Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sömürü cana/var/ reyting

Sömürü cana/var/ reyting
 

Bir Ömür Boyu Bir Gün Demedim...!


Ne yazıktır ki reytig canavarları; dur durak bilmeden hızlı bir şekilde, hızlı değişikliklerle uykuyu seven masum halkımızın kanından beslenmeye devam ediyor... İşte medyada en son eğilim hani ne yalan söyleyeyim süper tuttu...
Geçmişin üzerine su için desti izdivacınıza talip olanlar var programı...
Birinci bahardan bir şey anlamayanlar, dört mevsimlik aşklara yelken açmak sizin de hakkınız değil mi programları..

İki gönül yalancıktan bir olunca, kesemiz seyran olur siz de şöhret programları
Bizimle değil onlarla evlenir misiniz gerisin geri bizi ilgilendirmez programları...
Gel, tamdan geçtim yarım ol programları vs... vs
Medyanın emri, üç beş şakşakçıların kavliyle, heyyy dullar, yetimler, on sekizlik, yirmilik, kırkbeşlik, yetmişlik delikanlılar hazır mısınız? Yüzlerce talibiniz var, vay anam vay kavun değil ki koklayasınız ama karpuz gibi seçmece dilediğini seç beğen, seç beğen al...

Ve işteee çalmadan oynayan hem fingirdek hem sulak hem mahalle ağzı şivesiyle sunucu hanım, canım kızımız müzik ağabey müzik “amannnn kızzz ne şanslısınnnn. Adamın arabası var yatı, katı, bilmem nerde kaç dönümlük tarlası, kız delirdin mi ne anası var, ne babası çöpsüz üzüm a benim zevkim, ela gözüm önce bizar oynaaaa. Sonra kurul üç beş dakika tahtına. Utancını belli etme, biraz hanım ol taş yerinde ağır bacım oturaklı. Taze gelin kızlar gibi sonra edalı, biraz işveli süzül aman süzüllllll a kız yoksa seni yollasak da ben mi varsam bu adama kız alkışla kız alkışla hahahahahahaha” Adamın sunucuya ağzının suyu aktı bakar mı daha diğer kadına “He bacım ben seni alayım vallaha”
“Yok anam yokkkkk ben evlenmem kısmetsizim” (salak mı ki) amma beter.
Garibe yuva yaparmış, kuru bir dua yeter başına da çokmuş gözüne de...
Ve mazbut sunucularımız…

Kızımızda tüm şiveler mevcut. Oğlumuz ağır abi halk ona her daim güveniyor, göz göre göre de ateşe atmaz herhalde... Gerçi en son itiraf etmişti hâkim beye koca bir mahalleyi yaktığını yine de belli olmaz... Neyse biz dönelim
“Evet, sayın ağabeylerim, sayın ablalarım bilmem kim hanıma, bilmem kim beye aşkınızı nasıl ispatlarsınız en âşık olan (bu oyunu) kazanıyor”
Adamın biri “ben kendimi yakarım, o yetmezse mahalle, o da mı yetmez ben anlamam Roma’yı bırakır Antalya’da ormanları yakarım. (aaa yangın konusuna nerden girdim o sanırım ilerleyen haftaya) abi ben aşkım için buradayım duy beni süheylaaaaaa”
“Aman beyefendi o kadarına gerek yok, karar hanımefendinin hadi bir dakika kalp atışlarınızı duyarak düşünelim.”
Kadın ve adam sanki dersiniz uçurum kenarında iki taburede tik tak tik tak ve gonk süre bitti meraklı gözler işte bayanımız “olmadı” sunucumuz neden abla elektrik mi almadınız…
Kadın içinden eminim şöyle geçiriyor...
“Bu manyakla aklın varsa sen evlen bana sorma”
Neyse fazla uzattık, halimiz içler acısı yazacak olursak yüz ciltlik bir roman kadar uzar gider..
Elbette ki yalnızlık yalnızca Allah’a mahsus. Yuvalarınızı yıkılmamak üzere elbette ki kurmalısınız bu Rabbimin de emri ama göz önünde değil. Her şeyin usulü, adabı ve kararı vardır. Bu zaman kadar göz önünde evliliklerin hangisinden hayır çıkmış, izlemez misiniz artık ünlüler dahi gizli evleniyor...
Aile ve evlilik denen en kutsal müessesinin, medya canavarlarının elinde bu denli oyuncak edilmesi, insanlarımızın kullanılması bir hayli üzüyor bizleri...
Evlilik pisikotrapistleri böyle programlarda evlenmenin kesinlikle sakıncalı olduğunu izah etseler de gözlere öylesine etkili mil çeken medya sayesinde, hiç kimse aldırış etmiyor.

İşte evlilik psikoterapisti Armağan Samancı’nın bu programa katılan kişiler hakkında değerlendirmelerinin kısa bir bölümü, dikkate almanızı diliyorum...
“Bu insanların önemli bir bölümünde ilişki kurma ve ilişki yürütme konusunda problemler olduğu için böyle bir noktaya gelinmiştir. Davranış problemleri vardır mutlaka çünkü kimse evlenmek için kolay kolay ekrana çıkmaz” açıklamasını yapmıştır ki kesinlikle katılıyorum...

Kişi kendini değiştirmedikçe acıları, kederleri, sıkıntıları, bunalımları kaç kişiden ayrılırsa ayrılsın onunla gelecektir önce kötü huylarınızdan boşanmalısınız.
Yıllar yılı tanıyamadığınız eski eşinizi yeni eşe kıyasla 10-15 dakikalık zaman zarfında tanıyabileceğinizi nasıl mantığınız kabul ediyor anlamıyorum. Kendinize ve hayatınıza biçtiğiniz değer bu kadar ucuz olmamalı. Üç beş dakikalık zevklerinizin kurbanı olmayın ve kullandırtmayın kendinizi... Dev paraların döndüğü dev medyalarda, devasa paralarla transfer olan sunuculara kanmayın... Şunu artık anlayın bu tür oyunların içinde olanların çoğu sadece kendi kesesini düşünüyor...

Bu programların yapılmakta olduğu bir kanalda çalışan arkadaşımın anlatmasına göre Türkiye’de inanılmaz bekâr insanların olduğunu programa olan talepten öğrenmiş bulunmaktayım... Çoğu kolu kanadı kırılmış bir ağacın dalına tutunmaya çalışıyor. Bu hali fırsat bilen canavarlar para kazanmanın en kestirme yollu olan halkımızı kullanıyor.

Hangi normal insan annesini, babasını, ninesini, dedesini öyle bir programda görmek isterdi...
Çoğunuzun “asla” dediğini duyar gibi oluyorum...
O zaman neden izleyip de telefonları kilitleyerek, reytinglerde tavan yaptırıp zaten yıkılmış olan insanların üzerine çullanan medya canavarlarına dur demiyorsunuz.
Tek çözüm izlemeyin ve de izletmeyin, kumanda uzak değil sadece bir adım ötenizde...
Saygılarımla
Esra Kaya
 
Toplam blog
: 21
: 615
Kayıt tarihi
: 04.02.08
 
 

sessiz..ada..esra kaya(Şiir düştü)1971 Sivas doğumlu üç çiçeğin annesiyim...Sağı, solu iki kolum far..