Solcu ile sağcının vatan sevgisi farklı; solcu dağları, sağcı bağları seviyor

Maşallah bu yazılarımızı hiç kimse üzerine alınmıyor; çünkü kimse kendini solcu ya da sağcı olarak kabul etmiyor. Tabii ki boş, kimin ne olduğu belli. Ayrıca bu tanımlamadan neden rahatsız oluyorsunuz birinizin iyi diğerinizin kötü olduğunu göstermiyor ki, sosyolojik bir sınıflandırma. Temel itibarıyla iki farklı yapı var, bunlara isterseniz başka bir isim verin.

Elbette ilgisi var terörist olunca solcuların dağlara kaçmasıyla ve de dağlarla ilgili türküleri hep onların söylemesiyle(sağcıların dağlarla ilgili türküsü yok) Dağlar devrimcilerin anavatanı.

Buradan biraz sol ideolojinin/devrimciliğin romantizmle ilgili olduğunu söylemek zorundayız. Ölürler ama niçin? Hak, özgürlük, demokrasi kutlu dedikleri değerler için. Sağcıların ölüm nedeni ise toprağı korumak ve dindar olanların ayrıca cennete gitmek .

İşte bu tespit iki zihniyetin vatanseverlik bakışını da doğal olarak farklı kılıyor. Sağcı vatana toprak olarak bakıyor, solcu ideal olarak. Sağcı toprağa kanını akıtıyor ya bu solcuya/devrimciye pek mantıklı gelmiyor. E savaşa da karşı. Sağcının ülkesine mutlaka düşmanlar saldırıyor, saldırmazsa sağcı rahatsız oluyor “Nolur düşmanlar saldırsın da ne kadar kahraman olduğumu göstereyim” Bu anlamda sağcı savaştan memnun; kahramanlık gösteriyor, ülkesini korumanın onurunu yaşıyor, şehit olup cennete gidiyor.

Solcuların vatanseverlik konusuna nasıl baktıklarını merak ediyorum; solcular vatansever değildir. Hayali bir yurtseverlik vardır onlarda. Savaşların olmadığı, dağlarında türküler söylenen bir yurtları vardır ya o yurt neresi belli değildir, her yer olabilir.

Ben toprağın(malın) insanı barıştan uzaklaştırdığına inanıyorum. Tamam, solcular romantik hayalperest ama sağcıların vatan sevgisi de ölümcül; çünkü toprağa(mala) sahip çıkman bunun için de savaşman gerekiyor. Solcuların hiçbir ideali için savaş gerekli değil. Ha solcuların bir yurdu olur mu, zor; dağlarda türkü söyleyerek (hele bu kanlı çağda) ülke sahibi olunmaz. Ancak sağcıların ülkesinin de her yanı mezarlık olur.

Doğru olan solcuların düşüncesi ama ah gerçekleşse… Sağcılar düşmana karşı savaşır solcular köy ağasına karşı; çünkü sağcılar zaten köy ağasıdır. Sağcıların ben demokrasiye inandıklarını da kabul etmiyorum; çünkü kendileriyle çelişirler o zaman. Onların ki sahip olmak, oysa demokrasinin anlamı paylaşmak. Sahip olan paylaşmaz verir(yardım, sadaka) İnsan hakları da sağcıları ilgilendirmez. Onlara göre insanın öyle denildiği gibi şu kadar hakkı yoktur ya zaten insanların hakları verilmiş, konu kapanmıştır. Bunu “saygı” dedikleri uyduruk bir kavramla halletmişlerdir. Solcularda ise tam tersi; insan hakları vardır ve bu haklar verilmiyor. Verileceği de yok zaten, mücadele ile almak gerekiyor. Ama işte dedik ya solcular hayalperest, istekleri mantıklı olması gerekiyor ama bugünün dünyasına ters. Ama ne gam, nasılsa mücadelenin onuru yetiyor onlara.

Kerim Korkut solu da sağı da reddediyor; ikisi de yanlış diyor. Doğrusu ne peki? Bağlara sahip olup dağlarda türkü söylemek. Sağcı ben diyor, solcu biz diyor ya Korkut bu ikilemden de kutulunmalı diyor “Herkes ben olsun ama biz gibi hareket edelim”

Hem sahip olup hem hayal kurmak zor. Elinde zaten, ya da alacaksın, olmayan bir şey için hayal kurulur. Onun için beyler kolay olanı seçmişler; birisi almış, diğeri hayal kurmuş. Sahip olup hayaller kurmak zor ama böyle olursa bir de adamların dediği olmuyor; yani sağcıların savaş ile solcuların “mücadele” dedikleri. Dertleri ne biliyor musunuz; “onur” denilen şey. Kahraman olacaklar; biri bağlarda diğeri dağlarda savaşarak. Sağcılara istedikleri bağları ver onlar yine savaşırlar. Solculara tüm hak ve özgürlükleri ver onlar yine de mücadele etmenin bir yolunu bulurlar.