Söke'de iz bırakanlardan: Muzaffer İşlekel

Toplum yaşantımızda bazı insanlar vardır işiyle uğraşır, sadece kendini düşünür, sağa, sola bakmadan gider. İçinde yaşadığı topluma zerre kadar faydası olmaz. At gözlüğünü takıp yoluna devam eder. Kimi zamanda ön yargılı olur, onun bunun dedikodusunu yapmaktan geri çekilmez. Bazı insanlar da vardır para hırsıyla yaşar, tuttuğunu koparmaya çalışır, hiçbir kimseye yararı dokunmaz. Malının mülkünün izini sürer, geceleri uyumaz, mal varlığının hesabını yapamaz.. Uykusuz geceler yaşar ve de ölümden korkar, çoğu zaman stres içinde yaşar. Lakin öldükten sonra ışığı cılız bir mum gibi çabuk söner, bir müddet yansa da yavan kalır, adı, sanı, makam ve şöhreti çabuk unutulur.

Malın ve mülkün, makam ve şöhretin ışığı kabir kapısına kadardır. Ondan sonra hiçbir faydası olmaz. Hani bir söz vardır: “Ne verdinse elinle, o da gider seninle” diye…. Efendim bu satırlarımdan dolayı saygıdeğer okuyucularımı elbette tenzih ederim. Ancak toplum yaşantımızda bizimle birlikte bunlara benzer yaşayan insanların da sayısı az değildir. İnsan bu gibi kişileri görünce elbette üzülüyor, karamsar ve kötümser kalıyor. İçimizde, bizimle birlikte dost olarak yaşayan, topluma yararlı, erdemli insanlar da vardır. Zaten dünya ayakta kalabiliyorsa bu gibi değerli insanların yüzü, suyu hürmetine yaşıyor.

Bugün bu yazımda Sökeli iş ve ticaret adamlarımızdan Sayın Muzaffer İŞLEKEL‘den söz etmek istiyorum. Söke’de olup ta Muzaffer İŞLEKELİ tanımayan var mı? Ben şahsen 20 yıldan bu yana İŞLEKEL’ i yakından tanıyorum.

Sayın Muzaffer İŞLEKEL, 1938 Söke doğumludur. Lise ikiden ayrılan bir iş adamıdır. Bir ara vergi dairesinde muhasebe memuru olarak ta görevini sürdürmüştür. Aynı zaman da uzun yıllar Söke’de Sporla uğraşmış.1953–1968 yılları arasında 15 yıl meşin topun peşinde koşmuş ve Söke’nin adını çevre illerimize kadar taşımıştır. İŞLEKEL’ in İşyeri Söke Vakıflar Bankası yanında Kavak dibi caddesi no: 29’da ticaret ve inşaat malzemeleri satıyor. Hatır naz, güleç yüzlü, çayı, kahvesi içilen bir adamıdır. Söke’nin ileri gelenleri, eşrafı ile ve Söke’de Kültür işleriyle uğraşan şair ve yazar arkadaşlarımızla yakın dostluğu vardır. Aynı zamanda Söke Ticaret Odası Kurucularından olup 1974’ten 1999 kadar Halil Özşarlak ve Hasan Erden’le birlikte hizmet vermişlerdir. Halen Söke Ticaret Odasının bulunduğu binayı özverili çalışmalarıyla yapmış, bu binanın yapılmasında büyük emeği geçmiştir. İş yeri bir tarihi müze gibidir. Kaldığı işyerinin duvarlarında özenle hazırlanmış birçok çerçeveli fotoğraf, resim, Türk bayrağı, Atatürk fotoğrafları, vecizeleri, kendisiyle birlikte dostları, anıları ( hatırları ), Söke’deki sporcu arkadaşları, Gönül Dostları, A Takımı içinde yer dostları ve kendisine armağan edilen şiirler, resimler ve plâketler yer alıyor. Bu belgeler ve yazılar Sayın İŞLEKEL’ i tümü ile anlatıyor. Dedim ya tarihi ve kalıcı bir müze, bir kültür evi gibidir. İşte bunlardan bir tanesini aynen sunuyorum: <ı>Sayın Muzaffer İŞLEKEL, <ı>20 Nisan 1987 tarihinde temelini attığımız Söke Ticaret Odası ve bir yıl sonra kısa bir sürede hizmet Binasının yapımında gösterdiğiniz yoğun çaba ve her türlü özveriden dolayı sizi kutlar odamızın ve Söke İş Âleminin en derin sevgi ve şükranlarını arz ederiz. <ı>27 Ağustos 1988. <ı>SÖKE TİCARET ODASI YÖNETİM KURULU. Bunlardan başka iş ve ticaret dünyasından, vergi dairesinden, şair ve yazar arkadaşlarından birçok belgeleri çerçeveli olarak duvarda asılıdır. İş adamlarımızdan ve onu en çok yakından tanıyan Hasan ERDEM Beyin yazdığı bir de şiiri dikkatimi çekti. Hoşuma giden bu şiirden de iki dörtlük sunuyorum: <ı>Muzaffer denmiş yiğidin adına <ı>Nüfusunda tam altmış üç yaşı var <ı>Her insanın ayrı seven yüreği <ı>Hiç kimseye çatılmayan kaşı var <ı>***** **** **** <ı>Haksızlığa karşı çıkar amansız <ı>Konuştuğu gönül eri zamansız <ı>Namerde bir yüce dağdır dumansız <ı>Merde adak olacak öyle başı var İŞLEKEL’İN DOĞUM GÜNÜNE ŞİİR <ı>Muzaffer İŞLEKEL’ in adını dedesi vermiş. <ı>30 Ağustos 1938’de Zafer Bayramı’nda ilk kez gözlerini dünyaya açınca, rahmetli dedesi kulağına üç kez ezan okuduktan sonra “yavrumun adı Muzaffer” olsun demiş. Benimde bu konuda hiçbir haberim yok. 2002 yılında yaklaşık 30 Ağustos Bayramı’ndan iki üç ay önce kaleme aldığım bir şiirim vardı. Şiirimi bayram sabahı bitirince Muzaffer Beyi aradım. Şiiri telefonda okuyunca “hayret dedi, hocam bu gün 30 Ağustos Zafer Bayramı. Bugün benim doğum günümdür, bunu nerden, nasıl bildiniz“ dedi. Bu nasıl bir rastlantı? Sonra bu şiirimi, çerçeveleyip Muzaffer beye bir demet karanfil niyetine armağan ettim. Aradan tam yedi yıl geçti..Dostluğumuz eskisi gibi halen devam ediyor. <ı>Sayın İŞLEKEL, zaman zaman <ı>A Takımı ve Gönül Dostlarıyla beraber milli bayramlarımızda 30 Ağustos, Zafer Bayramı, Cumhuriyet bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor bayramı 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk bayramı gibi günlerde o günlere yakın, belli bir tarihte Sökeli şair ve yazarlarla birlikte Söke’nin ileri gelen toplum dinamiklerini, İlçe Kaymakamı, İlçe Emniyet Müdürü, Belediye Başkanı ve yardımcılarını da davet eder, toplantılar<ı> HAYDARAKİLER’ de yapılır. Yaklaşık her toplantıda en az 35- 40 kişiye yemekler hazırlar, ayrıca o günün anlamına uygun konuşmalar yapılır, şiirler okunur, Sökeli sanatçı dostlarımıza çam sakızı çoban armağanı çeşitli hediyeler armağanlar verir. Bundan da mutluluk duyar. Sökeli Şair ve yazarlara karşı takdirlerini belirtmekten geri kalmaz. Böylelikle gelecek nesillere örnek olmaya, erdemli olmaya çaba gösterir, dikkat, özen gösterir. Bu yönüyle mert, eli açık bir insandır. Daha Türkçesi gerçek bir Anadolu insanı gibi konukseverdir. Yanına giden konuklarını ağırlamaktan onur ve mutluluk duyan bir özelliğe sahiptir. Sözü biraz uzattım galiba. Şimdi onun için yazdığım şiiri sizlere sunmak istiyor ve <ı>Sayın Muzaffer İŞLEKELE’ sağlık ve uzun ömürler diliyorum.
<ı>
Söke Ovası’nda bir güzel adam
<ı>Dostlar Meclisi’nde anılır her an
<ı>Sözün doğrusu adam gibi adam <ı>
Kahvesi içilir sıcak bir mekân <ı>
Güleç yüzlü hatırnaz canlar gibidir <ı>
Damarda dolaşan kanlar gibidir
<ı>Hem A Takımı’nın solmayan gülü <ı>
Doğruyu, güzeli anlar gibidir <ı>
Çalışkan adama zafer demişler <ı>
Doğarken o’na Muzaffer demişler
<ı>Sevilen, sayılan bir gönül dostu <ı>
Sevgi pazarında İŞLEK-ER demişler….
<ı>
Abdülkadir GÜLER <ı>30 Ağustos 2002- Söke

N<ı>OT: Sayın Muzaffer Bey’in Soyadının İŞLEKEL olduğunu <ı>bilmiyordum, şiirim Uyak (kafiye) ye uysun diye İŞLEK-ER diye yazdım.