Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '13

 
Kategori
Futbol
 

Son dakika şansı mı?

Fenerbahçe ilginç bir takım oldu. Maçların ilk 45 ve son 5 dakikalarını iyi oynuyor. Yani ortalama 50 dakika rakibe müthiş bir baskı kuruyor. Bir kaç istisnai maç haricinde, bunu her maç gözlüyoruz. Bu durum son dakika gollerinin tesadüf olmadığını gösteriyor.

 

Peki son dakikada gelen golleri nasıl yorumlamak gerek? Bu Fenerbahçe açısından bir taktik disiplin ödülü mü, yoksa bireysel becerilerin bir hediyesi mi?

 

Ben son dakika gollerini diğer yorumcuların aksine biraz farklı yorumlayacağım. Bence bu durum Fenerbahçe açısından iyiye işaret değil. Son dakika golleri ile kazanmak elbette güzel ama ne kadar sürdürülebilir?

 

Burada birkaç tespit yapmak gerekiyor. Öncelikle, Fenerbahçe ilk yarılarda müthiş bir baskı ve iyi pas trafiği ile çok pozisyona giriyor ve çok gol kaçırıyor. İlk devrelerde işi bitirmeye çalışıyor. İkinci yarılardaki düşüşün iki nedeni olduğunu düşünüyorum. Birincisi, Yanal' ın hatalı orta saha kurguları ve oyuncu tercihleri. İkinci sebep ise, ilk yarı kurulan baskının, fiziksel bir düşüşe neden olması. Yanal' ın Holmen ve Salih dururken, Baroni' de ısrar etmesi, Emre' yi kazanmaya çalışması, forma adaleti sağlamak adına yaptığı rotasyon uygulaması, orta sahada boşluğa neden oluyor. Zira, Emre ve Baroni, bu seviyede 60-70 dakika çıkartmak için yeterli fizik güce sahip değiller. Baroni' nin pas hataları ve oyunu ağırlaştırması da cabası.

 

Sanıyorum, Fenerbahçe' nin ikinci yarılardaki düşüşü Yanal' ın hala dikkatini çekmedi ki sezon başından beri bu duruma göz yumuyor. Fenerbahçe, ilk yarılarda müthiş baskı kuran, ikinci yarıları iyi oynayamayan tipik bir Yanal takımına dönüşmüş durumda. Fenerbahçe ikinci yarıların 40 dakikasını çok pasif ve etkisiz geçiriyor. Kalesinde çok pozisyon veriyor. Ancak son bir güç toplayıp rakip kaleye yüklendiğinde, yıldız vasfı taşımayan ancak yetenekli ve istekli futbolcular ile sonuç almayı başarıyor. 

 

Diğer dikkat çeken konu, Kuyt-Webo-Sow üçlüsü ile arkalarındaki Alper' in uyumsuzluğu. Bu dörtlü bir türlü arzu edilen uyum seviyesinde değiller. Bu dörtlünün pas tercihleri, çapraz koşuları, ara pasları ve şut tercihleri bir uyuma değil, bireysel becerilerin sahaya yansıtılmasına dayanıyor. Bunlar arasındaki uyum arttıkça, daha farklı skorlar görebileceğiz. 

 

Son olarak, Yanal' ın Salih, Holmen, Mert, Hasan Ali ve Mehmet Topuz' a daha fazla forma şansı vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bunları iyice kulübede unuttu. Baroni' yi kazanacağım derken, Salih ve Holmen'i kaybedecek. Maçların ikinci yarılarındaki düşüş için özellikle, Salih, Mehmet Topuz ve Holmen gibi alternatifleri mutlaka düşünmeli. 

 

Bu sezonun en kritik haftası bence gelecek hafta. Galatasaray puan kaybeder, Fenerbahçe' de Beşiktaş karşısında 3 puan alır ise bence Galatasaray ve Beşiktaş açısından geri çevirmesi zor bir süreç başlar. 

 

http://twitter.com/bertankaya

 
Toplam blog
: 575
: 567
Kayıt tarihi
: 10.05.07
 
 

İlgi alanları ekonomi, para politikası, siyaset, edebiyat, futbol, Türk ve Ortadoğu Tarihi, AB ve..