- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Şok! Silivri' de kazan doğurdu!
Dün; Boğluca deresi Galata’ yı geçmişti.
Çoluk, çocuk, kızan kımıl sahile dizilip denizin bize bahşettiği nimetlerden faydalanmıştık.
Hatta ben kovamı levrek ve lüferlerle doldurmuş, yakaladığım kiloluk çuprayı büyüsün diye denize atmış, Şehrimizi ziyarete gelen sinarit balığı ile selamlaşmıştım.
O zamandan bu zamana bir hafta geçti.
Bugün başlık “ Balıklara ne oldu?”
Elinin körü oldu!
Ne olacak; hepsi “tilki bayıltması” yapıyor.
İçimizde çok fesat insan var çok!
Böyle bir iki tane ters dönmüş balık gördüğümüz zaman hemen teşhisi yapıştırıyoruz.
“Balıklar kirlilikten ölmüş”
Hooooyt!!!
Dur bakalım sen orada...Dur!
Balığı eline mi aldın?
Nabzına mı baktın?
Kulağını kalbine koyup dinledin mi?
Bir bakışta anladın hemen, “ ölü bunlar” dedin.
Arkadaş adama sorarlar “senin konu ile ilgili akademik kariyerin var mı?” derler
“Say bakalım tatlı suda yaşayan balık çeşitlerini?” deseler! Ne cevap vereceksin
“ Sazan”
Başka?
Ik mık...
Hadi onu geçtim..
Evinde akvaryumun var mı?
Oda yok...
Herkes her şeye burnunu sokmasın canım!
Anlamayan yorum yapmasın!
Burada Büyük okyanusta balık tutmuş, Rahmetli Custo ile köpek balıklarını şamar oğlanına çevirmiş.
Türkiye’de Balık ve deniz denince ilk akla gelen isimlerden “Ali Gülcü” varken..
Gelin bir sorun ya “Bu balıklara ne olmuş?” deyin.
“Ölü mü bunlar?” deyin..
Ne demiş atalarımız
“Bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp”
Geçtiğimiz hafta Boğluca deresinin denize döküldü yer, balıkçılarla dolmadı mı?
Doldu?
Silivri Galata’yı geçmedi mi?
Geçti..
Bu balıklar “kek mi?”
Değil..
Hayvanlar baktılar sahilde çok balıkçı var..
Yakalanmasınlar diye ölü numarasına yatıyorlar..
Foto: Balıklara ölü teşhisi koyanlardan biri!