özgürlüğü var mı?

Sn. Bülent Arınç' ın, düşünce özgürlüğü var mı?
 

11.11.2007, pazar günü, İnternet'te TBMM Eski Başkanı Sayın Bülent Arınç'ın; "SÖYLEYECEĞİM ÇOK ŞEY VAR, SÖYLEYEMİYORUM !.." ifadelerini ibretle ve üzülerek okumuş ve not almıştım. O gün yapmak isteyip te yapamadığımı, bugün yapıyor, biraz gecikmeli de olsa düşüncelerimi, sevgili Milliyet Blog müdâvimleriyle paylaşıyorum:

Şu memleketin hâline bakar mısınız arkadaşlar?

Koskoca , TBMM Eski Başkanı, üstelik ''sözünü budaktan esirgemiyen'' bir kişilik Sayın Arınç!..

Böyle bir şahsiyet; "SÖYLEYECEĞİM ÇOK ŞEY VAR, SÖYLEYEMİYORUM !.." diyor.

Gûyâ biz, AB'ye girmek için uğraşıyoruz!..

Soruyorum size :< siz,="" şimdiye="" kadar="" hiç,="" bir="" ab="" ülkesi="" parlemento="" başkanı'nın="" ağzından;="" ''söyliyeceğim="" çok="" şey="" var,="" söyliyemiyorum!..''="" tarzında="" bir="" söz="" çıktığını="" duydunuz="" mu?="" ben="" hiç="" duymadım="" doğrusu="">

Bunu, Sayın Arınç'ın şahs'ını eleştirmek için söylemiyorum...

Demokrasi ve fikir özgürlüğü konusunda, bulunduğumuz noktaya vurgu yapmak için söylüyorum.

Genelkurmay'ın; bir müddet evvel epey gündemi meşgul eden, PKK'lılarca kaçırılıp sonradan da garip bir şekilde serbest bırakılan askerlerimiz'le alakalı olarak, yerlerinin daha belli olmadığı dönemde, ''irtibat kesilen askerlerimizin, Silahlı Kuvvetler ile irtibatı sağlandı'' şeklindeki açıklamasına Sayın Arınç nasıl yorum getiriyor, bir bakın:

"Bu çok diplomatik bir açıklama. Ben bundan birşey anlamadım. Hani ben birşey anladım da, Manisa'da bakkal dükkanında oturan Hasan da birşey anlamadı. Hüseyin, Ali birşey anlamadı. Evet, terörle mücadelenin zaafa uğramaması için 'teslim alındı' dememek lâzım. Çünkü , düzenli muharabe yapmıyoruz. Ama kaçırıldılar, bu büyük bir gerçek. Aradan şu kadar zaman geçti, bu açıklama bir doğru olayın üstünü ne kadar örtüyor? Anneler, babalar bilgi istiyor, bilgiye ulaşamıyorlar. Fakat öbür taraftan telefonla ailelerine ulaşanlar var. Bence çok açık olmalıyız. Bunlar bu baskın sırasında kaçırılmış askerlerimizdir. Şimdi bu gerçeği 'İrtibat kayboldu, sonra tekrar döndüler' şeklinde açıklamak.. Hiçbirşeyi yok kabul edemezsin, hiçbir şeyin üstünü örtemezsin."

"Bu son olaya bakıyoruz. 200 kişi köprüyü uçurmuş, karakolu basmış, 12 askerimiz şehit olmuş, 8 tanesi de kaçırılmış. Tam da referandumun yapıldığı gün. Peki bu olay nasıl oldu? 200 kişi bir anda sınırdan girdiyse, termal kameralar işe yaramadı mı? Nerede biraraya geldiler, bu istihbarat nerede? Söyleyeceğim çok şey var ama söyleyemiyorum, ancak söyleyebileceklerim bunlar..."

Bir, Sayın eski Meclis Başkanımız'ın;bu kadar konuştuktan sonra, > diyerek, söyliyeceklerinden vazgeçip yutkunması, ''fikir özgürlüğümüzün'' ne safhada olduğunu, ''aççık-seççik'' ortaya koymakta değil mi kıymetli okurlar.

Bir eki Meclis Başkanı'nın bile düşüncelerini, serbestçe söyliyemediği bir ülke'de, normal vatandaş nasıl konucak?

Veya, kafasının içinde bulunan, hiç kimseye zararı olmıyan düşüncelerini hiç çekinmeden nasıl açıklıyacak?

Bu nasıl bir Demokrasi?

Bu, nasıl bir ''fikir özgürlüğü?''

İnanın anlamakta zorluk çekiyorum!..

Düşüncelerimizi, daha özgür bir şekilde ifâde edebileceğimiz günler dileği ile...

06.12.2007, perşembe

Bektaş Azizoğlu

 
Toplam blog
: 344
: 580
Kayıt tarihi
: 24.11.07
 
 

İlkokul'u Düzce'nin Gölyaka İlçesi, Açmaköy'ünde bitirdikten sonra, Ortaokul'u Gölyaka'da okuyup,..