Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mayıs '10

 
Kategori
Deneme
 

Son bir şans

Son bir şans
 

Aydınlık bir güne uyanabilmek için neler vermezdim? Daha aydınlık bir sabaha kollarımı sonuna dek açıp hasretle sarılırken geçmişte bırakırdım tüm kederleri. Ardından daha önce hiç duyulmamış bi şarkı dolanırdı dilime, magrur, yalnız ama bir o kadar da uçarı bir ezgi... Ve belki daha önce hiç görmediğim mutluluklar, daha önce hiç yer edinemediği minik yüreklerden bir kaçında çıkardı karşıma tüm asaletiyle...

Belki onlarda bugünden önceki gün farksızdı diğer çocuklardan.

"Belki bir oyundu tüm yaşananlar. Basit bi doktorculuk oyunu olabilirmiydi yaşamın bile dahil olduğu bu oyun. Peki herşey bir oyunsa saçlarım neredeydi. İnandırabilirler miydi beni delik deşik olmuş ellerimin oyunun bir parçası olduğuna. İnanabilir miydim, geçmişte tüm sadakatiyle nasır tutmuş ellerini saçlarımın arasında dolaştıran babamın bu oyunda artık yanımda olamayacağına. Herşey bir oyundan ibaretse neden tebessüm edemiyordu artık çaresiz bedenim. Nerede kalmıştı o kahkahaların yürekleri titreten coşkusuyla oynanan oyunlar. Peki neredeydi hayallerin tam kardeş payı paylaşıldığı arkadaşlıklar. Yalnız bi yatak, üzgün bi komidin, vefakar bi sandalye belki eski ama hala yoldaşlık etmeye devam eden sapı kırık bi sürahi ve yılgın aynalar...

Tüm sahip olduklarım bunlar olamaz değil mi? Daha yarınlarım için biriktirdiğim bir avuç dolusu umudum vardı. Hepsini tüketmiş olabilir mi bu aç gözlü zaman? Ne yalan söyleyeyim sıkılıyorum artık bu tatsız oyundan. Hiçbir şeyi özlemediğim kadar çok özlüyorum saçlarımı taramayı. Belki alışılıyor bedenime saplanan ama gizliden gizliye yüreğimi acıtan acımasız iğnelere ama alışamıyorum bir türlü tokalarımı bir kenara bırakmaya, alışamıyorum maskenin ardındaki yorgun bedenime merhametle bakan gözlere. Tamam diyorum alın kollarımı iğneler saplayın yine yüreğime, acısın ruhum farketmez ama ne olur bu pazartesi okula gideyim. Annem örsün yine saçlarımı sevda dolu yüreğiyle. Hiç olmazsa bir kez daha göreyim arkadaşlarımı.Veda edeyim sırama , sıranın altına doldurduğum gülücüklerim vardı daha gün yüzü görmemiş. Ne olur son bir kez daha acıtın ruhumu, alın şu maskeyi suratımdan ve doya doya sarılayım ardımda duran şu fedakar kadına. Son bir kez gökyüzü yine mavi olsun benim için, güneş yine doğsun yarınlarıma, bulutlara bindireyim yüreğimi son bir kez. Yaralı bir kuşa sözüm vardı sen iyileşene kadar burada olacağım demiştim onu uçurayım bembeyaz yarınlarına ve döneyim tekrar kendi karanlığıma.

Zaman! ne olur bana son bir şans ver. Ne olur benden çaldığın umutlarımı tekrar ver bana. Ne olur zaman son bir şans ver bana, bütün tokalarımı tokası olmayan çocuklara vereceğim. Saçlarımı bırakacağım kendi haline, bırakacağım ki özgür olsun bunca tutsaklıktan sonra. Bir yıldız seçeceğim gökyüzünden hiç bir gece ona veda etmeden yatmayacağım ve her sabah bir uğur böceği uçuracağım sana doğru. Ne olur zaman , bana son bir şans ver bırak doyasıya yaşayayım hayatımı. Doyasıya izleyeyim yıldızları, sıramın altında yeni sevinçler biriktireyim , savurayım saçlarımı rüzgara doğru , annemin sıcacık yüreğinde sabahlayayım.Ne olur zaman son bir şans ver bana!..."

 
Toplam blog
: 2
: 578
Kayıt tarihi
: 08.05.10
 
 

Uzun süre yerel gazetelerde ve gönülllülük temalı dergilerde köşe yazarlığı yaptım.Yazmak benim için..