Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '12

 
Kategori
Futbol
 

Sol açık daha da açıldı

Sol açık daha da açıldı
 

Metin KURT


Türk Futbolun spartaküsü, döneminin unutulmaz ismi Metin Kurt, 64 yaşında hayata veda etti. Oynadığı futbol kadar, siyasi kimliği ile de tanınan Kurt, Türk futbolunda sendikalaşma mücadelesini başlatan ilk isimlerdendi

Türk spor tarihinin unutulmazları arasında yer alan ünlü futbolcu ve spor emekçisi Metin Kurt 64 yaşında hayata gözlerini yumdu. Samatya Hastanesi’nde kalpindeki rahatsızlıktan dolayı tedavi gören Metin Kurt’un kalp yetmezliği nedeniyle dün sabah saatlerinde hayata gözlerini yumduğu açıklandı. Bir dönem Galatasaray ile Milli Takım’ın en önemli oyuncularından olan ve Spor Emekçileri Sendikası kurucusu Metin Kurt, bir süredir rahatsızlığı nedeniyle hastanede tedavi görüyordu. Türk futbol tarihinde ilk “sporcu grevini’ yapan Metin Kurt Türk futbolunda sendikalılaşma sürecini başlatan isimdi. Metin Kurt’un vefatının ardından Galatasaray Kulübü açıklama yaptı. Sarı-Kırmızılı kulüpten yapılan yazılı açıklamada, Galatasaray’ın unutulmaz oyuncularından Metin Kurt’un geçirdiği rahatsızlık sonucu hayatını kaybettiğinin büyük bir üzüntüyle öğrenildiği ifade edilerek, “Galatasaray’da 1970 ile 1976 yılları arasında forma giyen Metin Kurt, Brian Birch yönetiminde 1970 ile 1973 yılları arasında kazanılan üç şampiyonlukta en önemli pay sahiplerindendi.

Metin Kurt, bugün bir efsanedir. Hem de öyle güçlü bir efsanedir ki, bizim gibi az gelişmiş toplumda, fanatizm dışında değerlendirilmeyen futbol dünyasında bir ilki gerçekleştirmiştir. Örgütlü mücadelenin gücüne inanan Metin Kurt, ülkemizde futbol alanının sadece içi hava dolu, yuvarlak meşin topun peşinde hızlı koşturup onunla iyi hareketler yapılan bir uğraşı alan olmadığını göstermiştir. Ülkemizde tüm ezilen sporcuların kendilerini bulması, ifade etmesi gereken bir efsane yaratmıştır.

Ona veda ederken bu gerçeği ortaya koymak gerekir. Metin Kurt bu ülke üzerinde yaşayan futbol sporunun emekçilerinin davasını savunurken öldü. O sadece futbol camiasında değil tüm spor alanı için direniş, örgütlenmenin timsali bir insan modeline dönüştü. Sporda özellikle futbolda, devrimci çilekeşliği, devrimci fedakârlık ruhunu, devrimci savaşkanlık ruhunu en yüksek düzeye çıkartmıştır.

Ülkemizde tüm sporla ilgili insanların müsabakalarda atılan tüm sloganlarını susturup ve “Yaşa Metin Kurt” diye bağırmanız gerekirdi. O bir efsanedir şimdiden ama sporu, sporcu emeğini ve sporcuyu en iyi anlayan ve onun yolundan en iyi gideceklerin başında geldiği için bir efsane olmuştur.

Şöyle açıklamak gerekir: “Bugün mücadele onun gibi mücadele etmiş olan insanlar doğmadan önce O futbolcular adına doğmuş, güçlüklere katlanmış ve bugün gerçekleştirmekte olduğu ideal uğruna da ölmüştür.”

Paranın, siyasetin kirli labirent yollarına girmedi, zavallıların hizmetine girmeyip zavallı olmadı. O futbolcunun, sporcunun değerini, önderliğin değerini bilen bir insandı. O mücadelesini meşhur, efsane olmak adına yapmıyordu. Ama tüm bunlardan önce o bir devrimcinin gücünü, potansiyelini en iyi bilen insanların belki de en başında geliyordu.

Bir insanın dünyada sınırlı bir varlığı olduğunu, bu varlığın ancak insanlığın, yoksulların, hakkını arayamayanların ve zavallıların emrine sunulduğu zaman bir anlamı olduğunu çok iyi biliyordu.

Hayatı bunun özetidir.

Düzen içi bir mevki istememiş emeğinin hakkı ile sol açıkta mücadele etmiş, devrimci ruhu ile sendikal alanda mücadele ederek örnek olmuştur.

Futbolla olmayı yeterli görmemiş futbol emekçisinin başına geçmiştir. Ama gerçekten en başına geçmiştir. Futbolla ilgili tüm çarpışmalarda futbol emekçilerinin önünde çarpışmış bir komutandır O. Binlerce askerle çevrili cephelerde, yanındaki çok az askerin başına geçen komutan edası ile, sermayenin milyonlarca lirasının az sayıda emek direnişçisi futbolcudan daha güçsüz olduğunu ispat etmiştir.

Futbol hayatından sonra masa başına geçip, televizyonlarda futbol adına gevezelik yapmak varken o mücadeleyi tercih etmişti. Futbolcuya, sporcuya hatta tüm halka örnek olmuştur.

Metin Kurt, yaşarken hep örnek devrimci olarak yaşamıştır ama bu devrimcilik bir insana ait en olumlu özellikleri en üst düzeyde içeren bir devrimciliktir. Ezilenlere, yoksullara duyduğu sevgiyi, onlara hizmet etmek için herşeyi bırakıp savaşa girme kararlılığını taşıyan yüksek bir insanlık erdemidir onunki si.

Onun devrimcilik gücü, aslında, dünyanın haksızlığa karşı isyan etmekten kaynaklanmaktadır. O yoksul emekçi futbolcu çocukları için bu savaşa girmiştir. Her birimiz Metin Kurt gibi olamazsak ta.

Sanırım Metin Kurt gibi devrimci ruhları anlamak için insan vicdanımızın derinliklerinden gelen sesi dinlemeliyiz.

Ruhun şad olsun, devrimci insan, yolun açık olsun.

Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi

 

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..