Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '10

 
Kategori
Güncel
 

Son dönemdeki güncel konular

Son haftalarda medyadan izlediğim güncel konuları maddelae halinde belirtmek istiyorum :

1 Avrupa yı, İran dan korumak için Türkiye topraklarına konuşlandırılmak istenen füze sistemi konusu 1 sene kadar önce gündeme gelmişti. Ve insanlık tarihinin gelmiş geçmiş en yüksek silah harcaması olacağı, o zaman uzmanlarca belirtilmişti. Ben inanın dehşet içinde kalmış ve bu konuda, korku içinde bir blog da yazmıştım.

Neden mi? Çünkü Türkiye nin, Avrupa dan bu derece geri kalmasının en önemli sebebi, zaten, Rusya korkusu ile, 60 sene ülkemize yaptırılan, bütçemizin en büyük bölümünü oluşturan silah ve askeri harcamaları idi.

Bunu bilmeyen yok.

Bu silahları da bize satanlar kimler? ABD ve AB ülkeleri ya da İsrail...

Avrupa da doğru dürüst bir ordu beslemeyen, silah harcaması yapmayan ama silah satarak çok büyük gelir sağlayan bu ülkelerin en önemli zenginlik kaynaklarından birisi de zaten bu.

Bu silahlar terör örgütlerinin eline geçmiş binlerce insan ölmüş, sakat kalmış, bu ülkelerin umurunda değildir. Onlar için önemli olan kasalarına giren paradır. Çünkü bunlar emperyalist ve kapitalist ülkelerdir.

İşin bir diğer yönü : AB ülkelerinin bu derece refah içinde yaşamalarının önemli bir nedeni de; Bu silah satış gelirleri ve en az onun kadar önemli bir diğeri de büyük çapta bir ordu, (Soğuk savaş döneminde bile, SSCB tehlikesine rağmen, Türkiye gibi kullanılabilecek ülkeler ellerinin altında olduğundan) masraflı bir ordu beslememeleri idi.

Zannedersiniz ki en azından bütün bunlara karşılık olarak, Türkiye ye AB ye tam üyelik aşamasında bazı kolaylıklar sağlayacaklar. NEREDE bu incelik. Tam tersine yıllarca savaş riski taşıdıkları Doğu Bloku ülkelerine verdikleri kolaylıkları bile Türkiye ye sağlamadıkları gibi aksine icat ettikleri bazı zorlukları devreye sokmuşlardır. Bulmuşlar bir" ensesine vur ağzından lokmasını al " türü bir ülke.

Son yıllarda, Bu hükümetin başarısı mı yoksa bazılarının dediği gibi şans mı? (Şans hep bu hükümetten yana mı ekonomiden çok anlamam ama sanmıyorum. Bence bir başarı gerçeği var) Türkiye nin milli geliri arttı, aksine ABD ve AB ülkelerinde ekonomik kriz nedeniyle halk ayaklandı. O zaman hemen bu eski yöntem devreye sokuluyor. Bu sayede bir taraftan kendileri zenginleşme yolunda bir adım atarken, Türkiye gibi müslüman bir ülke de fakirleşme yolunda bir adım atıyor. Üstüne üstlük İran a da bir korku veriliyor, ayrıca İslami terör örgütleri de Türkiye ye yönlendiriliyor. Bir de İran ın karşısına, Türkiye de kendi saflarına konarak İran a da bir mesaj veriliyor. Yani görülen kadarı ile bir mermi ile en az 5 kuş vuruluyor. ABD ve AB için, şimdi bizim göremediğimiz başka faydaları da olabilir. Bunların aksi, yani hep negatifler de maalesef bizim için geçerlidir.

Burada önemli bir amaçta zaten kendilerinin zengin olması yanısıra, Türkiye gibi müslüman ülkeleri fakirleştirmek, onlara muhtaç halde tutmak, Anadolu insanının refah içinde yaşamasına gidebilecek yolu daha başından tıkamak. Böylece Türkiye, onlara muhtaç durumda olsun. Ayrıca Kurtuluş Savaşı sonrası Lord Curzon un, ATATÜRK e ve Anadolu halkına verdiği mesajın da takipçisi olduklarını göstersinler. Bazı yerlere "Unutmadık" mesajı vermek de onlar için önemli. Aslında unutmaması gereken birisi varsa, "O" biz olmalıydık. Çünkü Ülkemize gelip, topraklarımızı işgal edip bizi de esir bir millet haline sokmak isteyenler onlardı.

Ama maalesef biz bunu , ATATÜRK ün ölümünden hemen sonra unuttuk. Hele Kurtuluş savaşını, omuz omuza yaptığımız bir etnik grup, Bunların bu köleci tutumunu unutup, onları sözüm ona özgürleştirmek istedikleri oyununa bile, bilerek veya bilmeyerek kandı. Bu nedenle binlerce sene birlikte yaşadığı, kaynaştığı kardeşlerini vurmaya başladı. Buradan da yine Türkiye ye çok büyük kayıplar verdirdiler. Ama bu zaten ayrı bir konu.

Bu konuda sayfalar dolusu yazılabilir.

Bunu hala görememek için, insanın affedersiniz ama "APTAL" veya "SATILMIŞ" olması lazım. Buna ben üçüncü bir neden göremiyorum. Bu hükümetin bunu gördüğünü umuyorum.

ALLAH ınızı seviyorsanız , Anadolu insanın rızkına dokunmayın.

Ben sanmıyorum ama mutlaka kendi ve çevrenizin cebini doldurmak istiyorsanız, ALLAH ınızı seviyorsanız başka bir yöntem bulun. Ben şahsen buna bile razıyım. Bunu, bir müslüman ülkeye karşı ve bu derece büyük bir harcama ile ve 60 senelik deneyime rağmen yapmayın

En azından bu yöntemle olmasın. Neden mi? Çünkü çok aptalca ve çok kanlı ve çok iğrenç...

Ama bu yönetimin arasına çok sayıda sızma olmuş olsa da, bu hükümetin bu hatayı asla yapmayacağına inanıyorum, inanmak istiyorum.

2 Kılıçtaroğlu nun, Önder Sav ve ekibi karşısındaki tutumunu gayet doğal ve olması gereken bir tutum olarak karşılıyorum.

Çünkü Kılıçdaroğlu , bu hareketi yapmasaydı, Baykal döneminden hiçbir farkı kalmayacaktı. Tamamen aynı örgüt ve tek değişen, başarısızlık suçlusu Baykal mı olmalıydı . Bu lider de kendi ekibini kurmalı, arkasından bu ekiple örgütte gerekli değişiklikleri yaparak, başarı sağlama yoluna girmeli idi. ve öyle de oldu.

Açıkça Önder Sav çok başarılı bile olsa (ki öyle bile değildi) gitmeliydi. Ve öyle de oldu.

Eğer bunun gerçekleşeceğini ve gerçekleşmesi gerektiğini Önder Sav öngörmemişse, zaten bu 53 yılda neden asla liderliğe oynayamadığı, ayrıca CHP nin, özellikle son zamanlarda neden asla iktidar olamadığı ortaya çıkıyor. Hadi kendisi bunu öngöremedi, etrafındaki örgütün de bunu öngörmediği, yaptıklarından anlaşılıyor.

Anlaşılıyor ki, Önder Sav kendi gibi bir örgüt oluşturmuş ve Baykal da yıllarca uyanamamış. Halktan kopuk, kendi dünyalarında ve hayaller içinde yaşayan bir örgüt. Türkiye gibi ekonomik yönden zor durumda olup, çoğunluğu fakir bir halka sahip, kaynaklarının beşte dördü , nüfusunun %20 sinin elinde bulunduğu, işsizliğin hat safhada olduğu, sosyal adaletin olmadığı, genç nüfusun çok fazla ve işçi ve emekçi nüfusun çok büyük boyutlarda olduğu ve ATATÜRK gibi bir dehanın "ZEKİ " dediği bir milletinin olduğu bir ülkede, son 30 yıldır sosyal demokrat bir görüş (bir koalisyon dönemi hariç) hiç iktidar olamasın. Bence bunun önemli bir nedeni demek ki bu örgüt.

Umuyorum ki bundan sonra sosyal demokrat kesimler toparlanır ve özellikle sermaye kesimi karşısında yapmaları gerekli işleri yaparlar. Bu hükümeti ne kadar başarılı bulsak da ilkeleri gereği sermaye karşısında emekçiden yana olan, özellikle çalışma hayatını düzenleyecek, Çin faktörünün de etkisi ile iyice yerlerde sürünen işçi-emekçi haklarını toparlayacak bir sosyal demokrat güce şiddetle ihtiyaç olduğu da ortada.

 
Toplam blog
: 94
: 313
Kayıt tarihi
: 23.06.09
 
 

1958 Nisan İstanbul doğumluyum. Ama tatiller dışında İstanbul'da uzun süreli yaşamadım. 1975 yılı..