Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '18

 
Kategori
Edebiyat
 

Son Gece....

Son Gece....
 

Gece bir anda fırladı yatağından

Terlemişti kalktı önce bir bardak su içmek için mutfağa yürüdü,bardağını aldı ve cama doğru yaklaştı...
Dışarısı karanlıktı o loş yanan sokak lambasının verdiği ufak ama huzurlu aydınlık dışında...

Her gece iki sevgili görürdü orada, her gece farklı iki aşık. Ama bu gece bir garipti...

Işık daha az yanıyor,sokak daha ürpertici ama daha da garip birşey vardı...
Bir an duraksadı ve o loş ışığın altında yalnız başına kaldırıma oturmuş ağlayıp ağlamadığını anlayamadığı bir kadın yapayalnız sigarasını içine çekiyordu. Ama soğuk havada o dumanı bırakması vardı ki,sanki duman bütün bedenini doldurmuş ve boşalıyorcasına, o kadar içten ve o kadar dolu....

Sonra aklına bir çılgınlık geldi. Üzerini giydi sessizce dışarı yöneldi. Çok yavaş kapıyı çekti ve kızın yanına doğru yürümeye başladı....

Ayakları titremeye,elleri uyuşmaya başlamıştı...Heyecandan...
Ne yapıyorum dercesine duraksı derin bir nefes aldı ve devam etti yürümeye.  Sessizce usul usul duran kızın yanına geldi ve tok bir sesle;
-*Merhaba.Dedi
-Merhaba
-Rahatsız etmiyorum umarım
-Ne istiyorsun
-Hiç
-Sen de diğerleri gibi bütün gece prensesin yapmak, el üzerinde tutmak sonra şehvetle sevişmek ve sabah sanki akşamdan kalma içki şişelerini sokağa atarcasına bana yol vermek mi?...
-Şey...Hayır aslında yani bunu düşünmedim bile
Kız sesini yükselterek
-Ne istiyorsun o zaman...
Delikanlı derin bir nefes alır. Ve sonra cesurca ;
-Ne mi istiyorum? İçine çektiğin sigaranın dumanından bir parça istiyorum. Kavga ettiğin, yenilmediğin ama yenemediğin dertlerinden bir parça istiyorum. Yapmak istediğin ama korkunun gözlerinden belli olduğu tebessümlerinden istiyorum....
Der ve sakince;
-Sigaran var mı?
-Al...Kimsin sen?
-Cem ben... Bu mahalleinin en eski çocuklarından. Şimdi büyümüş ama eski günleri unutamayan bir adam. Her gece bu lamba altından geçen sevgililere bakıp gerçekten yürekten sevmek isteyen bir adam

-Dünya senin kadar temiz değil Cem. Ben Aysu. Lanet olası dünyada sırf insanlar mutlu olsun diye iyilik yapan, ama her seferinde bana etme bahanesiyle yataga düşürülme derdinde olan bir kadın...
-Belli ki sen iyi bir kadınsın. Karanlıkları itmelisin hayatından. Işıklara adım atmak belki de... Belki  de herşeye inat, herkese inat, dimdik durmak... Bak şey eğer istersen seninle tanışmak sağlam bir dostun olmak isteyebilirim, sen de istersen tabi...
-Gerçekten mi ?
-Evet, neden olmasın ki...

Kadın usulca sigarasını söndürür ve ayağa kalkar. Adamın gözlerine pür dikkat bakar;
-Sen hayata karşı güçlüsün. Ama benim o hayatla mücadele etmek için bir sebebim yok... Der ;

Ve arkasını dönerek yürümeye,karanlıklarda kaybolmaya başlar,
Cem arkasından ne kadar bağırsada dönüp bakmaz.Bunun üzerine Cem başını eğer ve yatağına doğru devam eder...

Sabah evde kıyamet kopar.Ağlama sesleri hıçkırıklara,feryatlara karışır....

Evet Cem...Cem bir kanser hastasıdır.Ama buna rağmen hayata sımsıkı bağlı bir adamdır...

Son gecesinde Aysu ile tanışmak,Belkide onun bu zor ama güçlü hayatına biraz renk katan tek güzel şeydir...

Daha sonra Aysu her gece gelir.Ama göremez o güçlü ve gizemli adamı...

Artık pes ettiği son gece loş ışık altındaki kaldırıma şunları yazarak karanlıklar içerisinde kaybolur...

"Hayatta bu kadar güçlü olmak sana özgüydü.Neden o gücünden biraz bana vermeden gittin be arkadaş..." 
 
 
Toplam blog
: 4
: 155
Kayıt tarihi
: 27.09.18
 
 

Kalemin gücünü, siz bulamazsınız. O sizi bulduğu zaman,  kendini belli eder. Ve size kelimelerle ..