Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '18

 
Kategori
Haber
 

Son dakika: Ülkü Tamer Hayatını Kaybetti

Son dakika: Ülkü Tamer Hayatını Kaybetti
 

Ülkü Tamer


Askerden yeni gelmiştim. 2000’lerin başıydı.

Hem iş arıyor hem de sivil hayat uyum sağlamaya çalışıyordum.  İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi’nde okuyan bir arkadaşım vardı. O dönem hem okuyup hem de çalıştığı için derslere devam edemiyordu.

Rica etti : “Okulum bitti bitecek ama mühendislik fakültesine mitoloji diye seçmeli bir ders koymuşlar. Hoca yoklama alıyor. Benim yerime derse girer imza atar mısın?

Zaten boşum. Hem bir değişiklik olsun hem de biraz mitoloji dersi dinlerim dedim kendi kendime.

Ders diğer bölümlerle ortak yapılıyordu. İTÜ Maçka’daki Makine Fakültesi’nde ilk derse girdim. İsmini hatırlayamayacağım ileri yaşlarda pamuk gibi bayan bir hoca. Elinde Edith Hamilton’a  ait bir kitap.

"Bu kitabı işleyeceğiz arkadaşlar" dedi. Çeviren : Ülkü Tamer…

Az önce haber merkezlerine  Ülkü Tamer’in 81 yaşında hayatını kaybettiği haberi düştü.

Bir dönem sadece  ünlü ve başarılı bir çevirmen olarak tanıdığım  Ülkü Tamer’in nasıl da önemli bir edebiyatçı olduğunu fark edebilmem için ne yazık ki uzun yıllar geçmesi gerekti.

İlerleyen yıllarda  Türk edebiyat tarihine merak sarıp, şairleri, dönemleri ve özellikle şiir teorisini ayrıntılı tetkik etmeye başlayınca anladım ki Ülkü Tamer  sıradan biri değildi.

Başta o meşhur  “Güneş Topla Benim İçin” şarkısının sözlerinin Ülkü Tamer’e ait olduğunu öğrendiğimde çok etkilenmiştim.

Yine Ahmet Kaya’nın insanı ağlatan o “Üşür Ölüm Ölüm Bile” şarkısının sözleri…hep Ülkü Tamer’e aitti.

Her ne kadar  Zülfü Livaneli söylese de, belki de ilk kez Burhan Çaçan’dan dinlediğim için yine beni alt üst eden o şarkının sözleri  de  Ülkü Tamer’e aitti : Memikoğlan.

Türk edebiyat tarihi kitaplarında  ismi daima “İkinci Yeni Akımı”nın  diğer şairlerinden olan, Cemâl Süreya, İlhan Berk,  Ece Ayhan, Turgut Uyar, Edip Cansever ve Sezaî Karakoç ile birlikte anlatıldı. 

Tam da “İkinci Yeni Akımı” nın  gerektirdiği gibi eserler verdi : bireyci, soyut, imgeci, içe dönük, kapalı.

Kalbi şiirle, edebiyatla, sanatla  atan Ülkü Tamer’in   hukuk fakültesinde ilk derse girdikten sonraki hisleri ve izlenimlerine gelince:

1958 yılı güzü. Hukuk fakültesine gidiyordum. Daha doğrusu, Hukuk Fakültesi kantinine. Girdiğim ilk dersi on beş dakika kadar izledikten sonra aklım başıma gelmiş, kendi kendime, “hukukçu olmayacaksın; burada ne işin var? diye sormuştum." [1]

İyi ki de istediğini yapmışsın Ülkü Tamer.

Rabbim rahmetiyle karşılasın seni.

Sabrın sonu ile



[1] Aydınlık, 3 Ekim 2017

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..