Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '20

 
Kategori
Gezi Rehberleri
 

Son Durağımız İzmir

SON DURAĞIMIZ EGE’NİN İNCİSİ İZMİR, SONRASINDA İSE ARTIK KIŞ SEZONU VE İŞ DÜNYASI

Sevgili okurlarım, şimdi ki durağımız Ege’nin incisi İzmir. Beni takip eden değerli okurlarım bilirler ama yine de tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum. Bildiğiniz üzere, yolculuğumuz, Akdeniz’in Antalya ilinden başlamış, ardındansa sırası ile Ege bölgemizin Fethiye ilçesi, Marmaris ilçesi, Bodrum ilçesi ile devam etmişti. Şimdi ise son durağımız Ege’nin incisi olan İzmir’e doğru bodrumdan yola çıktık. Bodrum gerçekten, ziyadesi ile adrenalini yüksek olan bir lokasyon oldu. Çünkü 17 Ağustos 1999 depremini yaşayan biri olarak, bir benzer vakanın minik versiyonunu Bodrum’da tekrar yaşamıştık. Can kaybı, yaralanma ve maddi hasar olmadığı için sevinçliydik. Ama artık Akdeniz/Ege turunun da sonuna geldiğimiz için bir hüzün vardı ister istemez. İzmir aslında İstanbul’dan sonra ikinci şehrim diyebileceğim bir yerdir. Ama deriz ya hep vedalar hüzünlüdür. Bir hüsün oluştu üzerimde ne yalan söyleyeyim. Uzun bir aradan sonra sevdiklerime tekrar kavuşacak olsam bile yine de bir hüzün vardı. Çünkü yeni arkadaşlarımdan ayrılacaktım. O duygular ile Tur otobüsünde giderken, pek hayatımda ediniminde bulunmadığım bir aktivite yaptık. Rehberimizin bize anons ve anlatılar yaptığı mikrofon ile otobüsün içinde isteyen şarkı türkü söylecekti ve bende kaptırdım kendimi türkülerin şarkıların seyrine. Şarkılar hareketli gibiydi ama dedik ya hüzün vardı biraz. Neyse yol öyle ya da böyle derin duygularla devam ederken, sözde kıyametin kopmayacağı iddia edilen yere İzmir’in Şirince köyüne geldik. Şirince de yemek yedik ve bizi bir şarap mahzenine götürdü tur rehberimiz. Orada resim çekilmedim, çekilsem de gazete de paylaşmam zaten uygun olmazdı o sebeple de resmi yoktur. Ancak çok ilginç bir pazarlama tekniğini anlatabilirim. İsteyen misafirlere 10’dan fazla çeşit, azıcık azıcık olmak kaydı ile şarap bardaklarında birbirinden farklı şarap, likör ve alkolsüz şerbet ikram edildi. Şimdi normal de burası şarap mahzeni dense, %98 bakar geçer ve giderdi. Ancak herkese içip içmeyeceği sorularak ikramda bulununca bazı misafirlerin satın aldıklarını gördüm. Farklı bir pazarlama tekniği diyebilirim. Ardından orada bir kilise vardı. Orayı gezdik ve sonra serbest zamanda ilçenin pazarını gezdik. Lokantalar, barlar, kafeler vardı. En ilginci iyi niyetli bir yerli halk bize orada bir havuz var dedi. Dilek havuzudur, para atılır ve dilek dilenir dedi. Sakın oraya para atmayın, buranın köylüsü o parayı alıyor dedi. Ben o söylemese de birinin o paraları orda bırakmayacağını tahmin edebiliyorum ama bunu açıklıkla ifade etmesi gerçekten pek memnun edici bir tutumdu. Bölgede resimler çektik. 360 derece sanal gerçeklik videoları aldım. Sonra yolda, yemek için ekstra bir şeyler satın aldım ve sonunda İstanbul yolculuğu başlamıştı. Hüzün sevinç mutluluk her şey bir arada idi.

Sevgili okurlar, işte o an tuhaf bir his ile dedim ki her güzel şey gibi buda bitti. Hatta yaz da bitiyor. Artık kış geliyor, çalışmamız ve para kazanmamız gerekiyor! Bildiğiniz üzere ben sadece köşe yazarlığı yapmamaktayım. Aynı zamanda, Bilgisayar ve Web yazılımı ile uğraşmaktayım.  E-ticaret sistemleri, mobil uygulama geliştiriyorum. Aynı zaman da, radyo programcılığı da yapmaktayım.  Sosyal ve oldukça yoğun bir yaşamım var. Açık büfe, gezinti, yeni arkadaşlar, fotoğraf derken, tekrar yoğun hayata kocaman bir MERHABA! Diyorum. Şikayetçi miyim? Tabi ki de sonuna kadar HAYIR. Aksine oldukça memnunum, çünkü benim hayatım, durgun ve sakin olsa ben yaşayamam. İnsanları, çalışmayı, hayatı seviyorum.

Evet sevgili okurlar, kış tatili yapmaya pek meyilli olmayan bir toplum olarak, tatillerimizi genel de yaz aylarında değerlendiren bir toplum olduğumuzu düşünüyorum ve bu yaz ayında da tatil yörelerine gittik. O güzeller güzeli memleketlerimize gidip, o toprakları, o güzel insanları gördük ve geldik. Netice olarak artık tatil bitti ve Artık vakit çalışma vakti, artık ülkemiz ve milletimiz için bir şeyler yapma vakti. Aynı zamanda da, para kazanma vakti. O sebeple, işlerimizin başına geçeceğiz ve yorulacağız, terleyeceğiz. Gelecek hafta 11 Eylül Pazartesi itibari ile yeni bir hafta başlayacak ve Eylül’ün de etkisi ile daha da bir kış moduna gireceğimizi düşünüyorum. Gelecek hafta birbirinden özel konularla, tekrar bir araya gelinceye dek, hoşça kalın, esen kalın.

 
Toplam blog
: 97
: 66
Kayıt tarihi
: 21.12.17
 
 

Gazeteci, Yazılımcı, Youtuber, Blogger ve Twitch, Dlive, Podcast Yayıncısı - metinaltincekic.com...