Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '09

 
Kategori
Futbol
 

Sn. Özgener ve ekibi. İşte size Milli Takımı emanet edecebileceğiniz tek isim

Sn. Özgener ve ekibi. İşte size Milli Takımı emanet edecebileceğiniz tek isim
 

Türk Milli Takımı için Arthur Zico, neden olmasın?


Türkiye´nin Dünya Kupası 2010 finallerine katılamaması‚ çeşitli tartışmaları da beraberinde getirirken‚ şimdi artık ülke gündeminde "Milli takım hocası kim olmalı?" sorusu var.

Herkes kendince bir isim öneriyor ve gerekçelerini sunuyor..

Biz de bu modaya uymak istedik‚ belki "şeytan kulağına" diyerekten..

Önereceğimiz tek bir isim var :

1- Ülkesinin dünyadaki en büyük futbol elçilerinden birisi‚ belki de dünyada şu anda faal futbolun içerisinde olan en ünlü isimlerin ilk 5 i içerisinde.. Dolayısıyla PR konusunda bulunmaz bir nimet. Bedava reklam.. İlgi çekici bir isim. ( Görevde bulunduğu süre içerisinde UEFA Başkanı ile karşılıklı penaltı atmaları acaba kaç dünya ülkesinde ekranlara taşındı‚ kaç milyon insan o anda Türkiye ismini duydu‚ düşünebiliyor muyuz?‚ veya Suriye Devlet Başkanı ziyaret ettiği zaman acaba kaç Arap ülkesinde o an yeniden ekranlara yansıdı‚ düşünebiliyor muyuz? )

2- Yine kendi ülkesinde Spor Bakanlığı yapmış olması‚ bürokratik tecrübe konusunda da kendisini diğer adayların bir adım önüne çıkartıyor. Milli Takımlar Teknik Direktörü‚ biraz da "bürokrat" kişilikte olması lazım. "Siyaseti" bilmesi lazım.

( Hemen belirtelim‚ amiyane tabirle "sokak siyasetini" değil‚ gerçek siyaseti bilmesi lazım. Hani bir fıkra vardır‚ adamın birisi çok ünlü bir hocadan ders almış‚ köyün birine gidip bildiklerini anlatmak istediği gün ders aldığı hocasından icazet istemiş. Hocası da buna "sen daha siyaset ilmini bilmiyorsun‚ öğretmedim sana‚ bekle 1 yıl daha" deyince 1 yıl çok uzun süre gelmiş ve hocasını dinlemeyerek köye doğru yola çıkmış‚ gittiği köyde adamın birisi çevresindekilere nasihatlerde bulunuyor ama söylediklerinin hepsi yanlış‚ bizimki kenardan dayanamayarak müdahalede bulununca köylüler bizimkini bir güzel benzetiyorlar‚ "sen misin bizim hocaya laf eden?" diyerekten.. Üstü başı yırtık içinde gerisin geri dergaha dönen talebe‚ hocasına olanları anlatınca hocası "ben sana demedim mi siyaseti öğrenmedin‚ bekle bir yıl daha" diyerek 1 yıl daha eğitim vermiş. 1 yıl sonra yine aynı köye göndermiş. Bu defa kenarda sessizce anlatılanları dinlemiş‚ hoca aynı hoca köylü aynı köylü. Söyledikleri de aynı. Yani yalan ve yanlış. Buna rağmen sabırla bekliyor sonunu ve ayağa kalkarak "muhterem cemaat‚ sizin bu hocanız var ya‚ çok değerli bir insan‚ bunun üzerinden bir tüy kopartan cennetliktir" diyerek hocayı hedef gösteriyor. Bunu duyan köylü kendi hocalarının üzerine hücum ediyorlar ve 2 dakikada adamı bir güzel yoluyorlar‚ nesi varsa yırtıp parçalıyorlar. Çünkü birşeyi bilmiyorlar‚ cahiller. Bilseler zaten söylenen yanlışları bilirler ve karşı çıkarlar. Ama yıllardır onlar doğru olarak bellemişler o yanlışları. İşte bu yanlışları değişik yoldan ortaya koyduğu için siyaset biliminin önemi ortaya çıkıyor. )

3- Türkiye´de görev yaptığı süre içerisinde her kesimle iyi ilişkiler içerisinde bulunan‚ her kesimin büyük saygısını kazanan‚ diyaloga açık‚ her düşünen beynin fikrine önem verdiğini açıkça söyleyen ve bundan asla yüksüntü duymayan bir karakterde olması..

4- Yine Türkiye´de görev yaptığı süre içerisinde bütün zorluklara rağmen 1 şampiyonluk‚ 1 süper kupa‚ 1 çeyrek final‚ 1 kupa yarı finali‚ 1 lig ikinciliği alan‚

5- 1998 Brezilya Milli Takım Teknik Koordinatörlüğü‚ Brezilya 2006 Organizasyon Komite Başkanlığı‚ Spor Bakanlığı gibi son derece önemli görevlerde bulunan‚

6- Türkiye´ye gelmeden önce gittiği Japonya´ya "futbol kültürünü" götüren‚ heykelini sahiden sahiden diktiren ve uzak doğunun bu gizemli ülkesini Dünya Kupası´na katılmaya hak kazanan‚ turnuvanın en renkli takımlarından birisi olmasını sağlayan‚

7- Türkiye ve kültürüyle birlikte insanını tanıyan‚ Türkiye´de işlerin biraz da "duygusal" yürüdüğünü artık iyice öğrenen‚ buna göre insanlara yaklaşan‚ konuşan. Sevgi ortamı oluşturan‚ oyuncularıyla bir baba-oğul ilişkisi içerisinde olan ve onları geleceğe hazırlayan‚( Bknz. Uğur Boral ve Denizlispor maçı esnasındaki ikna çabaları ile Sevilla maçlarındaki Uğur Boral performansı )

Uzatmaya gerek yok..

Bu ülke ve kültürünü bilen‚ Türkiye´de bulunduğu süre içerisinde futbol kültürümüzü de öğrenen‚ görevde bulunduğu süre içerisinde hiç kimse ile bir sürtüşme içerisinde olmadan sadece işini yapmaya çalışan bu büyük ve bilge kişilik‚ hepinizin tahmin ettiği gibi;

ARTHUR ZİCO

Başka bir aday aramaya gerek yok..

Hemen yanıbaşımızda‚ kampa da 1 saatte gelir‚ toplantıya da.. Şu andaki görev yerinin Yunanistan olması da büyük şans..

Türk Milli Takımı´nı bu dejenere olmuş ortamdan ancak Zico gibi bir bilge insan çıkartabilir.

 
Toplam blog
: 39
: 1659
Kayıt tarihi
: 12.11.08
 
 

1973 doğumluyum, İstanbul'da ikamet etmekteyim. Özel sektörde görev yapmaktayım. Yaklaşık 5 yıldır..