Soma Kömürü ve Ceyhan Petrolü, ölen madenciler üzerinden devlet ve halk düşmanlığı

Soma'da ölen işçi kardeşlerimizin acısı Türkiye'de yaşayan herkesi derin bir hüzne boğdu. Daha yeni Gizem'in acısıyla kavrulan ve yürekleri dağlanan halkımızın bir de böyle acı yaşaması son derece üzücü oldu. 

Devlet, şayet en küçük bir ihmali varsa şirketi derhal en ağır şekilde zaman geçirmeden cezalandırmalı. Ölen işçilerin ve kalan işçilerin ailelerine tazminat verilmeli. Kusurlu bulunması halinde Şirketi korumamalı, kanıtlar örtbas edilmemeli ve en ağır cezalar işletilmeli.

Ancak bu ülkede aslında Devlete, ülkenin sembolü olan bayrağın üzerindeki Ayyıldıza gıcık olan çevreler var. Türk halkını Ermenilerle, Kürtlerle ve Yahudilerle düşman etmeye kalkan Britanya daha yeni imzalanan ve Kuzey Irak'tan gelen Petrol'ün akışını durdurmak için elinden geleni yapmakta. Her türlü kirli siyaseti yerli işbirlikçisi beslemeleri tarafından yürürlüğe koymakta. 

Britanya'nın işine gelmeyen Hükumet gidene kadar her türlü Ukrayna ayaklanmasının altında imzasını atacaktır.

Ülke içinde şu an daha yeni seçim olduğu halde sadece siyasete değil aynı zamanda ekonomiye, ülkenin içinde bulunduğu barış ve çözüm sürecine balta vurmak isteyen çevreler ölen işçiler üzerinden en ağır ajitasyonları yapmaya başladılar bile.

Kışkırtanların başında The Ciamaat gelmektedir. Dolmuşa binenlerse yine Gladio'nun sözde solcularıdır. Burada hedef Hükumette değildir aslında, devletin ta kendisidir.

Devletin milletiyle beraber oluşturduğu bütünlük ve güçlü iradeyi sarsmak istemekteler. Britanya'nın adamlarının katlettiği aselsan mühendisleri, şimdiye kadar Özal ve Mumcu da dahil tüm faili meçhul ölümler bu çevreleri gerçekten umurunda olmadı.

Türkiye'de siyaseti dizayn etmek isteyenler bellidir diğerleri onların sadece taşeronlarıdır. "Soma'da AKP oyları %43" diye twitt atan onur yoksunları ne çeşit bir tezgahın içinde olduklarını bu halk iyi görmekte. Okyanus ötesinden cesaretlendirilen ve Kraliçe üzerinden siyasal destek alan bu çevreler utanmadan sıkılmadan bu ve benzeri Twitleri atmakta ve halkı Hükumete ve Devlete karşı ayaklanmaya çağırmaktalar. 

Şu an Anadolu'da ciddi bir savaş durumu söz konusu. Bu savaş Britanya'ya karşı verilmekte. Bizi Balkanlardan atmak isteyen, Irak Petrollerini ele geçirmek için harekete geçen Britanya nasıl ki 1800'lü yılların sonunda İttihat ve Terakki'ye destek vermişse şu an Britanya'dan izinsiz Kuzey Irakla yapılan petrol ve gaz antlaşmasının hıncını YERLİ YANDAŞLARI aracılığıyla almak istiyorlar.

Düşmanca tutumunu David Cameron daha yeni açıkça Türk halkını İngiltere'de istemediğini söyleyerek ortaya koydu. Oysa bunu Britanya şimdiye kadar asla söylememişti.

Britanya Türkiye'deki tüm ayrılıkçı veya yıkıcı faaliyetlerin ortasında olan bir devlettir. Ona başta ABD Cumhuriyetçilerinin adamları The Ciamaat katılmıştır. Bunlar Türkiye'de en zengin üç beş holdingle koalisyon oluşturmuş ve halkın tercihlerine baskı kurmak ve halkça seçilmiş hükümetlerin iradesini yok saymak ve ülkeyi kaosa sürüklemek istemektedirler.

Demokratik tepkiler ve eleştiriler elbette olmalıdır. Ancak herkes iyi niyetli değil. Atılan twit ve çağrılardan bunu görmektesiniz bu çevrelerin çoğunun madencileri ve insan hayatını düşündüleri koca bir yalandır. Niyetleri sadece Soma üzerinden ajitasyon ve ülkeyi-devleti kaosa sürüklemektir.

Soma'da ölen insanların kanı üzerinden Mısır'da ölenleri protesto edenlere gönderme yapacak kadar şeref ve haysiyet yoksunu bunlar. "Kefen Giyiciler kefenin kutsallığını Soma'da ki madencilerden öğrensin" gibi ve hatta daha ağır ajite edici twitler tamamen ülkede kaos çıkartma odaklıdır.

Türkiye ölen madencilerina ağlarken ölenlerin üzerinden halkın iradesine darbe vurmaya hazırlananlar bunun için çalışanlar aslında kendilerini çok daha fazla ele vermekteler. Kimliklerini ortaya koymaktalar.

Bu siyasal gerginlikleri yaratmak Britanya'nın yeni getirmeye çalıştığı kukla koalisyon iktidara hemen Kuzey Irak Petrol antlaşmalarını iptal ettirmek, savunma sanayini onlara bağlı kılmak, Çin'den alınacak Füzeleri iptal ettirmek, paralel yapıyla birlikte tamamen devleti ele geçirip Devleti Batı'nın maymunu haline getirmek gibi bir sürü düzenlemeyi Britanya isteyecektir. Tıpkı Lozan'da olduğu gibi.

Türkiye'nin önünde iki yol vardır, ya her fırsatta Hükumet üzerinden devletin düşmanlığını yapanlara prim verecektir yada korkusuzca Britanya ve yerli işbirlikçi yandaşlarına karşı DİK duracaktır. 

Tercih senin Türkiye, oy vermekle bu işler bitmediğini anla ve gör.

Batı'nın değil Halkın yanında ve halkın çıkarları için duran Devletine, Hükumetine ve Barağına sahip çık.

Bunu yapmazsan tarih tekerrür eder.1878-1918 arasında sana acılar yaşatan Batı'nın kuklası İttihat ve Terakki siyasetine dönmeyesin.

Eminim halkın Hükumetten istirhamı şu;  "şayet şirketin iş ve işçi güvenliği konusunda hata ve kusurlarından dolayı bu ölümler gerçekleşmişse şirketin en ağır tazminat cezasına çarptırılarak ölen işçi ailelerine ve kalan işçilere risk altında çalıştırldığı için ödetilmesi yada madenin işletim ruhsatının iptal edilerek MADEN TAMAMEN işçilere verilmesidir, başka türlü bu halkın vicdanı bu konuda asla rahat etmeyecektir".

Devlet adaleti sağladıkça halk en büyük destekçisi olacaktır ve bütünlük bu şekilde sağlanacaktır.

Britanya ve yerli işbirlikçileri kaos ortamı hazırlamaktan asla vaz geçmeyecek.

Halkın ezici çoğunluğu da bu bilinçle Batılı tüm Emperyalistlere, yerli işbirlikçilerine karşı mücadele etmekten ve halkının çıkarını koruyan Afrika'da Gazze'de mazlumları savunan DEVLET'in, Hukümetin yanında sonuna kadar yer almaktan asla vaz geçmeyecek....