Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '13

 
Kategori
Deneme
 

Sol yarıdan sağ yarıya beynin sırları (1 /2)

Sol yarıdan sağ yarıya beynin sırları (1 /2)
 

Beyin...

İnsan bedeninin en mucizevi organlarından bir tanesi.  Tamamen kapalı bir kutu.  Sırlarla dopdolu. Her yeni gün, her yeni bilimsel araştırma ile pek çok yeni buluşa imza atılıyor. Ancak hala beynin o MUCİZEVİ  öyküsü tam olarak aydınlatılmış değil.

Aşık olmamızdan hissetmemize, görmemizden  işitmemize, beden ısımızın dengelenmesinden tüm beden kontrolümüzü sağlamamıza  kadar pek çok işlevi yapan beynimiz; yaklaşık 1400 gram ağırlığında. Kadın beyni erkeklerinkinden 200 gram daha hafif. (Ünlü bilim adamı Einstein’ın beyin ağırlığı ise 1230 gram)

Anatomik yapı olarak ise hayli ilginç ve girift bir yapısı var. Vücudumuzdaki oksijenin ve kanın yüzde yirmisini kullanan; en yağlı organımız. Yüz bin mil uzunluğunda damar, yüz milyar sinir hücresiyle donatılan beynimiz bizim hatırlama merkezimiz. Tek kelimeyle MUHTEŞEM bir yapı…

Hızı ise inanılmaz boyutlarda. Dünyadaki en hızlı bilgisayar saniyede 1 MİLYAR işlem yaparken; BEYNİMİZ  saniyede  1 KATRİLYON hızla işlem yapabiliyor…

Aslında hepimiz doğduğumuzda eşit sayıda beyin hücresine ve sinirine sahibiz. Altı yaşına geldiğimizde beyin hücrelerimizin sayısı maksimum seviyeye ulaşıyor. Henüz doğmuş bir bebeğin beyni, doğduktan altı ay sonra tam üç kat büyüyor. İlk oluşan duyu dokunma duyusu ve ilk kez anne karnında oluşuyor.

Beynimizde yeni sinir hücrelerinin oluşmasını ve gelişmesini istiyorsak sürekli çalıştırmamız gerekiyor. Günümüzün en büyük sorunlarından bir tanesi bu aslında. Giderek artan bunama, Alzheimer tarzı hastalıklar günümüz insanının korkulu rüyası olmaya başladı çünkü.

Tüm bu olumsuzlukları yenmenin sırrı ise; bizzat hayatın içinde yer almak; bedensel ve zihinsel aktivitelerle dinç kalmanın yollarını aralamak; doğru besinlerle sağlıklı beslenmek; okumak, bulmaca çözmek, müzik dinlemek, zihni açık tutmak; yeteri kadar uyumak şeklinde özetleniyor uzmanlar tarafından. Ayrıca yoğun zihinsel faaliyetler beyni doğrudan olumlu şekilde etkiliyor. Başkalarının hayatlarını iyileştirmek için çabalamak da beyni zinde tutuyormuş. Bu anlamda ABD’de 80-100 yaş arası rahibeler üzerinde bir araştırma yapılmış. Hayatları boyunca sağlıklı yaşayan, alkol ve sigara kullanmayan, beslenmelerine özen gösteren rahibelerin beyinleri öldükten sonra incelendiğinde; ileri yaşlarda bile Alzheimer hastalığıyla hiç karşılaşmadıklarını görmüşler.

Biyolojik yapısına baktığımızda beynimiz; bir köprü ile birbirine bağlı iki benzer küreden oluşuyor.

*SOL yarı-küre MANTIK evi  olarak kabul ediliyor. Karar verme, harfler, dil, sayı, hesaplar, düşünceler ve vücudun SAĞ bölümünün fiziksel kontrolü gibi işlevleri yönetiyor.

*SAĞ yarı-küre ise DUYGULARIN evi olarak kabul ediliyor. Görsel şekillerin (grafikler, haritalar ve çizgiler), sezginin kullanılması, yeniliklerle, belirsizliklerle ilgilenme ve vücudun SOL bölgesini kontrol etme işlemleri yapılıyor.

Kısacası, sol beynin anahtarı KELİMELER; sağ beynin anahtarı ise GÖRÜNTÜLER.

Erkekle kadın beyinleri birbirinden farklı işliyor. İçsel duygular, cinsellik, hırs erkek beyninde daha baskın. Kadınların ise matematik ve mantık zekası daha iyi.

Eskiden beynimizin yüzde 10'unu hatta yalnızca yüzde ikisini kullandığımız söyleniyordu. Günümüzde  ise tüm sinirlerin çeşitli eylemler esnasında çalışmakta olduğunu biliyoruz. Yani beynimizde kullanmadığımız herhangi bir sinir ağı bulunmuyor. Herhangi bir darbe veya yaşlanma neticesinde kaybedilen sinirler sonucu beyin kapasitesinin olumsuz etkilenmesi de bu yüzden.

Vücuttaki yansıması kalpte olduğu halde AŞK; beyinde başlıyor, beyinde gelişiyor ve beyinde bitiyor aslında, uzmanlar böyle söylüyorlar. Yapılan bilimsel araştırmalar aşkın, beynin kimyasını değiştirdiğini de ortaya çıkarmış. Aşk adeta uyuşturucu etkisi yapıyor insanda.

Bu doğrultuda bir grup kadınlı erkekli denek teste tabi tutulmuş. Önce sevdikleri kişilerin  ardından da arkadaşlarının fotoğrafları gösterilerek, kan akışları izlenmiş. Araştırma sonucunda aşkın, kişilerdeki muhakeme yeteneğini yitirmesine sebep olduğu ortaya çıkmış. Hani zaman zaman söylediğimiz ‘‘Aşkın gözü kördür’’ sözü de buradan geliyor sanırım.

Beynin sırlarındaki keşifler öyle güzel ki… Son yapılan araştırmalara göre; beynin eski hatıraları çağırırken, bilginin hafızaya kaydedilmesinden bir hafta önce oluşan yeni sinir hücrelerine başvurduğu ortaya çıktı.

Pekiyi beynimizin hangi tarafı daha çok çalışıyor diye hiç düşündünüz mü? Uzmanlar beynin sol ve sağ yanının eşit çalışmasının  doğru olduğunu savunuyor. Ancak, okullarda verilen eğitim sol beyin ağırlıklı olduğu için, sağ beynin görevini de sol beyin üstleniyor. Bu da, kişilerde performansın düşmesine neden oluyor. Bu nedenle başarıyı ve mutluluğu yakalamak adına uygun meslekler seçmek ve beynimizin az çalışan yarısını geliştirmek için egzersiz yapmayı unutmamak gerekiyor.

Şimdi gelin beynin her iki lopunu da aynı anda çalıştıran mini bir egzersiz yapalım beraberce. Parmaklarla yapılan bu egzersizin ismi Hakini Mudra (Alın Çakrasını açma adına ellerin mistik tutuşu) Kısaca şöyle;

Öncelikle bu egzersiz herhangi bir zaman diliminde uygulanabilir. Sağ ve sol elin tüm parmak uçları birbiri üzerine getirilerek birleştirilir. Bir şeyi hatırlamak istediğimizde, kaybettiğimiz düşünceyi veya ismi bulmak için parmaklarımızı birleştirip, gözlerimizle yukarı bakıyoruz. Bir yandan nefes alırken dilimizi dişlerimizin dibine yapıştırıyor ve nefes verirken dilin tekrar aşağı inmesine izin veriyoruz. Sonra da derin bir nefes alıyoruz. Tüm yapacaklarımız bu kadar aslında. Bir şey üzerine uzun süreliğine yoğunlaşmak istediğimiz zaman, okuduğumuz bir şeyi hatırlamak için veya aklımıza güzel fikirler gelmesi için bu hareketi kullanabiliriz. Bu parmak duruşu, bilimsel açıdan incelendiğinde beynin sağ ve sol yarımküresi arasında koordinasyonu arttırdığı kanıtlanmış. Bu nedenle de bugün özellikle hafıza eğitim programında kullanılmakta. Çünkü bu hareket hafızanın saklandığı sağ beyin yarımküresine giden kanalları açıyor; aynı zamanda solunumu geliştirip derinleştiriyor ve beyin de bundan faydalanıyor. Uzmanların görüşleri böyle, bence denemekte fayda var. Ancak beynin sırları bunlarla kalmıyor. (devamı 2/2 ‘de )

Sevgiyle kalın.

Belgin ERYAVUZ

17.01.2013

 
Toplam blog
: 437
: 561
Kayıt tarihi
: 09.04.11
 
 

Makine mühendisiyim, bir kız annesiyim. Okumayı, yazı yazmayı, yazarak paylaşımlarda bulunmayı, insa..