Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '09

 
Kategori
Siyaset
 

Soğuk Ülkenin, soğuk adamı :Putin geliyor

Soğuk Ülkenin, soğuk adamı :Putin geliyor
 

Vilamir Putin 6 Ağustos günü Türkiye'ye geliyor. Dünya bu gelişi merakla izleyecektir...


Kimilerine göre Rusya’nın “esas adamı”, kimilerine göre “demir yürek” bana göre de “Rusya’nın soğuk adamı” Vladimir Putin perşembe günü Ankara’ya geliyor. Öğrendiğim kadarı ile Putin ülkemize günübirlik gelecek ve bu gelişi son ayların en önemli ziyareti olacak. Çünkü birincisi Putin ülkemize ilk defa gelecek ve de Rusya adına ülkemize resmi ziyaret yapılması oldukça önemli. Bölgesel bir bakış açısıyla bu duruma baktığınız zaman, bu ziyaret çok önemli. Ayrıca, bu ziyaretin Washington ile çeşitli AB başkentlerinde de yakından izleneceği ise kesin gibi gözüküyor. Bu yüzden 6 Ağustos tarihi oldukça önem arz ediyor.

Peki, Putin ülkemize neden geliyor?

Öncelikle, yanlış hatırlamıyorsam geçtiğimiz yıllarda Putin’in ülkemize gelmesi durumu söz konusuydu ama birkaç kez ertelendi. Bu ertelenişte diplomatik müdahaleler var mıydı bilemiyorum ama bunu yoğun devlet işleri sebebine bağlayalım. Altında bir çapanoğlu aramayalım. Birkaç gün sonra Putin’in teşrif etmesi konusuna gelince… Rusya hem, bizimde içinde bulunduğumuz bölgede, hem de dünyada önemli bir ülke. Putin’de dolayısı ile bir o kadar da önemli bir lider. Siz bakmayın benim “soğuk ülkenin, soğuk adamı” sıfatını taktığıma. Bu biraz da onun KGB geçmişi ve devlet adamı duruşu ile ilintili sanırım. Onun bu duruşunu, Sarkozy’nin sürekli Burini ile verdiği sıcak, sevişken, samimi ve yumuşak tavırlarına ve İtalya Başbakanı Berlusconi’nin sürekli etraf bir kadın poposu araması duruşuna tercih ederim. Putin, sert görünümlü olabilir ama bazıları gibi kıvırtmayacaktır.

Peki, Putin neden geliyor? Öncelikle, Putin’in gelmesi ile yapılacak görüşmelerde, son zamanlarda sürekli Türkiye’nin atılım yaptığı enerji konusu masaya yatırılacaktır. Çünkü enerji konusunda iki ülkenin ciddi bir alışverişi var. Diğer konular arasında, zaman bulabilirlerse, 40 milyar dolar civarında seyreden ikili ticaret hacminin de geliştirilmesi ele alınacaktır. Ama bu enerji konusu, daha çok görüşme gündemini oluşturacaktır. Zira enerji alışverişinin haricinde, ayrıca, Nobucco projesi bilindiği üzere Rusya’yı baypas yapan bir projeydi. Büyük bir ihtimalle Nobucco ve Mavi Akım gibi, Kafkaslarda bir gerilime sebebiyet verecek doğalgaz boru hattı ve bu hattan geçirilecek gaz pazarlığı da masaya yatırılacaktır. Yalnız bu kadar da değil elbette. Türkiye’nin sürekli gündemine aldığı ama doğru dürüst bir proje bile geliştiremediği hatta ihalesini bile yapamadığı “Nükleer Enerji Santralleri” konusu var ki, Putin’in bu gelişinde bu yüzde yüz konuşulacaktır. Putin Nükleer santral işine talip olduklarını yineleyecek ve “bu işi bırakın biz yapalım” diyecektir.

Türkiye’nin Rusya ile ciddi bir meyve-sebze ihracat ticareti de var. Bu konuda zaman zaman ihracatçılarımız sıkıntı yaşıyorlar. Bu görüşmelerin maddeleri arasında olacak mıdır bilemem ama asıl meseleyi enerji konusunun oluşturacağı kesin. Türkiye’nin sürekli gündemine aldığı nükleer santral ihaleleri için de Putin ve Rusya ağırlıklarını hissettirecektir. Bir diğer konu da bizim için çok önemli olan Turizm konusu. Rus turistler bizim için oldukça önemli bir gelir kaynağı. Bu konu da görüşmelerde yer alabilir. Belki Rus oligarkları buraya çekmenin yolları da görüşülebilir.

Tüm bunlar bir yana, bu son saydığım maddelerden daha önemli bir konu var ki, o da Ermenistan ve Karabağ sorunu. Putin’den Ermenistan ve Karabağ konusunda inisiyatif kullanması istenebilir. Türkiye son zamanlarda oldukça önemli bir konuma yükseldi. Diğer bir değişle “yıldızı parlayan” bir ülke konumuna geldi. Rusya’da yayınlanan Gazeta gazetesi Rusya-Türkiye ilişkileri için <ı>“Türkiye cezbeden bir gelin gibi” ifadesini kullanmış. Bu önemli bir ayrıntıdır. Türkiye bölge için olduğu kadar, Rusya içinde önemlidir. Özellikle boru hatları, bu hatlardan geçecek doğalgaz ve nükleer santrallerin inşası ve hayata geçirilmesi projelerinde de Rusya aktif rol üstlenebilir. Bu yüzden de Türkiye, Ermenistan ve Karabağ kartlarını oynayabilir. Bu sorunlar da Rusya’nın olumlu politikaları ile çözülebilir.

Putin’de, Berlusconi gibi Başbakan Erdoğan’ın yakın dostu mudur bilinmez ama bir aksilik çıkar da iptal edilmez ise masaya yatırılacak Türk-Rus ilişkilerinde bir uyuşum aranacağı ve bu durumun mikroskop altına yatırılacağı kesin. Hatta karşılıklı olarak bazı protokoller de imzalanabilir. Özellikle nükleer enerji ve santral konusunda ciddi bir adım atılabilir. Son yılların en önemli enerji projesi olan Nobucco projesinde bilindiği gibi Rusya yok. Bu proje hem Türkiye, hem de Avrupa için oldukça önemli bir projedir. Ama Rusya’nın baypas edildiği ve gerçekleşmesini istemediği ve arzu etmediği Nobucco projesinde nasıl bir rol oynayacağı ve bu hususta nasıl bir adım atacağı da merak konusu. Belki Rusya Türkiye ile yapacağı bir özel anlaşma ile karambol’dan bu projeye dahil bile olabilir. Ama buna soğuk bakan ABD ve çekimser davranan AB nasıl bir reaksiyon gösterir, hep birlikte göreceğiz !..

Enerji konuları herkesçe malum. Bu konuların önümüzdeki Perşembe günü görüşüleceği de kesin. Ama atlanılan bir durum var ki bu da bu toplantı da görüşülecektir. O da, Rusya’nın yüzyıllardır hayalini süsleyen Akdeniz’e açılma sevdası. Bilindiği üzere, Rusya yakın bir zaman önce Suriye’de uzun zamandır bulunduğu Tartus üssünü daha yoğun kullanmak istediğini belirtmiş ve bir askeri protokol imzalamış. Rusya’nın Kırım’da bulunan Karadeniz donanması Ukrayna’nın Nato’ya başvurusu ve bu üssü boşaltmasını istemesi üzerine yaklaşık 50 savaş gemisinin 10’u ve savaş uçakları büyük bir ihtimalle Akdeniz karargâhına nakil olacak. Rusya’nın yüzyıllar öncesinin “sıcak sular “ hayali de böylece gerçekleşecek. Rusya Akdeniz’de “ben de varın diyecek” gibi gözüküyor. Ama bunun için bu gemilerin ve uçakların boğazlardan ve hava sahamızdan geçmesi gerekecek. Bu durumda AB ve ABD huysuzlanacaktır. Büyük bir ihtimalle de bu durum masaya yatırılacak ve belki de gemilerin boğazlardan daha erken geçirilmesi istenecektir.

Bu durum şimdilik hiçbir gazetede tartışılmadı. Yalnızca benim şahsi kanaatim. Ben bu hususun da görüşüleceğini tahmin ediyorum. Eğer devlet sırrı kapsamında olmaz ise, Cuma günü daha net ayrıntılarda bu görüşmenin esaslarını öğrenmiş olacağız. Putin’in gelişi önemlidir. Ama Rusya’nın, Türkiye’yi dikkate alması ve önemsesi daha çok önemlidir. Türkiye’nin yakın zamanda yine Rusya’daki bir gazetede “bölgesel güç” tanımlaması gerçekten gerçekleşiyor gibi. Yoksa Rusya bu oluşuma destek mi verecek. Beni yok sayma mı diyecek. Hep birlikte görecek ve gözlemleyeceğiz !..

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..