Soma’ya ilişkin birkaç soru?

 Hep aklımızda o sorular dönüp duruyor değil mi? Belki de bu soruların cevabı verilebilseydi; olumlu olarak verilebilseydi ; belki de şu an bu kazadan sözedilmeyecekti, veya sadece söylenip geçecekti. Böyle 301 kişilik bir Maden Kazası Türkiye tarihinde yok. Bunun etkisinden, sarsıntısından görünüşe göre hiç etkilenen, sahiden etkilenen hiçbir siyasetçi de yok. Onlar günü atlatmaya çalışıyorlar. Yarın kimbilir neler olur…. Bütün bunlar unutulur. Çünkü Türkiye öyle felaket bir ülke. Siyasetçilerini de öyle kolay kolay harcamaz.  Her halukarda şu soruları şöylece bir soralım ve kafamızdan yanıtlar bulmaya çalışalım… Belki buluruz kim bilir?

1. Niçin bu madende “Yaşam Odası” yoktu. Eğer Yaşam odası olsaydı, bu kaza sadece 4-5 ölümle atlatılırdı düşüncesi doğru mu?

2, Batı’da bu gibi madenlerde yapılan ve zorunlu hallerde kullanılan “Kaçış Yolları” niye yoktu? İşveren fazla masraftan kaçındığı için mi bunları yapmadı.

3. Madencilerin çalıştığı galerinin tavanındaki kömürler bir aydır için için yanıyormuş da hiç kimse anlamamış mı? Bu ne aymazlık.

4. Eğer galerilerin tavanları tahta örtülerle değil, madeni örtülerle kapatılsaydı, bu kaza, bu yangın olmazdı deniliyor, doğru mu?

5. Madende dinamit patlatıldı mı? Kazaya bu mu sebebiyet verdi?

6. Katliamın ardından, çevreye gelen İsmail Ağa Cemaati üyeleri, ölenlerin yakınlarına; “ Devlete İsyan etmeyin, dua edin…” çağrısında mı bulundular?

7. Madende kar baskısı, katliam mı getirdi?

8. Maden mühendisi Odası başkanı Doğan’ın bu maden 40 yıl öncesinden kalmış gibi; “Bu maden terkedilmiş kasaba gibi, 60’lı yıllardan kalma gibi. Rezalet…” dediği doğru mu?

9.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaşanan maden faciasının ardından gittiği Soma'da basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan, yaşanan kazaya ilişkin "Buralarda hiç bu tür olaylar olmaz' diye yorumlamayalım. Bunlar olağan şeylerdir" dedi.
Çağımızda, günümüzde Maden kazaları gerçekten “Olağan şeyler” midir? Yoksa Türkiye bu konularda Birinci midir?

10. Yönetim elemanları yaptıkları açıklamalarda:  “Maden ocağında bilinmeyen bir nedenden dolayı yangının ortaya çıktığı ve ardından hızla artan karbonmonoksit gazının kayıpların yaşanmasına sebep olduğu vurgulandı.
Yönetimin yaptığı açıklamaya göre ortaya çıkan Karbon Monoksit gazı gerçekten bilinmeyen nedenlerle mi ortaya çıkmıştır?

11. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Manisa’nın Soma ilçesindeki özel bir şirkete ait kömür ocağında trafo patlamasıyla ilgili açıklama yapılan açıklamada, “Manisa’nın Soma ilçesindeki Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. iş yerinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişlerince 2012 yılında 2 kez, 2013 yılında 2 kez ve son olarak da 13-14, 17-18 Mart 2014 tarihinde de iş sağlığı ve güvenliği yönünden teftiş yapıldığı ve mevzuat aykırı bir durum görülmediği.” Bildirilmiştir. 2012’den beri yapılan 12 denetlemede hiçbir hata bulunmadığına göre , bu katliam nasıl meydane gelmiştir?

12. Buna göre Prof.Dr Metin Feyzioğlu’nun “…Madenleri devlet işletirken güvenlik tedbirlerinin çok daha fazla olduğu ama özelleştirildikten sonra kontrolün yapılmadığı, kontrol yapılmadığı için de, tedbirlerin gereği gibi alınmadığı ve kazanın adına kaza denirse buna bağlı olarak gerçekleştiği." Sözü ne kadar doğrudur.

13.  “Türkiye'de, 1941 yılından bu yana maden ocağı kazalarında 3 bini aşkın kişi hayatını kaybetti. En fazla kayıp verilen kaza, 1992'de 263 kişinin öldüğü Zonguldak'ın Kozlu ilçesindeki grizu faciası oldu.” Ondan beri Maden kazalarını önlemek için ne gibi önlemler alınmıştır?

14. Yıldız Teknik Üniversitesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr. Fatih YILMAZ: DÜNYANIN en büyük maden kazalarından birini yaşıyoruz. Maalesef bu önlenebilir bir kazaydı.” Diyor. Peki, bu önlenebilir bir kazaydı da neden önlenemedi?

15. Bu Maden Ocağında, tahliye ve kurtarma çalışmaları önceden planlanmış mıydı, ekipler kurulmuş mu, tatbikatlar yapılmış mıydı? Bu soruların cevabı var mı?

16. Maden içinde bölüm bölüm kapılar; kapaklar oluşturulsaydı, bu kadar  ölüm vuku bulur muydu?  Neden ara kapılar, ara kapaklar yapılmasına gerek duyulmadı?

17. Madene birden fazla iniş tuneli (tahliye bacası)  yapılsaydı; böyle bir kazada insanlar ölür müydü? Biliniyor ki bu maden de bir tek iniş bacası var, ikinci bir baca var ama kullanılmıyor. Avrupa standartlarına göre “en az iki işlek bacanın” olması gerekmiyor muyor muydu? Bilinen şu ki dünyanın belli başlı maden ocaklarının hemen hepsinde 4 tane iniş bacası vardır. Doğru mu?

18. “Manisa'nın Soma İlçesindeki maden faciasından ölüme saniyeler kala kurtulduğunu ifade eden 29 yaşındaki Emre Alaca, içeriye duman dolup nefes alamamaya başladıklarında, kendilerine verilmekte olan gaz maskelerini açtıklarını, ancak tamamının küflü çıktığını, buldukları testerelerle hava borularını kesip, bu sayede yaşama tutunduklarını belirtti “ Bu doğru mu? Verilen gaz maskeleri eski, kullanılmaz haldeki maskeler midir?

19. Yapılan iç denetimlerin ve dış denetimlerin şekilden öteye geçmediği doğru mu?

20.”Emre Alaca, bu işyerinde de en son iş güvenliği dersine ne vakit girdiğimi hatırlamıyorum. Belki de 6 sene oldu"  diyor. Bu doğru mudur? Eğitimlerin özensiz bir şekilde verildiği doğru mudur?

21. Karbon Monoksit gazının maden içinde ölçülmesinde , tavanda sık aralıklarla 20 dolarlık bir aletin kullanılması gerektiği; oysa bu alet gerekli sayılarda ve gerekli yerlerde olmadığı için, karbon monoksitin farkına çok geç varıldığı doğru mudur?

22. Niçin İLO’nun Maden işçilerini koruyan, Maden sahiplerine bazı yükümlülükler getiren Sözleşmesi bir türlü Meclis’te kabul edilmemiştir.

23. Bir Avustralyalı madencinin 8333 dolar kazanırken , bir Türk madencinin 770 Dolar kazanması makul mudur? Yani bir Avustralyalı madencinin Türk madenciden 11 kat fazla ücret aldığı doğru mu?

24. Hava tahliye sistemlerinde bazı aksaklıkların olduğu doğru mu?

25. Bu maden ocağında otomatik olarak harekete geçecek yangın söndürme sistemi yok mudur?

26. 29.Nisan’da CHP Milletvekili Özgür Özel’in Soma Maden Ocaklarına ilişkin önergesi niçin tartışılmadan reddedilmiştir.

27. Yeni Maden Ocaklarının izinleri Başbakan RTE’nın onayına mı bağlıdır?

Kutsal kitabımız “İnsan için emeğinden başkası yok…” (Necm,39) derken, Maden emekçilerinin ölümü onların değişmez kaderi midir?

Yoksa bu ölümler; ihmalin; işi güvenliğinin olmayışın; tedbirsizliğin; insana değer verilmeyen bir sistemin; bazı insanların daha çok para kazanma hırslarının; dikkatsizliğin sonucunda ortaya çıkmış bir cinayet midir?

Bu işletmenin çalışmasında suistimal var mı? Gerekli önlemler alınmış mıdır?

“Balık baştan kokar.”  Sözü doğru mudur?

Ne dersiniz  EY  KAARİ,  bütün bu soruların cevabı yok mudur? Yoksa Divan’a mı kalmıştır..?

Daha aklınıza yüzlerce soru gelebilir. Burası Türkiye, kendi kendinize sorarsınız, kendiniz cevaplarsınız. Başkalarından doğru dürüst bir cevap bekleme. Çünkü bütün cevaplar sizin yerinize başkaları tarafından zaten verilmiştir.

YA-HU… Bu da geçer !