Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '09

 
Kategori
Güncel
 

Son İsteğin..? Çocukluğumu yaşamak..!

Son İsteğin..? Çocukluğumu yaşamak..!
 

''Dünyada; kendi gibi, kalabilmek kadar zor bir şey yoktur.'' (Dostoyevski)

Sevgili Dostlar; Bu sabah okuduğum en hazin haber, 23 yaşındaki İran'lı, Dilara Darabi'nin hazin hikayesiydi aslında...

Milliyet ana sayfada yer alan şok haber başlıklı;

''Dünya ayağa kalktı, bu idamı durduramadı..!''

Evet sevgili dostlar;

''İran'da tartışmalı bir idam daha gerçekleşti. 23 yaşındaki Dilara Darabi'nin idam nedeni, 17 yaşında işlediği iddia edilen bir cinayet. Olay gerçekleştiğinde Dilara'nın reşit olmaması ve suçunun tam olarak kanıtlanmaması,

İddiaya göre, Dilara 17 yaşındayken kendisinden 2 yaş büyük erkek arkadaşıyla hırsızlık için bir yakınının evine girdi. Olayda bıçaklanan Dilara'nın yakını hayatını kaybetti.

Dilara ilk ifadesinde suçunu itiraf etti, "Cinayeti ben işledim" dedi; ardından ifadesinden vazgeçti, erkek arkadaşının "Yaşın küçük idam cezası almazsın" diyerek kendisini kandırdığını söyledi.

Ancak Dilara, sadece ilk ifadesi dikkate alınarak suçlu bulundu ve idama mahkum edildi.

Başta İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Dünya Af Örgütü olmak üzere birçok insan hakları kuruluşu Dilara'yı kurtarmak için harekete geçti ancak başarılı olamadı.

Dilara'nın cezası cuma günü infaz edildi...'' (Milliyet-Dünya)

Sevgili Dostlar; bu okuduğunuz haberin içerisinde, bana göre her şey mevcut... Yani; öncelikle bir insan, bir kız çocuğu var... gençlik var... arkadaşlık ve hatta adına; sevgi denilen, belki de Platonik bir ilgi belirtisi var... macera arayışı... belkide; oyun amaçlı yapılan bir eylem, ama işin ucunda, ipin ucunun kaçması da var... Kandırılmaya müsait bir beyin... belki de, aklını çelme var...

Bu kadar...

Ama; işin diğer tarafından bakıldığında ise, belki de bir hiç yüzünden hayatını kaybeden bir insanın, arkasında bıraktığı gözü yaşlı yakınlarının acısı daha fazla var... Fakat; bütün bunların bir diyeti, bir bedeli olması gerekiyordur..!? Bunu da sağlayacak olan en güçlü, en kuvvetli şey ise, Adalet Mekanizmasıdır...

Herkesin dünya üzerinde; eşit ve adil bir biçimde, haksızlık yapmadan yada kendisine yapılmadan yaşamasını sağlamakla görevli, devlet gücünün oluşturduğu mekanizmalarla olacaktır... bu güce ve kuvvete asla, ama asla sözümüz yok... Fakat; adaleti eşit bir biçimde sağlamakla, kısas'a kısas şeklinde sağlamanın da bir sınırı olmalı...

Sözün özü; çocuklukla gençlik sınırında olan her birey, bir insandır nihayetinde...yaptıkları; yapacaklarının, ileride değişmesine sebep olacağına göre, öncelikle doğru ve yanlışın ayrıştırılmasını öğretmek lazımdır bireye... eğer ki; bu erdemi, bizler kazanamamışsak, bizden sonraki gelenlere nasıl kazandıracağız..!? ileride yapacakları yanlışlar yüzünden, ipin ucunu kaçırdıklarında ise ipin ucunda sallanmalarına..! seyirci kalmaktan ve ardından da gözyaşı dökmekten başka bir şey gelmez elimizden...

Çocuklarımıza sahip çıkmak; onlara, kendi özgür iradeleriyle gelmedikleri dünya üzerinde, seni dünyaya ben getirdim demekle olmaz...

Dünya üzerindeki tüm Dilara'lar yaşamalı...

Herkese sonsuz saygılarımla sevgili dostlar...

 
Toplam blog
: 122
: 2970
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Ankara Doğumluyum... Yazı yazmayı, çizmeyi, okumayı, izlemeyi, dinlemeyi, vb...vb... seviyorum. Bodr..