Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '13

 
Kategori
Şiir
 

Sokak ortası sessizliği

Sokak ortası sessizliği
 

Başı boş sokakların karanlığında
kendimden boğulurken
bir başka köşede avazı çıktığı kadar havlayan köpek
hızlıca karanlıktan çıkmak isteyen adam
evinin kapısını açan kadın
ve umarsızca koltuğunda, televizyon izleyen çaresizlik
bulutların ardındaki mavilikten nasibini almamış
kuşların kanat çırpması kadar sınırsız
bir mermi kadar acımasız
gözyaşların
aktıkça vahşetime imza atıyorlar
dünyanın sen ve benim haricindeki geri kalan kısmı
sürekli yeni bir şey bulup kutlamalar yaparken
birbirimizi yemekten daha iyi bir şey yapamaz hale gelen biz
sarhoş olanlara özeniyoruz
dans edenleri kıskanıyoruz
ve sevişenleri gördükçe hasetimiz artıyor
bugün de bir araba
bir yerden bir yere birilerini götürdü
bugün de sokalarda insanlar
adımlarıyla bir yerlere yetişti
bazen, en acımasız savaşın içinde
hiçbir kurşunu umursamadan
saklandığı mevziden apansız çıkıp
öylece ilerleyecek insanlar tanıyorum
bazen, seni öldürmekten şüphe etmiyorum
kimi zaman da kendimi yemekten çok hoşlanıyorum
çorak ve çatlamış toprağın altında
nereye gittiği hakkında bir fikri olmayan
akrep kadar yalnız hissettiriyorsun bana
bunca olup biten şeyin karşısında
tüm olan bitenin
sadece birbirimizi tüketmeye çıkması
bazen, yavaş konuşmak istemem
sonrasında koşmak
elini tutmak istiyorum bazen
sonrasında bahar olsun istiyorum
hangi gün ya da saatte olduğumuzun önemi de yok
bir güzelliği tasvir etmek için
ürettiğimiz renklerden
sana ait bir cümle kurmak istiyorum
beni karıştırıyorsun
oynuyorsun içimle
ruhumu emiyorsun
akıp giden zamanın tam ortasında
oltasında çırpınan balığınım ben senin
sen beni ne martılara yem edersin
ne de pişirip yersin
ancak ve ancak
sen beni yavaş yavaş bitirirsin
hem de istediğin gibi
hiç de itiraz eden bulunmaz buna
kimsenin de hakkı yok
Sancıların da kıvrılırken bir başıma
sigara paketime acımıyorum
her şeyin bedeli var diyorlar ya
sigaramı bitiriyorum
seni düşünerek çok sigaralar söndürdüm
bir keresinde uçaktan düştüm
sonrasında nehirde boğuldum
üzerimden kamyon geçti
ve sonrasında da
köpekbalığı tarafından ısırıldım
bir ağacın gölgesinde
şapkası biraz öne eğik ve etrafa bakan adam
konforuna hiçbir zaman sahip olmadı
eskimeyen kıçım
beynim zaten boştu
kalbim yerinde değildi
kollarım kımıldamıyor
ayaklarım hızlı hareket ediyordu
senden daha güzel bir tada şahit olmamıştım
senden güzelini de görmemiştim
sesin de en güzeliydi
yani
tüm organlarım ve duyularımla
hastaydım sana
kanserden daha büyük illetti bu
asılmadan önce içilen son sigaradan
daha lezzetli
bir köşesinde dünyanın
istekleri için binaları yağmalayanlar var
bir tarafta da
istediği için insanları öldürenler
gitgide alanımız daralıyor sevgilim
gittikçe kapana kısılıyoruz
eskiden sana okuduğum şiirlerin kelimeleri daha güzeldi
birlikte dinlediğimiz şarkılar
beraber seviştiğimiz yatak
ve bakıp da hayallere daldığımız gökyüzü
daha başkaydı
ve dediğim gibi
gitgide kapana kısılıyoruz
birbirini anlamak, koca koca uçurumlara tekabül ediyor
cümleler daha bir uzaklaşmak için ısrarlı
ve hep bir yerde olup da
acı şarkılar söyleyen
güzel gırtlağa sahip
kadife tenli ve kıvırcık saçlı ve
güzel gözleri olan kadın
şarkı söylemeyi bıraktı
oltanın ucunda salllandırırken sen beni
dünya kendince bir şeyler üretmeye ve
senin ve benim haricimizdekiler
yeni zaferlere hazırlanırken
ne de güzel kaybettik birbirimizi
onca acı, işkenceye rağmen
keşke
durmadan acı veren o oltanın ucunda
hala sana bakıp kıvranabilseydim… 

 
Toplam blog
: 19
: 126
Kayıt tarihi
: 04.10.11
 
 

Bugüne kadar çeşitli sözlüklerde yazarlık yaptım. Kendime ait devrimhaymatlos.tumblr adlı bir blo..