Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '09

 
Kategori
Güncel
 

Soğan-Domates-Ekmak Kaç Para

M. Ferit Kotan

Araştırmacı gazeteciliğe özendim. Market market dolaştım, doğru bilgi aktarabilmek için. Mecliste yapılan çay ve simit tartışmasına katkıda bulunmayı görev kabul ettim emekli memur olarak.

26.12.2009 tarihinde emekli işçi ve memurların gittiği kahveye gittim. Kapının önündeki simitçiden, 50 kuruşa simit alıp içeri girdim. Çay ile simidi yedim. 75 kuruş çay parası ödedim. Yarım saat sonra Kızılay’a gidip bir pastanede simit ve çay istedim. Simide 75 kuruş, çay bir lira ödedim. Saat 21 den sonra, bayat simidin dört tanesinin bir liraya satılıp satılmadığını simitçilere sordum. Yanıtları evet idi. Tanıdık bir öğrenci, saat 23 ten sonra bazen 20 kuruşa da simdin satıldığını söyledi. Kahvaltıda, taş gibi simitleri çaya batırarak yediklerini anlattı.

Hesabı nereden yapalım diye düşündüm. Çayın elli kuruşa satıldığı yer Ankara’nın en uç varoşları. Emekli memur ve işçilerin, yani orta sınıfın oturduğu semtlerde simit 50 kuruş, çay 75 kuruştu. Bir öğün 1.25 TL, üç öğün 3.75 TL ediyordu. Beş kişi ile çarpıldığında günlük 18.75 Tl., aylık 562.50 Tl harcamanın yapılması sonucu çıkıyordu.. Asgari ücretlinin bir aylık kazancı 546.00 Lira olduğuna göre, çay ve simidi karşıladığına sevinelim. 16.50 TL farkı mı soruyorsunuz? Halkımızın iktisadi bilgisi kuvvetlidir. Bazı öğünlerde çay yerine su içerek bütçelerini dekleştirme becerisine sahiptirler. Yinede sayın bakanımıza soruyorum; vatandaşın, simidin yanında elli gram peynir yemesi lüks müdür? Peynir de ilave edildiğinde, aylık harcamanın 600.00Tl ye çıktığı görülecektir.

Bırakalım asgari ücret alanı, aylığı 800.00-1000.00 Tl olan emekli bir aile, ev kirası vermese bile, en az 70.00Tl elektrik, 45.00TL su parası ödeyeceğinden, aylık masrafı 715.00TL ye ulaşacaktır.

Evimizin karşısında inşaat yapılıyordu. İşçilerin yanına gittim. Yemek yiyorlardı. Afiyet olsun diyerek söze başladım. Meclisteki simit tartışmasını izlediniz mi diye sordum, güldüler. Biz burada kalıyoruz. Pencereleri naylonla kapattıkları odayı gösterdiler. Nasıl ısındıklarını sordum “Tenekenin içinde odun yakıyoruz” dediler. İçim buruklaştı. .”Kusura bakmayın ekmeklerden ısırdık, size ikram yapamayacağız” tümcelerini tamamlamadan çok teşekkür ederim diyerek konuşmalarını engelledim. Biri, bir ekmeğin içine tahin helvası doldurmuştu. Diğerinin, ekmeğinin arasında soğan ile domates vardı. Maşallah iştahlısınız bir ekmeği yuvarlıyorsunuz diyerek takılmak istedim. “Ağabey bir ekmek üç dört lokmada bitiyor, ekmek dediğin kaç gram” dediler.

Sözü üstelemeden iyi çalışmalar diyerek ayrıldım. Başladım çay ve simit de ne ki, soğan domates ekmek diye söylenmeye. Ekmek 60.kuruş, beş soğan bir kilo geliyor. Soğanın kilosu 75 kuruş ile bir lira arasında değişmekte. Aynı büyüklükte beş domates de bir kilo gelmektedir. GDO’LU domatesin kilosu 1.40.Tl dir.(Organik domatesin en ucuzu 3.50 TL dir) Soğanın tanesi 20 kuruşa, domatesin tanesi 28 kuruşa gelmektedir. Soğan domates ve ekmeğe tat vermek için kırmızıbiber, tuz, kekik dökelim, üçünün ortalama fiyat 20. kuruş olsun. Şimdi hesaplayalım, bir öğün 1.28 TL’ eder.. Beş kişilik bir ailenin günlük harcaması.19.20TL, aylık harcaması 576.00TL yapmaktadır. Helva ile ekmek yemek lükse girdiği için hesaplamanın dışında tutum. İçeceklerini mi soruyorsunuz? Musluk suyunun dışında ki içecekler, hesabı ikiye katlamaktadır.

Bu veriler ışığında bir değerlendirme yapılacak olunursa, kamuda şube müdürlüğünden emekli memurun maaşının karşılamadığı görülecektir. Sonuç, büyük kentlerde insanlar evlerinde esir hayatı yaşamaktadırlar. Sosyal yaşam bitmiştir. Kitap alma, sinema ve tiyatroya gitme gibi sözcükler söylenildiğinde, kötü söz söylemişsin gibi öfke ile yüzünüze baktıklarını görürsünüz.

Araştırmacı gazeteciliği burada noktalayıp, bütçe görüşmelerinde zevkle izlenen İlhan Kesicinin konuşmalarını irdeleyelim. Sosyal olgu ve olayları çok güzel örneklerle anlattı. Her sosyal projenin bir ekonomik programının olması gerekliliği üzerinde durarak, iktidarda olanların neler yapması gerektiğini açıkladı.

Konuşmasında, insan gücünün niteliği ortaya çıkmaktaydı. Elindeki notlara ara sıra bakarak, savlarını örneklerle akıcı bir şekilde ortaya koyuşu çok önemli idi.

Rize'de bir toplantıda konuşan bakanın, notlarını karıştırması sonucunda ortaya çıkan görüntüyü anımsamak bile istemedim. “Bayburt Bayburt olalı böyle zulüım görmemiştir” sözünü anımsadıkça, sayın bakanın durumunu daha iyi anlamaya çalışanlardanım.

Parlamentonun niteliği demokrasimizin niteliğini ortaya koymaktadır. Demokrasilerde herkesin seçme ve seçilme hakkı vardır ama, milleti temsil edecek vekillerinin de niteliği çok önemlidir. Nitelikli bir parlamentoda fikirler üretilir. Demokrasinin erdemliliğinin önemi kavranabilir.

Sayın İlhan Kesici, son günlerde sığ görüş nedeniyle kardeş kavgasına doğru giden süreci, başka bir betimlemeyle ortaya koydu “Gözlerinizi kapayarak hayal ediniz Mezopotamya ovasını ve GAP projesinin yaratacağı coğrafı zenginliği. Her taraftan ürün fışkıran bir ova düşünün “ dedi. Bu güzelliklerde insanlar refah peşinde koşacaklarından, tartışmaların yersiz olacağının anlaşılacağını belirterek, sorunu ekonomik olgularla çok güzel açıkladı. Örnek olarak, İsmet İnönü’nün şark projesi ve ekonomik bakanı Celal Bayar’ın şark raporu ile ilgili ekonomik raporunu gösterdi.

İlhan Kesicinin doyurucu eleştirisi, simit ve çay fiyatındaki rakamını abartılı bularak eleştirmeye kalkmak, tartışmanın niteliğini zedelememesi gerekirdi. Aklıselimi yerinde olan kişilerin, bu eleştiriyi anlamsız bulacaklarını bildiğim için, yılların deneyimli politikacısının ucuz söylemlere tenezzül etmemesi gerekliliğine inananlardanım.

Halkın durumunun perişan olduğu açıkça ortadadır. Karnını zor doyuran halkın alım gücü bitiğinden, semtlerde bir bir mağazalar kapanmaktadır. Doğru söze ne diyebiliriz. “Deprem Amerika'da oldu, Türkiye'de daha fazla insan öldü”. Tümcesi ne güzel betimleme idi. Yeni yılınızı kutlar esenlikler dilerim 28.12.2009

 
Toplam blog
: 97
: 463
Kayıt tarihi
: 07.02.09
 
 

1944 yılında Arapgir'de doğmuştur. İlk ve orta öğretimini Arapgir'de, lise öğrenimini Ankara Gazi Li..