Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '09

 
Kategori
Edebiyat
 

Söke Lisesi'nde Atatürk'ü anarken

Söke’de derli toplum eğitim ve öğretime hizmet veren liselerimiz vardır. Lise deyince ilk önce aklımıza SÖKE LİSESİ geliyor. Söke’nin adını Anadolu’ya onurla taşıyan koca bir eğitim ve öğretim merkezidir. Söke Lisesi’nin ilk kuruluşunda Söke’mizin değerli duayenlerinden Söke Eski Belediye başkanı Sayın Ekrem Karakaş’ın imzası vardır. Sayın Ekrem Karakaş Söke belediye başkanı olduğu tarihlerde (1956 -1960 ) hizmete açılması için hazırlıklar yapılmış, 1964–1965 yılında Söke Lisesi Eğitim ve öğretime başlamıştır. Tüm emeği geçenlerden Allah razı olsun diyorum. Söke Lisesi’nin 30 dönümlük arsasını hayırsever vatandaşlarımızdan Ayşe ve Mehmet İVECAN kardeşler tarafından bağışlanmıştır, bu hayırsever vatandaşlarımızı da saygıyla, rahmetle anmak istiyorum.

Bu yazımda Söke Lisesi’nde geçenlerde gerçekleştirilen (10 KASIM TÖRENLERİ ) münasebetiyle yapılan bir etkinlikten söz etmek istiyorum:

Bu yıl tüm Türkiye’de Ulu Önder Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 69, yıl dönümünde yapılan anma törenleri görkemli bir şekilde yapıldı.Gazetelerden ve görsel ve yazılı medyadan izliyoruz Ankara’da Atatürk’ün Anıt kabrini bu yıl geçmiş yıllara oranla yüz binler ziyaret etmiştir.Çünkü Türk ulusu Atatürk’ü gerçekten seviyor.Bunu önce iyice bilelim.Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, vatan gibi, bayrak gibi artık her kesin, her kesimin malı olmuştur.Hatta Anadolu’da efsaneleşmiş koca bir kahramandır Atatürk.

Onun içindir ki, bütün yurtta vefatının 69. yılında şanına layık bir şekilde törenlerle anıldı, ilkeleriyle yaşatıldı.. Bu törenlerden biri de bizim Söke Lisesi’nde gerçekleşti. 10 Kasım günü saat 8.30’da Söke Cumhuriyet Meydanı'nda Söke Protokolü ile birlikte Askeri birlikler, öğretmen ve öğrenciler, emniyet ve belediye mensupları tüm daire amirleri, Söke halkı ile birlikte çelenk töreni, saygı duruşu ve İstiklâl marşı ‘dan sonra saat 10.00’da Söke Lisesi Kapalı Spor salonunda toplandık. tıklım tıklım idi. Okul müdürü Bekir Ceyhan, öğretmen ve öğrencileri bizleri kapıdan karşıladılar. Okul toplu halde hazırlıklarını yapmışlardı. Heyecan dolu idiler. Geçmişte böylesine coşkulu günleri bende yaşadım, kusursuz, eksiksiz, pot kırmadan başarmak her yiğidin harcı değildir. Ama sevgili meslek taşım Bekir CEYHAN ve öğretmen arkadaşlarıyla birlikte bunu fazlasıyla başardılar. İşte bu satırları bunun için yazıyorum. Bazı yapılan şeyler unutulmamalıdır, kayda geçmelidir.Bir basın mensubu olarak bunu yazmak için kendimi sorumlu görüyordum. Yiğidi sevsen de, sevmesen de hakkını vermek bir erdemliktir, yapılan başarılı bir işi bir kalemde tutum atamazsınız.İşte ben bunun için yazıyorum. Yapılan ve görülen bazı olumlu işleri görmezden gelemezsiniz. Bu çalışmalar bir yerde belgelensin diye yazıyorum.Yoksa birilerine yağdanlık olsun de yazmıyorum. Ben emekli olmuş bir insanım, sade bir vatandaşım, hiçbir kimseden bir beklentim de yoktur.

Atatürk’ü Anma programında ilk konuşmayı okul müdürü Bekir Ceyhan yaptı. Bekir Ceyhan hazırlıklı idi, yapılan dikkat çekici pürüzsüz konuşmasında özetle şunları vurgulamaya çalıştı : “ Bugün Mustafa Kemal Atatürk’ü, Silah arkadaşlarını ve bu vatan uğrunda can veren Aziz Şehitlerimizi saygı ile anıyor, Allah’tan rahmet diliyorum. Mustafa Kemal, yüz yılımızda insanlığın yetiştirdiği çok cepheli kişiliği, yaratıcılığı, üstün liderlik vasfı ve yenilmez askeri dehası ile evrenselleşti.

Mustafa Kemal’i yaratan değerler nelerdir?

20.Yüzyıl insanlığın kabuk değiştirdiği birikimin evrenselleştiği teknolojinin insanlığa muazzam fırsatların sunduğu, oysa insanların dünyayı paylaşamamalarının aç gözlülüğü içinde iki büyük savaşı yaşadıkları ve milyonlarca insanın ölümüne ve sakat kalmalarına neden oldukları bir ortamda medeniyet bir avuç dolar uğruna yine milyonlarca insanı sömürme, yöntemleri altında insanlık suçları ile yaşamaya mahkûm bırakıldıkları bir dünyada, Balkanlar, Anadolu, ve Ortadoğu tam bir savaş cehennemi yaşıyordu. Yeni zenginlik kaynakları batının iştahını kabartıyordu.”

Okul Müdürü Bekir Ceyhan Mustafa Kemal Atatürk’ün kişiliği ve Milli Mücadeledeki kahramanlıklarını anlattıktan sonra sözlerine şunları da ekledi: “ “Cephelerde yenilmez komutan oldu. Ulusunu tanıma fırsatını buldu.Dünyayı yakinen tanıdı ve ortada yaşanan uluslar arası çelişkileri üstün sessiz gücü ile anladı ve önlem aldı. O Balkanlarda, Trablusgarp’ta, Çanakkale’de, Suriye Cephelerinde son olarak Kurtuluş Savaşı’nda üstün askeri dehası ile şahin oldu. Ulusunu emperyalist işgalden kurtarmakla kalmadı, doğunun mazlum milletlerine meşale oldu. Onun yaktığı Anadolu Çoban Ateşi, Avrasya’da İslâm’ın özgürlük ışığı oldu.”

…………………………………………………………..

Okul Müdürü Bekir Ceyhan konuşmasını bu son cümlelerle tamamlaya çalıştı:

“ Yurtta barış, dünyada barış” bunun için önemlidir. Mustafa Kemal, bunun için önemli idi. Mustafa Kemal işgal altındaki Türk yurdunu, Anadolu insanının fedakârlığı ve iyi bir lider kadro ile kurtuluşa ulaşırken, en büyük mücadelesini ise savaş sonrası Anadolu’da cehaletle, kör karanlığı, yaşanan yoksulluğa sefalete karşı, ihanete karşı savaş ve mücadele verdi.

Evet 57 yıllık bir yaşamın 18 yılı cephelerde geçmiş, bir askerin savaş sonrası 15 yıllık devlet adamlığı cumhurbaşkanlığı, 24 yıllık çileli hayatı içinde Türk milletine umut oldu…(…) 10 Kasım 1938, bu yaşamın sonu oldu. Geride Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetini, ilke ve inkılaplarını ve özgür bir ulusun özgür bireyleri olan yani bizlere bırakarak, ulusumuzun başı sağ olsun” diyordu.

Okul Müdürü Bekir Ceyhan’ın bu özlü, anlamlı ve manidar konuşmasından sonra Garnizon Komutanımız Kurmay Albay sayın İlker Koçak’ın konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edildi. Sayın Koçak’ta “Atatürk’ün Askeri dehası “ üzerinde durarak, bilgisayar destekli resim ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün özlü sözleriyle katkıda bulunarak belgelere dayalı bir asker edasıyla düzenli, inandırıcı konuşmasını sürdürdü.Verilen özlü sözlerden birini seçip yazıyorum: “<ı> İki Mustafa Kemal vardır ; biri ben, et ve kemik geçici Mustafa kemal; İkincisi Mustafa Kemal O’nu ben kelimesiyle ifade edemem, o ben, Türk Ulusudur.Atatürk’ün bir başka sözü de:” Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir, benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterdir.

Törende öğrencilerin sunduğu Atatürk Oratoryosu büyük beğeni kazandı, görev alan öğrenciler bu konuda oldukça başarılı idiler, İlgiyle izlendi ve alkışlandılar; özveriyle hazırlanmıştı.Kelimenin tam anlamıyla harika idi. Kimi bölümlerde kurtuluş savaşanı, milli mücadeleyi anlatan bölümlerini izlerken göz yaşlarımızı tutamadık, ibret verici dakikalar yaşadık. Heyecan ve coşku dolu bir program yaşamanın mutluluğuna erdik. Törende görev alan öğretmen ve öğrenciler ilçe protokolü tarafından ayakta alkışlandı ve tebrik edildi.

Programın bir yerinde şiirler de okundu. Doğrusu öğretmen meslektaşım Nurten Korkmaz’ ın okuduğu şiir ise, gerçekten hem okuyuş ve hem de söyleyiş bağlamında harika idi. Öğretmen meslektaşımı candan tebrik ediyorum, böylesine duygulu ve güzel bir şiirdi yazdığı için. Adı anılan şiirden bir iki dizeyi de sizlerde paylaşmak istiyorum:

<ı>Mustafa Kemali gördüm,

<ı>Mustafa kemal gibi düşünenlerin beyninde

<ı>Aha diyordu, size gösterdiğim çağdaş hedef

<ı>Muasır medeniyet orada, diyordu

<ı>Ben size güvendim gençlik,

<ı>Ben sizinle umutlandım

<ı>Ve ben size teslim ettim Cumhuriyeti

<ı>

<ı>Ben Mustafa Kemal’i gördüm

<ı>Mustafa Kemal gibi bakanların gözünde

<ı>Ben diyordu,

<ı>Çanakkale’de ölüm emri verdiğimde

<ı>Öne fırlayan Türk’tü, Çerkez’di, Kürt’tü, Laz’dı,

<ı>Gürcü’ydü, Abaza’ydı

<ı>Alevi’ydi, Sünni’ydi ölüme atılanlar

<ı>Sormadılar kurşunlara havada yakalanırken.

<ı>Bu vatan kimin diye?

<ı>Hepsi bizim vatanımız diyordu..

Ağzına sağlık değerli öğretmenim. Birlik ve berberliğimizi çağrıştıran bir şiirdir bu.. Şiirde Ünlü ozanlarımızdan Fazıl Hüsnü Dağlarca, Halim Yağcıoğlu , ve Ümit Yaşar Oğuzcan’ı anımsatan yüklü dizeler gördüm. Seni tekrar kutluyorum, bu güzelim duygularından dolayı. Diline sağlık, ömrüne bereket sevgili öğretmenim.

Sözün özü 10 Kasım 2007 günü İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzün hazırlamış oldukları ATATÜRK’Ü ANMA programı, İlçemiz SÖKE LİSESİ’ sinde heyecan dolu dakikalar içinde izledik ve yaşadık. Bu programda emeği geçen başta İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüze, programdan sorumlu Şube Müdürlerimize, ve programı en yoğun ve en gerçek bir şekilde tökezlemeden başta sevgili meslektaşım okul müdürü Bekir Ceyhan’a, değerli, çalışkan, öğretmen ve öğrencilerine, emeği geçen herkese tebrik ve teşekkürlerimi sunuyorum. Ellerine sağlık diyorum.

Bu programı gerçekleştirenlere takdir ve teşekkürle taltif edilmelidir. Programın bitiminde bir de günün anlamına uygun bir gazete hazırlamışlardı. SÖKE LİSESİ 10 KASIM ÖZEL SAYISI olarak hazırlanan bu gazete de yine öğretmen ve öğrencilerin şiir ve yazıları ile bir başka anlam daha kazanmaktadır, gazeteyi de zevkle okuyoruz. Kalıcı ve 10 Kasım’a dair özgü belgesel bir yapıt olmuştur. Ben programı baştan sona kadar izleyen bir öğretmen olarak bu önemligünü, genç kuşaklarımıza ve yarınlarımıza bir andaç, bir anı olsun diye buraya yazıp not ediyorum.

SONUÇ olarak, Söke Lisesi’nde hazırlan Özel 10 Kasım Atatürk’ü Anma Programı amacına uygun olarak hazırlandı ve uygulandı. Gelecekte diğer liselerimize de örnek olmalıdır. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu güzelim vatanı bizlere emanet eden şehit ve gazilerimizi saygıyla ve rahmetle anıyor, böylesine övgüye değer bir programı gerçekleştiren tüm emeği geçen değerli öğretmen arkardaşlarımızı gönülden kutluyorum..

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..