Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Temmuz '11

 
Kategori
Şiir
 

Soluklandığımız anlar

Soluklandığımız anlar
 

Ve denizi ilk görüştür çocuksu heyecanla...


Ana kucağıdır bebeklikte,

Helal ak sütü emip ağlarken huzur bulduğumuz.

Açık alanda, usturalı sünnet korkusunu ortak bir gayretle yenip

İlk aşk, ilk buluşma ve ilk öpüşmedir ergenlikte

 

Ve devrim hayali kurularak uykuya dalınan

O ateşli ilk gençlik geceleridir.

Omzunu sıyıran ilk kurşun geçip de gittiğinde

Derin düşüncelerle sigaradan alınan o ilk nefestir,

Güzel bir kitap heyecanla okunup bittiğinde de hissedilen.

 

Mezuniyet belgeleri bir başka soluklanmadır gençlikte

Nice nefessiz kalmaların kapısını açacak olsa da.

Terhis belgesi, işe başlama çağrısı gelir ardından,

Sabırlı çabalar sonrası hak edilen soluklanmalar sınıfından,

Çoğumuz için hayal edilen türden olmasalar da...

 

Bilmem kaçıncı nakıs teşebbüslü aşkın sonucunda,

Gelinen o mantık katkılı son durak da

(“Benimle evlenir misin?” sorusuna aldığımız olumlu yanıt da)

Aslında soluklandığımız bir andır geleneksel anlamda.

 

Yaşama dair onlarca sarmaşığın

Ruhlarımızı sararak oldukça nefessiz kıldığı bir anda

İki kişilik yalnızlığın o dar patikalarında

(Ve artık sigara içil(e)meyen hastane koridorlarında)

“Baba oldunuz, tebrikler” sesini duyduğunuzda hissettiğinizdir

(“Oh! Çok yaşasın, bir kızımız / oğlumuz var artık!”)

Uzun bir kuraklık sonrası yağan yağmurlarla ıslandığımızda

Ya da, betonu delen bir çiçek gördüğümüzde de

Aynı his, aynı heyecan.

 

Terfiler, takım şampiyonlukları, kısa tatiller,

Sapasağlam hastane çıkışları,

Ve tuttuğunuz partinin seçimi kazanması,

Nadiren tanık olduğumuz uluslararası başarılar,

Mal, mülk edinmeler, tapular, ruhsat ve iratlı kontratlar...

Kısmen yanılsamalı soluklanmalarıdır orta yaşların.

Ve yılbaşılar, ay başılar, hafta sonları,

Yok "o" günü, yok "bu" günü, yok "şu" günü de öyle!

"Biz" hep koşar adım giderken önden

"Ben", "sen", "o", kalırız hep

Yavaş ve ağır aksak adımlarla, arkada(n)

Artık, emekliliğe doğru uğurlanırız.

 

Zaman değişmiştir, sorunlar ve hedefler de

Bu bir tür özgürlüktür aslında,

Zaten erk azalınca etrafın da tenhalaşır.

Nihayet, artık uzun uzun soluklanma anları geldi derken,

Çoğu kez bizlerden çalına, çalına

Düşsüz kaldığımız şu günlerde,

Kaygıların tanığı gıpgri bir gökyüzü altında,

Buğulu gözlerle anımsanan bir alışkanlıkla soruyorum

Bilmem ki, yine neden bu kadar nefessiz kalmaktayız?

İ.Ersin Kabaoğlu

15 Temmuz 2011, Ankara

 

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..