Son dakika haberi: Halk yönetime el koydu!

Sayın seyirciler yayınımıza çok önemli bir haber nedeniyle ara veriyoruz. Şu an aldığımız bir habere göre ,'' Kuva-i Milliye '' cephesi isimli Halk hareketi yönetime el koydu. Tüm Dünyaya ve Ulusa seslenen cephe lideri Güçlü YüceTürk bu akşam itibariyle Ülkede yönetime, yönetimin gerçek sahibi olan Halkın el koyduğunu söyledi. Hareket , Ülkede coşkuyla karşılandı. Ankara, İzmir , İstanbul ve yurdun dört bir yanında Halk bayraklarla yollara döküldü. Üniversite öğrencileri , kampüslerde bu halk hareketini çoşkuyla kutluyor. Ordu , Halk hareketini desteklediklerini söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığına Oktay Sinanoğlu, Dışişleri Bakanlığına Mümtaz Soysal, Savunma Bakanlığına Hüseyin Kıvrıkoğlu getirildi. Devlet Başkanı YüceTürk, ilk icraatları olarak Ülkedeki tüm sanayi tesisleri ile madenleri kamulaştırdıklarını açıkladı. Yücetürk açıklamasında ayrıca, ülkedeki tüm otoparkları ve orman arazilerini kamulaştırdıklarını belirtti. Devlet Bakanlığından yapılan açıklamada ise ; Vali, General, Müsteşar , Hakim , Daire Başkanlıkları, Emniyet Müdürlüğü gibi görevlerde bulunanların maaşlarının en az 25.000 YTL düzeyine getirildiğini açıkladı. Çalışan ve memurlara dönük uyarlama yarın açıklanacak. İkinci bir açıklamada , İMF örgütüne olan 12 Milyar dolarlık borç için '' Kuva-i milliye'' vergisi adında özel sektöre bir vergi konduğunu ve İMF Heyetinin 1 hafta içinde görüşmeye çağrılarak ilişkilerin kesileceği bildirildi.

Annesi sarsarak uyandırdı Tarkan'ı. ''Oğlum kalk ülkede birşeyler olmuş, sokaklar , caddeler insandan geçilmiyor'' dedi. Ne zamandır işşizdi Tarkan. Fakülteyi ikinci bitirmiş ama girdiği sınavlarda memur babası bir tanıdık bulamamıştı. Mülakat sınavlarında tuhaf tuhaf sorular sorup yolluyorlardı Tarkan'ı. Televizyonun başına oturdu. Spiker kadın , heyecanlı heyecanlı aynı şeyleri tekrarlayarak haberi sunmaya çalışıyordu.

''Sayın seyirciler, Dünya güne Türkiye'den gelen haberlerle başladı. Bu sabah Türk Ordusu karadan ve havadan Irak sınırlarına girdi. 130 noktayı vuran uçaklar ve 80.000 kişilik kara gücü, bilinen tüm terörist kamplarını ve noktalarını vuruyor. Amerikanın sert tepkisine karşılık, Genelkurmay çok kısa bir açıklama yaptı: '' Operasyonun adı'' Şehitlerin Öcü'' adını taşımaktadır. Operasyon bittiği zaman Ordumuz ülkesine dönecektir, Ülkemizin güvenliği için kimseden izin isteyecek değiliz '' denildi. Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Oktay Sinanoğlu ise ''elli yıldır yabancı dil öğreteceğiz diye millete dilini unutturmaya çalışanların emellerinin bugün bertaraf edildiğini belirterek ; Dilini, Tarihini, Milletini bilen çağdaş nesiller yetirmek zorunda olduğumuzu söyledi''. Torpil ve kayırmacılıkla bitme noktasına gelen Milli Eğitimi yeniden inşa edeceğiz diyerek sözlerini noktaladı..

Allah Allah dedi Tarkan kafasını kaşıyarak. ''Ben hala uyanmadım mı yahu? dedi, annesine bakarak. Rüyada görsem inanmam bu olanlara ''. İyi mi oldu oğlum ? kötü mü? tam da sana iş bulalım diyorduk dedi annesi. '' Anne git Allahaşkına dedi Tarkan. Sanki iş veren varmış gibi bizim gibilere . Neredeyse imanın şartlarını soracaklar sınavlarda bilmiyormusun ?

O sırada program kesilip, flaş! haberler başladı. Spiker önündeki kağıda şaşkın şaşkın bakarak konuşmaya başladı. Sayın seyirciler! Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal düzenlediği basın toplantısında '' Avrupa Birliğine yapılan başvuruyu Türkiye olarak geri çektiklerini ve Avrupa Birliği ile olan tüm siyasi vaatleri bozduklarını açıkladı. Türkiye'nin her yıl 5 Milyar dolar Gümrük anlaşmaları gereği zararı olduğunu, buna rağmen oyalanmaktan başka birşey görmediklerini söyleyen Soysal ; Ülkemizde 70.000 kaçak çalışan Ermeni var. Biz bunlara vize sormuyoruz. Avrupa, Ermeni soykırımı diye birşey tutturmuş. Yunanistan'da bir tane açık cami yok, Heybeliada'da Ruhban okulu açın diyorlar. 12.000 evladımızı, onlarca Diplomatımızı, gencecik çocuklarımızı toprağa verdik, Terör örgütüne ballı, börekli yardım ediliyor , bu iş buraya kadar, Atamızın hedefi olan muassır medeniyeti kovalayacağız dedi.''

Ben bunları nerede mi gördüm? Aklımın aynasında. Bir gece vakti yarı uyur yarı uyanıktım. Ben de yürüyordum Meclis'in bahçesinde. Yanımdan geçenler sanki kalpaklıydı. '' Gazi sert çıkmış gene, kovmuş odasından eski adamları'' diyorlardı. Elimdem tahta bir çanta vardı. Yürüyordum çiçeklerin , güllerin arasından. Umut oldukça zafer hep vardı. Küçük kızların, oğlanların elinde bayraklar vardı. Arkalarında yüzleri aydınlık insanlar. İçimde tarifsiz bir huzur, tarifsiz bir mutluluk vardı...