Soma faciasında bile birlikte olamadık

Bilindiği üzere 13 Mayıs’ta Soma faciası yaşandı. Ateş; sadece Soma’yı yakmadı, hepimizi yaktı.  Zaman, birlik - beraberlik zamanıydı. Zaman, tek yürek olup Somalı kardeşlerimizin yanında olma zamanıydı. Bu şekilde düşünülmüş olmalı ki üç gün milli yas ilan edildi.

Yas tutabildik mi?

Gerçekten içinde acıyı hissedenler acıyı paylaşanlar oldu elbette. Hala yas tutanlar da var, yas tutuyor gibi, acıyı paylaşıyor gibi görünenlerde…

Daha o gün “Beni bırakın Mahmut’u kurtarın, Onun hanımı hamile” diyen kardeşimizin acısını unuttuk bir birimize düştük. Kömür madeni ocağında meydana gelen facianın nedenleriyle - ihmalleriyle ilgilenmek yerine bundan pay çıkarmanın yollarını aradık. Ne dediğine bakmadan yandaşımızın yanında olduk. Yandaş olmayanı yerden yere vurduk.

 301 canımızın gittiği Soma faciasında bile birlikte olamadık.

Bir TV kanalı, dini duygularımızla oynamanın yolunu seçmişti bile.  Sanki okuduğumuz Fatihalar SMS olmadan yerine ulaşmazmış gibi SMS atmamızı istemişlerdi. Aslında dertleri Fatiha okunması değildi, bu yolla para kazanmaktı.

Başbakanı protesto ettiği iddiasıyla yerlerde süründürülen Somalı vatandaşın, Yusuf Yerkel tarafından tekmelendiği fotoğraflar medyada dolaştı. Bazıları yerden yere vurdu, Bazıları göklere çıkardı Yusuf Yerkel’i. Bazıları; sen nasıl tekme atarsın derken, bazıları tekmene sağlık dedi.

Gazeteci Yılmaz Özdil “Somalılara müstahak oldu” demiş. Yine bazıları göklere çıkardı, bazıları yerden yere vurdu. Çünkü Soma’dan çok yandaşlık ön plandaydı.

Yandaşlık ağır basınca, hep birlikte ikisine de hatalısınız diyemedik.

Bir vekil  “kazmalara inanmayın Hükümetin açıklamalarına inanın” şeklinde twitter atmış.  Yandaşlarından alkış… “Sana neden inanalım kazma”  diye tepki gösterenlere vay sen misin bunu diyen.

Birlikte; hiç kimsenin kimseye hakaret etme hakkı yoktur diyemedik.

Zaman Gazetesi’nden bir yazar(ismini hatırlayamadım) “ bu bir musibettir, musibetin sorumlusu gerekli önlemleri almayıp ihmal edenlerdir” benzeri söz etmiş. Vay sen misin bu sözü eden. Ne edepsizliği kalmış ne şerefsizliği. Gazetecinin yandaşları boş durur mu? Onlarda karşı tarafa….

Hakaret etme hakkını kendimizde bulduk, karşıdakine sen hakaret edemezsin demeye getirdik.

Ve yine birlikte; kimsenin kimseye hakaret etme hakkı yok diyemedik.

İzmir’de, elinde sigarasıyla protestoya katılan; bazılarına göre 10 bazılarına göre ise 13 yaşında bir çocuk…  Bazıları göklere çıkardı, bazıları yerden yere vurdu. Bazıları, “korkudan altına işemiş” derken, bazıları ise “TOMA’ dan sıkılan suyla ıslandığını iddia etti. TOMA’ dan nasıl su sıkılmışsa sadece altı ıslanmış üstü kuru kalmıştı. Sonrasında, “polis amcaları acımış, olayların içinden çekip çıkarmış” açıklaması yapıldı.  Hemen akla şu soru geliyor: Madem acıdınız, neden üç yıl hapis cezasıyla cezalandırmak üzere hakim önüne çıkardınız?

Birlikte;  bu çocuk nelerin olup bittiğini idrak edebilecek yaşta değil diyemedik.

Yazıyı kaleme aldığım şu anda, bir TV kanalında magazin programı var. Sözde Soma faciasını anlatıyor:  “hangi ünlü ne dedi? Hangi ünlü hangi ünlüye nasıl cevap verdi? Falan ünlü para yardımı yapacak mı?  Hangi ünlü twitter attı? Hangi ünlü şiir yazdı? v.s ”

Acı bu şekilde mi paylaşılır diyemedik.

Devlet Bahçeli’de Soma’ya gitti. Taner Yıldız’ın çalışmalarından övgüyle söz etti. Bu övgü bazılarının hoşuna gitmedi. Muhalif bir partinin lideri nasıl olurda hükümet’in bakanını övebilirdi.

Verilen mesajı ya kavrayamamıştık, ya da kavramak istememiştik.

O kadar çok örnek var ki yazmaya sayfam yetmez… Velhasıl, Soma faciasında bile birlik olamadık.

BİZDEN İSEN SEN ÇOK YAŞA

Haklı haksız ayırmayız

Bizden isen sen çok yaşa

Lafa baksan kayırmayız

Bizden isen sen çok yaşa

Eğer bizden değil isen

Ne yazar ki doğru olsan

İster sözün yalan olsun

Bizden ise sen çok yaşa

Tavrımızı har an koruz

Kolay değil biraz zoruz

Bir değiliz biz siz varız

Bizden ise sen çok yaşa

İnandırsan sonu kolay

Korkmadan sen çıkar olay

Millet ile etsen alay

Bizden isen sen çok yaşa

Bunlar var mı dinimizde?

Değişti mi günümüzde?

Ne dersen de hakkımızda

Bizden isen sen çok yaşa

İşte böyle olduk bizler

Üstümüzde kötü gözler

Yaralamaz acı sözler

Bizden isen sen çok yaşa

Yapımızda yoktu hile

Nasıl geldik biz bu hale

Ne gelirse söyle dile

Bizden isen sen çok yaşa

Olamayız artık sırdaş

Allah ıslah etsin kardeş

Başımıza atsan da taş

Bizden isen sen çok yaşa

Kolay değil ilim bilmek

Akli selim biri olmak

Önemli mi cahil kalmak

Bizden isen sen çok yaşa

Bizim hâkim sizin savcı

Bölünmüşüz bu çok acı

Av peşinde olan avcı

Bizden isen sen çok yaşa

Erol ÇELİK