Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Mart '15

 
Kategori
Sinema
 

Son günlerde hiç bu kadar gülmemiştim. 'Kocan Kadar Konuş' filmine gittim.

Son günlerde hiç bu kadar gülmemiştim. 'Kocan Kadar Konuş' filmine gittim.
 

13 gündür İzmir'de torunlarımla ve büyük kızımla birlikteyiz. Son bir kaç gündür de çılgın gibi sinemaya gidiyoruz. Önce bir Türk filmi olan '8 Saniye'ye gittik. Sonra Stephane Hawkings'in yaşamını , eşini aile hayatını anlatan çok güzel bir film aldı sırayı. Dün kendimizi aştık. İki film üst üste seyrettik.Sabah torunumla birlikte Sinderella, öğleden sonra  ise II.Dünya Savaşında çok önemli bir yer tutan Enigma şifresini ve bu şifrenin çözümünü, bu çözüm neticesinde savaşın daha erken bittiğini anlatan harika iki film.

 Bu gün kızım yeni bir filmin başladığını ve mutlaka görmemiz gerktiğini söyleyince doğrusu biraz korktum. Bu kadar güzel  filmden sonra beğenmeyeceğim bir filmi seyredemezdim.

Kızımın seçtiği film Şebnem Burcuoğlu'nun çok satan aynı adlı romanından uyarlanmış bir yapımdı.Başrollerinde Ezgi Mola ve Murat Yıldırım'ın yer aldığı toplumumuzda kadınların evlilik takıntılarını mizahi bir dille anlatan filme girdiğimde sadece hanımlarla dolu bir salon gördüm.

Film başladı ve biz tüm hanımlar kahkahalarla gülmeye başladık. Hanımların evlenme ve eş bulma takıntısını bu kadar güzel ve mizah dolu bir dille anlatan  filmde  salondaki tüm hanımlar yüksek sesle kahkahalarla güldük, güldük.Gözlerimizden yaşlar gelinceye kadar güldük.

Başrolde Ezgi Mola nefis oyunuyordu. İnanılmaz komikti. Anneanesi rolünde Nevra Serezli, teyzesi Ebru Cündübeyoğlu, annesi, kardeşleri kısacası tüm kadınlar harikaydı filmde. Sadece kadınlar mı gay bir erkeği canlandıran oyuncu, kuaförler, Börek saran evin babası da harikaydı. Murat Yıldırım'ı söylemiyorum artık.

Film bitip salondan çıkınca son zamanlarda hiç bu kadar gülmediğimi düşündüm. Çıkışta seyirci hanımlardan biri neden bu kadar komik diziler yapmazlar çok ihtiyacımız var dedi gülmeye. Evet diziler hep ağlatıyor. Önce gülerek başlayan diziler bile bir kaç bölüm sonra dram haline geliyor.

Sinema çıkışında bir raslantı beni daha da mutlu etti.Film arasında büfe görevlisi taze mısır isteyen varmı diye sorunca kızımın ve benim aklımıza bir zamanlar sinemalarda Frigofrig  satıldığı geldi. O anda canımız buz gibi çikolatalı frigo istedi.Hani çocukluğumuzda film arası satarlardı salonda frigo, frigo diye.

Tabii bulamayacağımızı düşünerek sesimizi çıkartmadık. Film bitip tam solondan çıkarken bir buz dolabında frigolar gördük. Hem bu sefer geçmişteki gibi baştan savma yapılmış frigolar değildi bunlar. Eti firması iki çeşit hem sütlü hem bitter frigolar imal etmiş. Buzdolabında özenle sıra sıra dizilmiş bu frigolardan almayı ihmal etmedik hemen.

Bu bizim için çok büyük bir süprizdi.

Bugün seyrettiğimiz film, attığımız kahkahalar ve yediğimiz frigo içimizi kaplayan tüm menfi duyguları bir anda aldı götürdü.Meğer ne çok ihtiyacımız varmış.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..