Son bir tane kalmış onu da ben alayım bari demeyin, tercih yapmamak da tercihtir

İnsanlar sanki bunu bilmiyorlar, bana uygun olmayanı almam. “Kalanı da bana ver bari” Sen artıkçı mısın? Bir şey tükenebilir, yenisi üretilir. “Ama bana lazım” Lazım diye beğenmediğin şey alınır mı?

İki aday var, birini seçeceksin. Yok, öyle bir şey, beğenmiyorsam ikisini de seçmem. İnsanımızda tercih duygusu gelişmemiş; gördüğünü, bulduğunu, kalanı nasılına nedenine bakmadan alıyor.

İstediğiniz gibi değil işte görüyorsunuz, illa almak zorunda mısınız? “Ama başka yok. Ya biterse…” Elma alacak, çürüğü çarığı kalmış “Olsun ver bir kilo” Almayıver, ya da elma yerine armut al. O tercihini elma olarak yapmış, kötü de olsa alacak. Birinci tercih kalite ikinci tercih ne alacağın olacak.

“Son bir tane kalmış onu da ben alayım bari” sözü cehalet sözü. “Ahmet evliymiş, Mehmet ile evleneyim bari” Bulduğunuza mahkûm musunuz? İstediğim gibi olmazsa almam. Benim tercihlerim bellidir. Duruma göre, var olana göre tercih yapmam.

Halkımızdaki bu sorunun nedenini de anlamak zor. Belki sadece onu buluyor. Parası yetmiyor. Arada fark olduğunu düşünemiyor. Ama ben bilgi ve kültür seviyesi diyorum. Çok güzel bir kiraz satılmış, sonu kalmış, almam. Benim istediğim çok güzel bir kiraz. Ya Ahmet’le ya Mehmet’le evlenmem, beyaz atlı prensimi beklerim!

Bazen yarışmalarda ender olarak üstün akıla rastlıyoruz “Ödüle değer eser bulunamamıştır” Alkışlanacak insanlar bunlar işte. Armut mu seçiyoruz, en iyisi bu diye. Seçim “en iyisi” üzerinden yapılmaz “iyi” üzerinden yapılır. Aradığım özelliklere sahip iyi yoksa birinci seçmem, varsa ikinciyi, üçüncüyü “Birinciliğe layık eser bulunamamıştır”