Soframda hayat, haydi sizde buyrun!!

Hayatı bugün masamın üzerine yatırdım ve bakın neler döküldü düşüncelerimden;

Hemen ,1999 yılında okuduğum ve yine 2007 de tekrar karşılaştığım bir yazı geldi aklıma, içindekiler şunlardı;

“-Hayat skor tabelası tutmak değildir öncelikle,

-Kaç arkadaşınız olduğu ya da kaçının sizi kabul ettiği değildir.

-Bu hafta sonu için planlarınızın olması değildir. Hafta sonunda yalnız olmanız da değil.

-Şu sıralar sevgilinizin olması değildir. Geçmişte sevgilinizin olması değildir. Geçmişte kaç sevgiliniz olduğu değildir. Hatta bugüne dek hiç sevgilinizin olmaması da değildir.

-Sizi kimin öptüğü değildir.

-Seks değildir.

-Aileniz ya da onların serveti değildir. Arabanızın markası da değildir. Hangi okula gittiğiniz değildir.

-Ne kadar güzel ya da ne kadara çirkin olduğunuz değildir. Giydikleriniz, ayakkabılarınız değildir. Ne çeşit müzik dinlediğiniz değildir.

-Saçınızın sarı, siyah, kızıl, kahve olması değildir.

-Okul notlarınız değildir. Ne kadar akıllı olduğunuz değildir. Herkesin size verdiği akıl notu hiç değildir. Hayat standart testlerin belirlediği kişiliğiniz de değildir.

-Hayat hangi kulübü tuttuğunuz ya da hangi sporda ne kadar başarılı olduğunuz da değildir.

-Hayat, bir kağıda dökülmüş hayat hikayeniz ve bu hayat hikayesini kimin kabul ettiği de değildir.

Amma;

-Hayat kimi sevdiğiniz, kimi incittiğinizdir.

-Kimi mutlu kimi mutsuz ettiğinizdir. Sizin onları koruyabilme ya da mahvedebilmenizdir.

-Dostluklarınızdır.

-Neyi söylediğiniz ve neyi kastettiğinizdir.

-Hangi önemli hükmü ve kararları verdiğiniz ve de niçin verdiğinizdir.

-İçinizde sevgiyi taşımak, büyütmek ve dağıtmaktır.

-Ama en önemlisi, yalnız başına asla gerçekleştiremeyeceğiniz bir şeyi yapmak, hayatınızı, başka insanların kalbine dokundurabilmektir.

-Başkalarının kalplerini etkileyecek yolu ancak siz seçersiniz. Ve hayat bu seçimlerdir zaten!!..

-Ve de insanlar böyle büyürler.”

Soframda hayat böyle söze, okuduklarım ve yaşadıklarımla böyle paylaşmaya layık hale geldi. Görünen o ki hayatın şifresi kıymet bilirlik ve yeterince büyümekte saklı.

Peki büyüyebiliyor muyuz dersiniz? Ya da bu önemli hususların yeterince farkında olarak yaşayabiliyor muyuz? Hadi tüm bencilliklerinizi, küçük hırslarımızı bir kenara bırakalım ve kimleri mutlu ettiğimizin kimleri incittiğimizin muhasebesini yapın derim ben. Çıkacak olan sonuç hayatı ne derecede kaliteli ve huzurlu mutlu yaşadığımızı gösterecektir. Ve bu da gelecek mutluluklarımıza tutulacak güzel bir çanak olacaktır kanımca.

Hayatta mutluluklar.